25/ Hakan Altun Kafası

En başından başla
                                    

"Sinan?"

"Ben doktor sevmem güzelim."

"Erdem?"

"Beni kan tutar."

"Ceyda?"

"Biliyorsun ben doktorlarla geçinemiyorum."

"Aman be!" Diye bağırdım. "Gelmezseniz gelmeyin!"

Zaten babam da gelmemişti. Abim ve yengem bugün sabahtan gitmişlerdi. Annem etik olmaz deyip duruyordu.

"Ya ben korkarım," diye itiraf ettim. "Yazık değil mi bana ya?"

"Değil annecim," dedi annem gülümseyerek. Bir yandan da saçlarımı toplayıp, ameliyat bonesini kafama geçiriyordu.

"Ya ben vaz mı geçsem acaba?" Dedim kendi kendime.

"Vazgeçemezsin," dedi annem. "Her şey hazır, birazdan anestezi doktorun gelecek."

"Ya of," diyerek dudaklarımı büzdüm. "Anne telefonuma baksana arayan yok mu?"

"Otuz kere baktım kızım. Arayan falan yok," dedi annem otuz birinci kere bakarken.

"Kızım az sus da motorun soğusun," dedi Esra. "Bu ne ya? Vır vır tepemizdesin!"

"Aman iyi be sustum! İnşallah ameliyat masasında kalırım da bir sesimi duyamazsınız!"

Hepsi bir ağızdan tövbe tövbe çektiler.

Gözlerimi devirdiğim esnada içeriye bir adet Anestezi Doktoru girdi ve herkes dışarıya çıktı.

"Merhaba Gözde," dedi gülümseyerek. "Ben anestezi doktorun Şule Surel."

"Merhaba," dedim gülümseyerek.

"Nasıl gidiyor? Nasılsın?" Bana bunları sorarken o elindeki dosyadan bir şeyler okuyordu.

"İyi diyelim iyi olalım."

"Bileğin nasıl kırıldı peki?"

"Saldırıya uğradım,"

Dosyadan bakışlarını çekip bana çevirdi.

Başımı yukarı aşağı salladım.

"Polise falan-"

"Adam şu anda içeride."

"Anladım." Dosyayı kenarıya bıraktı ve "Bölgesel anestezi istediğini beyan etmişsin," dedi. "Neden?"

"Tamamen uyumak istemiyorum."

"Daha önce ameliyat oldun mu hiç?"

"Hayır."

Ve daha bunun gibi nice sorular ve cevaplar.

En sonunda, "Korkulacak bir şey yok, her şey güzel olacak. Ben yanında olacağım." Diyerek içeriye iki kişi girdi ve yatağımı yerlerinden çıkarıp götürmeye başladılar.

Koridor da bekleyen benimkiler, "Oldu da bitti maşallah! Nazar da değmez inşallah!" Diye tezahürat yapıp benim sinirlerimi bozarak güldürüyordular.

"Gidişim sakat olabilir fakat dönüşüm efso olacak!"

&

Ameliyathaneye girişimin ikinci dakikasında üşümeye başlamıştım bile. Burası niye bu kadar soğuktu be?!

"Pardon," diye sordum birine. "Burası neden bu kadar soğuk? Biraz kaloriferleri açabilir misiniz?"

Soruma geri cevap vermediler. Hatta beni, takmadılar.

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin