Bana Bir Şey Oluyor (+18)

37K 919 144
                                    

Merhaba canlar;

Biliyorsunuz yorumların düşüşünden kaynaklı bir motivasyon eksikliğim vardı ve bir süredir bölüm gelmiyordu. Yeniden kavuşalım istedim. Bu sırada boş durmadım, ikinci çiftimizi seçip yazmaya başladım. :) Eğer yorumlarda yeterli aksiyonu alabilirsem onu da yayımlamayı ve haftada bir Futbolcu'ya bir de ona bölüm atmayı istiyorum.


Ha bir de, bölümümüz fazlasıyla +18, vay ben duymadım, görmedim, bilmiyordum demeyin. :)

Keyifli okumalar... :)


GÜLCE

Kendimizi kaybetmiş gibi öpüştük. Elleri, bugüne kadar bana gösterdiği uyumlu ve ılımlı tavır nedeniyle ondan beklemeyeceğim bir sertlikte saç tokamı çekip çıkardığında şaşırdım fakat daha ziyade bu hırçın tavrı beni aşırı etkiledi. Tutkuluydu. Arzu doluydu. Midemde bir şeylerin yerinden oynamasına sebep oluyordu.

Tek elini saçlarımın arasına daldırdı ve diğeriyle beni belimden kendine çekti. Vücudum, onun kaslı vücudunda ilk olarak ne kadar hazır olduğunu algıladı, arzu ise o ana kadar olandan daha da şiddetle yüzüme çarptı.

Hakan, benim ilk ve tek erkeğimdi. İlkimi onunla yaşamıştım ve uzun süreli ilişkimizde de cinsellikten asla kaçmamıştık. Hatta onunlayken iyi ve mutlu olduğumu biliyordum. Fakat anlıyordum ki, ten uyumu bambaşka bir şeydi. Mesele çiftlerin ilişki esnasında gösterdiği performans değil daha dokunur dokunmaz hissettiğimiz o ateşti. Hakan'la yaşadığım şeyin adı cinsellikse Can'la şu an atamızda olan şey yanardağ patlamasıydı. Depremdi. Tsunamiydi. Meteor yağmuruydu. İlkel ve duygularla beslenmiş ama duygulardan uzak bir halde birbirimizi tüketmekti. Dudaklarımı dişleyen, kirli sakallarıyla suratımı çizen ve saçlarıma geçirdiği parmaklarıyla beni yönlendiren, yönlendirirken yolumu kaybettiren bu adamla yaşadığım şeye, 'cinsellik' demek hafif, basit ve sıradan kalıyordu.

Birden iki elini de bedenimden çekti ve sadece saliseler sonra bacaklarımı tutup beni kaldırdı. Kollarımı boynuna iyice sardım ve bacaklarımı beline doladım. İçimden bir parça üzerinde ne varsa söküp çıkarmak istiyordu.

Yatağa gideceğimizi düşünürken arkasını dönüp duvara doğru yürüdü ve beni duvara yaslayıp kendisi de bana iyice yaslandı. Onu, bedenimin her yerinde hissetmek, saniyeler sonra olacakları bilmek kanımı tutuşturuyordu.

Başını boynuma indirip dudaklarıyla beni tüketmeye başladığında kuvveti ve hareket etme biçimi nedeniyle içimde bir şeyler olması gerekenden çok daha hızlı biçimde yükselmişti. Bir elimi saçlarının arasına daldırıp onu daha da kendime çekmeye çalıştım. Böyle bir olasılık var mıydı bilmiyorum ama denedim. Diğer elimle omzunu okşarken birden beni duvardan ayırdı ve yere bıraktı.

"Fazlalıklardan kurtulma zamanı" diye fısıldadı. Fısıltısındaki anlık bir tını midemin takla atmasına sebep oldu. Mükemmeldi. Ama garipti. Bu adam sanki güler yüzü, tatlı neşesiyle tanıdığım adam değil gerçek bir yabancıydı. Onu tanımıyordum. Bu düşünce ilişkimizi daha yasak ve sanırım bu sebeple anlaşılması güç derecede çekici hale getirdi. O uzanıp tişörtümü çekerek çıkarırken ben de onun tişörtünün eteklerinden tuttum. Uzun boyu nedeniyle benim çıkarabilmem için eğilmesi gerekti. Çıkardığım tişörtü öylece yere bırakırken birbirimizi süzdük. Keşke öncesinde çamaşırlarımı değiştirme fırsatım olsaydı. Gerçi halinden memnun görünüyordu ama içimde hissettiğim ateşi sadece hareketlerimle değil her şekilde sergileyebilmeyi isterdim.

Heyecanla inip kalkan beyazlar içerisindeki göğsümü süzüyordu ve ben de ona baktım. Birbirimizi daha evvel bundan çok daha çıplak sayılabilecek bir biçimde görmüştük. Bikinilerle, şortla... Fakat bu gerçekten apayrıydı. Kaslı ve sert vücuduna bakmak, ona istediğim şekilde dokunabileceğimi bilmek bambaşka geliyordu.

İki Avans Üçte Biter (Futbolcu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin