AŞK ŞİŞESİ

14.Bölüm: Öyle böyle

Arkadaşlar biraz geç yayınlıyoruz bölümleri, hepinizden bunun için özür diliyorum. Yaz tatilinde olduğumuz için zaman neredeyse hiç bulamıyoruz . Bir de bundan bağımsız bir hikayeye başlıyoruz onları yetiştirmeye çalışıyoruz. Hikayemizi okuyan herkese teşekkür ederiz. Bugün şöyle bir şey yapalım diyoruz, okuyan herkes vote versin. Okunma sayısı ve vote sayısı çok büyük farklarda gidiyor çünkü.
İyi okumalar. Yorum ve eleştirilerinizi bekliyoruz.
---
Apartmandan bir hızla çıktık. Bugün mahallede pazar vardı, komşulara yakalanmamak için adımlarımızı büyük atıyorduk. Güneşi sinirlenmiş olacaktık ki her yerde cehennem sıcağı vardı.

''Selin dur artık, yoruldum.'' dedi Melih dizlerini büküp elleriyle tutundu. Terimi elimin tersiyle sildim.

''İyi o zaman kaldırıma oturalım beş dakika.'' dedim ve kaldırımın kenarına oturdum. Melih de yanıma gelip oturdu, bacaklarını da caddeye doğru uzattı.

''Çok sıcakmış ya evde mi kalsaydık?'' dedi Melih gülerek.

''Yok ya...'' dedim gülerek, ''Kalkalım mı artık?'' diye ekledim.

''Ne güzel oturuyoruz şuraya.'' dedi Melih ve saçlarını karıştırdı.

''Bu sokaktan bir çıkalım da, caddenin ortasında bile otururum.'' dedim ve ayağa kalktım.

''Öyle olsun bakalım.'' dedi ve elini uzattı, elini tutup yerden kaldırdım. Arka tarafımı silkelerken, elinde pazar poşetleriyle bize doğru gelen altın günlerinin yıldızı Hatice teyzeye bakakaldım.

''Melih, yavaş yavaş uzaklaş buradan.'' dedim fısıltıyla, bir yandan da Hatice teyzeye gülümsemeye çalışıyordum.

''Ne?'' dedi Melih dediğimi anlamamıştı ama anlaması için de çok geçti. Ellerinde pazar poşeti, kahverengi şalvarı ve kat kat giyindiği hırkasıyla önümüzde duran bir Hatice teyze vardı. Melih ile hemen dedikodu çıkaracaktı şimdi...

''Selim, ne kadar da büyümüşsün oğlum.'' dedi Hatice teyze. Abim ve Melih...

''Ya öyle oldu teyzecim . Selim abim benim çok büyüdü.'' dedim Melih'i dürterek. En azından dedikodu çıkarmayacaktı.

''Aynen çok büyüdüm.'' dedi Melih de sırıtarak.

''Teyzecim bizim işimiz var abimle.'' dedim sırıtarak.

''Tamam kızım gidin eğlencenize bakın.'' dedi ve dizlerine vurmaya başladı, ''Eskiden bize gelirdin, 'Hatçe teyze, Hatçe teyze' derdin.''

Gözlerimi devirdim. Melih de gülmemek için dudaklarını ısırıyordu.

''Biz sizi tutmayalım teyzeciğim.'' dedim, Melih'in kolunu tutarak.

''Tamam,tamam...'' dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Bizden uzaklaştığında Melih gülmesini tutamadı.

''Herkese benzerdim de abine nasıl benzedim anlayamadım.'' dedi.

''Bilmiyorum vallahi. Bir de bunun bir kızı var Aleyna diye. Abim onunla eskiden çıkmıştı.'' dedim ve sırıttım.

''Güzel kız mı bari?'' dedi saçlarıyla oynarken.

''Benden güzel olmasın da...'' dedim, Melih'in bana garip garip baktığını görünce ''Güzel. Renkli gözlü, esmer.''

''Ben sarışın severim.'' dedi ve güldü.

''Ben de sarışın severdim, seninle karşılaşıncaya kadar.'' dedim ve başımı öne eğdim.

''Biliyorum, cazibeme kimse dayanamaz.'' dedi ve yanağımı sıktı.

''Tabi canım..'' dedim kelimeleri uzatarak.