11.BÖLÜM: Buluşma

17.7K 1K 337
                                    

...

Sepsessiz odada, kulağımı tırmalayan ince bir ses geldi. Ben demin Melih'e ne yazmıştım öyle? Ellerim soğumaya başlamıştı bile. Yüzüm de yanıyordu, tahminen turpa dönmüştüm. Soğuk ellerimi yanan yüzüme bastırdım. Bu sefer de titreme geldi. Kalbim tişörtümden çıkacakmış gibi atıyordu. Ayağa kalkıp kendi etrafımda yürümeye başladım... Şuan heyecan ve adrenalin içinde, gülümsememe engel olamıyordum. Bir yandan da kendime kızmaktan içim içimi yiyordu... Tamam, belki çok büyük tepki vermiştim ama, ama işte...

Melih çevrimiçi olmuştu. O çevrimiçi olana kadar, yüreğim ölüp ölüp dirilmişti. Kalbim artık yorulmuş, yüzümün kızarıklığı en üst safhalardaydı. Telefonu elime alıp, ekrana dımdızlak bakmaya başladım. Bir şey yazmasını bekliyordum. Gözlerimi kırpmadan ekrana dikilmiştim. Ekran parlaklığı gözlerimi yaşartınca biraz gözlerimi kapayıp dinlendirdim. Gözlerim dinlenirken ellerimdeki telefon titredi. Hemen bir heyecanla gözlerimi açıp ekranda yazılanı okumaya başladım.

Gönderen: Melih

Ee sevgilim ne yapıyorsun?

Yüzümü istemsizce bir gülümseme kaplamıştı. Ellerim de titriyordu. Haykırırcasına gülmek istiyordum. Derin bir nefes aldıktan sonra kalbimin çarpıntısını fark ettim. O bana "Sevgilim." mi demişti? Boy aynasının önüne geçtim ve içimden ne geliyorsa dans ettim. Hala şoktaydım, iyi mi etmiştim kötü mü bilemiyorum ama kalbim "Çok iyi yaptın." derken beynim "Var bu işte bir halt." diyordu. Derin bir nefes aldım ve klavyeye yüklendim.

Gönderen: Ben

Ne yapayım işte canım ya. Takılıyorum. Sen?

Ne yazdım ben öyle? Takılıyorum mu? Canım mı? Şuracıkta bayılabilirdim. "Belki biraz naz ediyordum ama benim sana sevgim var gibi gibi." diyerek mırıldanmaya başladım. Şarkının akışına bırakmıştım kendimi. Sanki yeniden doğmuştum. Öyle hissediyordum kendimi. Her kız, böyle bir sevgili ister, böyle bir tesadüfle tanışma son raddeye böyle gelme... Telefonumun titremesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ekrana kilitledim gözlerimi.

Gönderen: Melih

Bende öyle "Takılıyorum." "Canım." Yarın sinemaya gidelim mi?

Resmen alay etmişti benimle. Alay etmesi bile hoşuma gitmişti. Cidden şuan dünyanın en mutlu insanı arasındaydım. Gülmemek için fıstık yeşili tavana baktım, ama yine de yüzümdeki o aptal sırıtışa hakim olamıyordum. Duygularım yine beni geçiyor, kalbimin çarpıntısını en derinden duyabiliyordum... Beni sinemaya çağırdı, önceden buluşmuştuk ama sevgili olmadan önceydi. Şuan durumlar çok farklı, artık sevgiliyiz. Güzel bir sinemanın lafı bile olmaz düşüncesiyle yazmaya başladım.

Gönderen: Ben

Gidelim, hangi film?

Yüzüm hala yanıp kıpkırmızılığını korusa da, kalbimin atışları yavaşlıyordu. Ellerimin soğukluğu hala aynıydı hatta burnum bile üşüyordu. Aynaya doğru dönüp kendime baktım, "Öyle biri bana bakar mı?" düşüncesi içimi yiyip kemiriyordu. "Yok canım, neden bakmasın. Gayet de güzelim." dedim kendi kendime ve sarı saçlarımı savurdum. Ardından içimi kemiren o düşünceler geldi. "Kandırıyor olabilir miydi? Ona gerçekten güvenmeli miydim?" Sonuçta çocuk yakışıklı benim tip desen yok. Bu düşüncelerle birlikte telefonuma gelen mesajı okudum.

Gönderen:Melih

Orada düşünürüz o zaman.

Başımı yastığıma yaslayıp derin bir nefes aldım. Her olayda derin nefes almam yüzünden solunum düzenimi değiştiriyordum. Bu sefer kısa cevap vermek istedim.

AŞK ŞİŞESİWhere stories live. Discover now