33. Anne

11.6K 651 15
                                    

Derin gözlerini kocaman açmış Kevin'a bakıyordu. Ne demişti bu adam böyle? Aşk mı demişti? Aşk? Şaşkın gözlerini bir süre sonra acıyınca kapatıp derin derin nefes aldıktan sonra gözlerini açıp Kevin'a baktı. Derin tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki telefonu çalınca dikkati dağıldı. Telefonu umursamamaya çalışarak gözlerini Kevin'ın gözlerine odakladı. Yine bir şey diyecekti ki telefon ısrarla çalmaya devam edince oflayarak çantasında telefonunu aradı bir süre.

"Alo." diyerek açtığında "Anne" diyen oğlunun sesini duyunca gülümsedi.

"Seni çok özledim canım. Geleyim mi yanına?"

"Gel." diyen oğlunun sesini duyunca iç geçirdi. Onu nasıl bu kadar çok özleyebilmişti anlamıyordu. "Tamam." dedi dolan gözleriyle. "Geliyorum bebeğim." diyerek telefonu kapattı.

Derin bir süre sesinin kötü çıkmaması için bekledikten sonra Kevin'a baktı. "Pamir..." dedi sonunda. "Gidelim mi?" dediğinde Kevin başını salladı.

Yolda giderlerken ortam fazlasıyla gergindi.  Kevin inanılmayacak şekilde ona duygularını açmıştı. Hiç beklemediği bir anda hiç beklemediği bir şekilde. Ona aşık olduğunu sanki kalbinde bir yerlerde hissediyordu ama onunla böyle bir bağlılığa hazır mıydı bilmiyordu. Ya işler yolunda gitmezse? Şimdiki gibi arkadaş kalamazlardı değil mi? Çocuklar da kötü etkilenirdi bundan. Jane'e ihtiyacı olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyordu. Birine tüm bunları anlatıp akıl almalıydı. 

Araba durduğunda Derin yerinde kıpırdanıp Kevin'a baktı. Kevin ise "Bir şey söylemene gerek yok." diyerek arabadan inince Derin ofladı. Bu adam neden böyleydi? Konuşmak yerine terk edip gitmeyi tercih ediyordu hep. 

Arabadan indikten sonra onu bekleyen Kevin'ın yanına gitti. "Tamamsan içeri girelim." diyen Kevin'a baktıktan sonra bir adım atıp Kevin'ın tam karşısında durdu. Gözlerini Kevin'ın gözlerine odakladı. Bu durum hiç hoşuna gitmiyordu.  "Yapma böyle." diye fısıldadı.

"Bir şey yaptığım yok Derin. Aptallık bende. Evlenirken sana olan duygularımın farkındasındır sanmıştım. Kadınların böyle şeyleri hissedeceklerini söylerler hep." 

Derin iç geçirdi hüzünle. Hissetmemişti. Eğer onun duyguları olduğunu hissetseydi... O sanmıştı ki babalık duygusuyla öyle davranıyor. Ona da çocuğunun annesi gözüyle bakıyor. Nereden bilebilirdi ki gerçeklerin başka olduğunu. "Bunları sonra konuşabilir miyiz? Şu an uygun bir zaman değil gibi." 

Kevin başını iki yana salladı. "Konuşmamıza gerek yok. Seni rahatsız etmem. Zorla bir şeyler hissetmeni de bekleyecek değilim. Bundan sonra herkes kendi yoluna bakabilir."

Derin ağzı açık bir şekilde karşısındaki adama baktı. Bu kadar çabuk mu vazgeçmişti? Demek ki yeterince aşık değildi. Söyleyecek o kadar çok sözü varken sustu. Madem Kevin için önemi yoktu, o da bu durum hiç olmamış gibi davranacaktı. Usulca başını salladıktan sonra "En azından bu gergin hallerini içeride bırakırsan sevinirim." diyerek eve doğru ilerledi.

Eve girdiklerinde kapı oğlu ve Jane tarafından açılınca Derin en güzel gülümsemesiyle baktı onlara. Oğlu "Ceeeyn geldi." demişti.  Derin gülümseyerek başını salladıktan sonra kucağında oğlunu tutan Jane'e sarıldı.

"Çok özledim seni." dediğinde Pamir "Benii?" diye sordu. Jane ve Derin onun bu tatlı haline kahkaha attı. Derin oğlunun yanağına kocaman bir öpücük kondurduktan sonra onu kucağına aldı. Pamir annesinin kucağından kollarını uzatarak babasının kucağına gidince Derin oğluna bakıp "Ama bu haksızlık." diye sızlandı.  Pamir kıkırdadı. "Bak ya gülüyor bir de." dedi yalandan kızarak.

Jane Kevin'a bakıp "Demek bizim kızı aldın ha?" dedi imalı bir şekilde. Bakışlarından sormak istediği çok şey olduğu belliydi.  Kevin kucağındaki oğluna bakarak "Onun sayesinde oldu." dedi. Derin bir an ona baktıktan sonra gözlerini devirdi. Az önce söyledikleriyle ne kadar da farklıydı. 

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin