2 - Kaba varlık!

Začať od začiatku
                                    

"Nasıl?"


"Bizim grupta yer almanı istiyorum"



"Grup ne? Siz ne yapıyorsunuz ya? Hayır ben istemiyorum" Dedim ve birden ayağa fırladım. İçlerinde bulundukları durum beni iyice korkutmaya başlamıştı.


"Hayır hayır yanlış anladın" Hızlıca çantama Telefonumu koydum kalkmak için hamle yaptığımda kolumdan tuttu.



"Bir daha bana dokunma!" Hızlıca kolumu çektim.



"Özür dilerim otur lütfen" Attığı masum bakışa aldanmak istemiyordum ama bir şans vermem gerektiğini düşünmüştüm.



"Bak yanlış anladın biz onlarla kavgalıyız ve grubumuz var ama takılma felan yok" Çanta sapımı ayarlıyormuş gibi yapıp konuşmasını bekledim. İlgilenmiyormuş gibi yapıp ilgileniyordum.



"Başak " derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. Başı önündeydi bende yavaşça sandalyeye oturdum.



"Sinan piçiyle çıkmaya başladı"



"Hop küfür yok" Karşımda çok rahat küfür edebiliyordu ve bu beni çok rahatsız etmişti. Kızma işimi bitirdikten sonra konuşmasını dinlemeye devam ettim.


"Başak ablam oluyor sinan bunu aldattı ve iş çıkmaza girdi konuşmak için buluştuk bizi suç üstü yapmaya kalkıştılar buluşacağımız mekana uyuşturucu bırakıp polise ihbar ettiler"


"O günden sonra gruplaşmaya başladınız" Dedim konuşmasına karşılık.



"Evet" dedi gözleri dolu dolu. Böyle olmamalıydı çok saçmaydı bir kere.



Telefonumu elime alıp saate baktım. Hem havayı dağıtmak hemde Akşam namazımı kılmam gerekiyordu . Buralarda cami görünmese de can'a sordum.


"Buralarda Cami veya mescit var mı?"


"Cami baya yukarıda kalıyor ama mescit aşağıda" eşyalarımı çantama tıkıştırıp ayağa kalktım oturmaktan eteğim hep kırışıkmıştı.



"Istersen götüreyim seni" Dedi yardımsever tavrıyla.



"Yok ben kendim giderim"



"Ama mescidin önünde tinerciler olur oraya fazla kişi uğramıyor da" Dediklerini iki saniye düşündükten sonra kendim gitmeye karar verdim. bugün fazlasıyla yardımcı olmuştu zaten bana. Daha fazla yormak istemiyordum onu.



"Yok ben hallederim" gülümsedikten sonra yanından uzaklaştım. Korka korka geldiğim mescide sağ sağlim girmeyi başardım. Acaba beni korkutmak için mi söyledi diye düşünmedim değil hani

Namazı bitirdikten sonra dışarı çıktım.Korkarak etrafı taradım demekki Can doğruyu söylemişti basamaklarında oturmuş tinerciler ve ayyaşlar vardı. Buradan kimse geçmez demişti dimi? Yani ben yanlış anlamamıştı. Kapıyı hızla kilitleyip kapının üzerinde 'anahtar' yazan yere bıraktım. Arkama bakmadan koşmaya başladım. Ama nereye kadar arkaya bakmamak etekli olduğum için hızım düşsede geliyorlar mı diye arkaya baktım. Bir tanesi ayağa kalkmaya çalışıyordu. O sırada bir şeye çarptım canlı bir şeye yavaşça yüzüne bakınca tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Korkudan yuttuğum küçük dilimle inanılmaz derecede korktum.



"Burada mı bekledin?" dedim Bu benim tarzımca Allah razı olsun demekti. Yapmacıklıktan uzak olmuştum hep.



"Evet beklemese miydim?" Dedi yüzünü asarak.



"Ben hallederdim" Yüzüme bakıp gülmesi sinirimi birden bozdu.



İmalı imalı "Evet gördük" dedi.



"Neden buraya geldin?"



"Bir kadını bu saatte tinercilerin ve ayyaşların yanında mı bıraksaydım"



"Ben boks biliyorum hallederdim yani sana gerek yoktu" Bakışı sertleşti ve beni bırakıp hızla ilerlemeye başladı. Yaptığımın farkına varmam saniyelerimi aldı belki de kırmıştım onu.



"Can bekle şaka yaptım" Hızlı kelimesi yürümesini tarif edemezdi. Usain BOLT onu görse mesleği bırakırdı.






"Özür dilerim şey yani teşekkür ederim her neyse bekle ya!" Yürümesini az daha yavaşlattı. Güldüğünü net bir şekilde duyuyordum. Hızını tamamen kesince yanına ulaşabildim ancak.


"Teşekkür ederim" Diyebildim ağız içi.


"Seni kızdırmak aslında çok eğlenceliymiş" diyip gülümsedi. Biliyordum sinirlenince çok şapşal bir insan oluyordum genelde.



"Sana bir sey anlatacağım ama gülmek felan yok!" Kenara geçip oturduk. Hava ılık ılık esiyordu.



"Dinliyorum" dedi karşıdaki manzaraya bakarak.  Nefes aldım nefes verdim ve başladım.


"Şimdi eskiden bizim mahallede futbol oynuyoruz benim berk diye bir arkadaşım vardı aslında  kardeşim gibi bir şeydi. Sonra bu beni seviyormuş bütün takıma yaydı onun yüzünden de bir daha futbol oynayamadım. Bütün mahalleye rezil etti. iki-üç sene önceye kadar peşimde dolaşıyordu. Sivas'a kaçıp ondan kurtuldum"


"Anladım" dediyse de bana niye bunu anlattın diye bakıyordu bana.



"Erkeklerden uzak dumamın iki nedeninden biri bu , Bir kere zaten güven vermiyorsunuz ki" Dedim son cümleyi içimden dediğimi sanarak. Kahkaha attı neden güldüğünü idrak edememiştim o an. 



"Bana güvenebilirsin her daim" Kafamı başka yöne çevirdim kırdığım potlar kafamı yaracaktı yakında.



"Seni eve bırakayım"



"Olur"



"Arabayla mı yürüyerek mi?" en azından şu anlık tanımadığım birinin arabasın binecek durumda değildim.


"Yürüyerek" Eve varana kadar bir daha konuşmadık kapının önüne gelince durdu.


"Iyi geceler" dedi.



"Hayırlı geceler" Dedim bende. farklı olduğumuzun en ince kanıtı buydu işte...

NİSAWhere stories live. Discover now