Jongin başını kaldırdı. Duymuştu. Az çok.

"Yine ne istiyorsun." Jongin duygusuz bir tonla sordu.

"Seni en son bu vaziyette gördüğümde şu tek gecelik ilişki yaşadığın kızı arıyordun." dedi Sehun.

O hatıradan ötürü, Jongin'in bakışlarında belirgin bir titreme vardı. Yüreği hoplamıştı ancak artık o kadar da acımıyordu. O kız, son zamanlarda aklından geçmiyordu bile. Hâlen, onu artık sevmemeyi öğrendiğini söyleyememesine rağmen, kalbinin acımaması onu şaşırtmıştı. Çoğu insanın daima başka bir seçeneğimiz olduğunu söylemesine rağmen, kontrol altına almanın çok zor olduğu bazı şeyler vardı. Kalbi kırılmış olmak, asla bir seçenek değildi ve birine âşık olmak da asla kazanılacak bir oyun değildi. İç çekti, bir daha yeni bir aşk böceği yakalayacağını hiç beklemiyordu.

"Ve yeniden o durumdayım." dedi.

"Arama tarama çalışmaları mı?"

"Hayır." İç çekti. "Âşık oldum."

"Oh." Sessiz bir an olmuştu.

"Kyungsoo'ya..." Jongin, arkadaşının olası merakını gidererek paylaştı.

Sehun bir an için durdu ve omuz silkti. "Eh, sanırım hep biliyordum."

Jongin, diğerine kaşlarını çatarak baktı. Daha kendisi bilmezken piç herifin biliyor olabileceği şüphesiyle, onunla bakışlarıyla iletişim kurmaya çalışıyordu.

"E ortadaydı zaten?" Sehun, düşüncelerini okuyarak kükredi.

"Ortada mıydı?!"

"Kanka, o gece gizli gizli ondan tarafa bakıp tüm votka şişesinin dibini gördüğün geceden beri ortadayd--"

"Ona baktığımı nereden biliyordun ulan?" Jongin paniklemiş bir surat yaptı, en yakın arkadaşının ufacık şeyleri bile fark edebilme yeteneğiyle mala bağlamıştı.

"Yalnızca sarhoştum bok kafalı, kör değil." Sehun tısladı. Birkaç saniyelik göz temasından sonra yeniden konuştu. "Ama o erkekti, bu yüzden yarıya yarıya ihtimal veriyordum."

Bu, Jongin'i biraz kıkırdatmıştı.

"O da senden hoşlanıyor mu?"

"Evet."

"Sana söyledi mi?"

Jongin, cevaplarken biraz tuhaflaşmıştı, açıkça utanıyordu. "H-Henüz değil."

Sehun, Jongin ile dalga geçerek tısladı.

"Benden hoşlanıyor." Jongin, yüzü kızarmasına rağmen savundu. "Hoşlanıyor, benden hoşlanıyor. Bir şeyler sadece... Onu alıkoyuyor ve... Ben ne olduğunu bilmiyorum... Tek bildiğim, benden hoşlandığı. Bundan eminim, hissedebiliyorum."

"...Oldu o zaman kanka?" Ama Sehun'un sesi alaycı bir iğnelemeyle doluydu.

"Burayı terk et."

Sehun, kahkahasını bastırmak için yanaklarını şişirdi.

Giriş kapısı aniden açılıp kerataların manyak aurası içeri yığılırken, Jongin delici bakışlar atıyordu. Daha fazla gecikmeden, Luhan ve Yixing aşırı derecede rahatsız görünerek onlara doğru koştu.

"Siz çocuklar da Maroon 5 konserine bilet aldınız mı?" İkili tek ağızdan sordu.

Pekâlâ, bu beklenmedikti. Hepsi, bar taburesinde oturup onları bir taraflarına hiç takmayan aşk kuşları hariç, başlarını salladı.

"Çünkü Suho biletleri aldı ve birimize bile haber vermedi!" Yixing, ihanete uğramış hissederek bağırdı. Luhan da katılarak başını salladı.

Summer Falter ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now