9

7.3K 665 146
                                    


Summer Falter

Yazar: zuzuzu

Çeviri: minnikiniz

// Nell - Beautiful Stranger //

BÖLÜM 9

Jongin'in sesi, Kyungsoo'nun kendisi için zar zor kurabildiği tüm tetiği önüne katıp götürmüştü. Tek acı çeken sadece kendisi olsaydı katlanılır olabilirdi ancak Jongin'in acısını bilmek Kyungsoo'yu zehirli bir okyanusun daha derinlerine boğuyordu. Jongin'in sesindeki ızdırap Kyungsoo'nun kalbine saplanmıştı ve onu sınıra çeken zehri çoğaltıyordu.

Bildiği tek kelime oymuşçasına, Kyungsoo Jongin'in adıyla defalarca ağladı. Çektiği vicdan azabı hükümsüzdü ancak verdiği karar, tek doğru seçimdi. Hiçbir şey yapamazdı, Jongin'i içinde bıraktığı acıyı silemezdi ve ona ne kadar üzgün olduğunu söyleyemezdi. Yalnızca ağlayabilirdi.

Jongin'in mesajlarını okumak her zamankinden daha çok yakıyordu canını, bu yüzden her şeyi bir an tereddüt göstermeden sildi. Taşan gözyaşlarını kurulayarak toparlanmak için kendini zorladı ama acı taş gibiydi. Bundan daha güçlü olması gerektiğini biliyordu, belki de şu an değildi sadece. Annesinin evinden gitmeden önce parçalanan ruhunu hiçbir şekilde beraberinde götürmeyeceğine hatta mahvolan aşk hikâyesine takılıp kalmayacağına dair söz vermişti ama gelin görün ki bazı yaralar kapanmayı reddediyordu.

Ayakta dikilirken kapı şak diye açıldı ve Kyungsoo çabucak dönüp yüzünü çevirerek harap olmuş vaziyetini Baekhyun'un görmemesi için sakladı.

"Ya! Sen de kimsin?"

Fakat bu Baekhyun'un sesi değildi. Ses, erkeksi bir bağırtı olarak gelmişti ve Kyungsoo, görmeyi en az beklediği kişiyi görünce zıpladı.

Gelen Jongin'di. 

Jongin, karşısındaki yabancının yüzüyle ürperdiğini hissetti. Nefesinin kesildiğini hissediyordu. Sadece bir kişinin sahip olduğunu bildiği bir çift göze bakıyordu. Büyüktüler ve parlıyorlardı, bir an için Jongin gerçekten çıldırdığını düşündü. Şimdi de sanrılar görmeye mi başlamıştı? Çünkü şu an lanet olası Kyungsoon'u ve arkasına dönmüş dümdüz ona bakan güzel gözlerini görüyordu.

Fakat sonra, karşısında duran yabancının Kyungsoon ya da onun hayali olmadığını anladı.

Bu bir erkekti.

Kyungsoo kalp atışlarını hissedemiyordu. Her şey sağır edici bir sessizlik içinde çınlıyor ve büyük bir günah işlediği kişi tarafından süzülüyordu. Kalp krizi geçirecekmiş gibi hissediyordu ve kalbi çok, çok fena acıyordu. Kyungsoo'nun gözleri doldu; sebebi en çok sevdiği kişiye karşı duyduğu vazgeçilmez hasret miydi yoksa Jongin'in ciddi anlamda darmadağın olduğunu fark etmesi miydi bilmiyordu.

Bu Jongin değildi.

Bu kişi parıldamıyordu. Korkunç derecede solgun teni ve kararmış göz altlarıyla püf desen uçacak gibiydi ve açlıktan ölüyordu. Bu kişiyi görmek moral bozucuydu, bir zamanlar güzel olan bedeni inanılmaz bir şekilde dağılmıştı.

Birbirlerine bakıyorlardı ve her geçen saniye içlerine çektikleri nefesleri tükeniyordu. İkisinin de varlığı birbirini boğuyordu ve dehşet gözlerinde titriyordu. Kyungsoo yere kök salmış gibi hissetmesine rağmen sanki bir baltayla baltalanıyormuş gibiydi ve birkaç darbe sonra devrilecekti.

"Kimsin sen? Ne işin var burada?!" Jongin'in bakışları karardı ve suçlar gibi bağırdı.

Kyungsoo'nun dudakları donmuş sözcüklerle titriyordu. Onu terk ettikten sonra Jongin'in nasıl bu hâle geldiğine inanamıyordu, onun şen şakrak ve sağlıklı Jongin'i şiddete sürüklenmişti.

Summer Falter ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin