Liam'ın Gizlı Pokemonu

368 28 28
                                    

Sıradaki rakibim Liam idi. Onu yenmek benim için büyük bir zevk olacak. Çoğu rakibini tek hamlede yenmesi umrumda değil, onu her türlü yenebilirdim. Yan masada Liam oturuyordu. Saatindeki mesajı okuduktan sonra yüzüme baktı ve sinsice bir gülüş attı. Arkadaş olabiliriz ama onu yenmek zorundayım. Sonra saatime bir mesaj daha geldi. Baktığımda gönderenin Liam olduğunu gördüm. Şöyle yazıyordu; ''Yarınki maç çok çekişmeli olacak. Kendine çok güvenmemeni öneririm. Unutma, herkesin bir gizli silahı verdır''. Gizli silah mı? Benim gizli silahım falan yoktu. Belki gizli silah olarak Dragonairi kullanabilirdim. Umarım Dratininin evrimleştiğini bilmiyordur. Belki ona söylemiş olabilirim. Gizli silahını düşünürken Sandy ayağa kalktı ve ''Ben pokemon merkezine gidiyorum'' dedi. Kesin Rick ve Dawn'ı kesmeye gidiyordu. İnşallah kavga çıkarmaz. Böyle bir durum olursa onları ayırmak için bende orada olmalıydım.

Sandy sinirliydi. Bir süre sonra hep beraber pokemon merkezine vardık. Sandy hızla Dawn'a doğru yürüyordu. Bu yürüyüş hayra alamet değildi. Onun arkasından bende yürüyordum. Grovyle ise daha hızlı yürümem için kolumu çekiştiriyordu. Sandy, Dawn ile burun buruna gelince ''Hey mavi, seninle şimdi pokemon savaşı yapacağız'' dedi. Allah'a şükürler olsun ki sadece pokemon savaşı yapacaklardı. Sanırım Sandy sinirini böyle çıkarmak istiyordu.

Hep beraber bahçeye çıkmıştık. Savaşları başlamak üzereydi. Tam ikiside poketoplarını atacaklardı ki Dawn'ın saatinden bildirim sesi geldi. Saatine baktı ve mesajı sesli bir şekilde okudu ''Merhaba Dawn, sıradaki rakibin Sandy. İyi savaşlar dileriz'' dedi. Tesadüfünde böylesi. Bunu duyunce Sandy ''O zaman seni yendiğimi herkese göstereceğim. Bu yüzden maçı ligde yapacağız. Yağrın seni yere gömeceğim mavi'' dedi. Böyle lafları Sandy'e pek yakıştıramamıştım. O daha çok sakin, şirin bir kızdı ama Dawn'ı gördüğünden beri hep farklı Dawnranıyordu. -şöyle bir espiri yapayım dedim dasdsad-.

''Bir türlü uyuyamıyorum Grovyle'' dedim ama Grovyle uyumuş olduğu için duymadı. Yataktan kalktım ve yan yatakta yatan Rick'in tuhaf pozisyonuna bakarak sessiz bir kahkaha attım. Onu uyandırmamak için yavaş adımlarla pokemon merkezinin ilk katına indim. Oradaki masalara oturdum. Ardından temiz hava alma gereksinimi duyarak kendimi bahçeye attım. Aslında atmadım, ayağım kapıya takıldığı için çimlerin arasına zorunlu bir iniş yaptım. Hemen toparlandım ve kalktım. Yanımda Grovyle vardı ve ''Düşündüğün kadar sessiz değilsin sakar'' dercesine baktı. Ardından beraber çimlerin arasına oturduk.

Bir süre sonra uykum gelmeye başladı ve kaldığımız odaya gitmek için ayağa kalkmaya hazırlanıyordum ki Liam ile Heracross geldiler ve yanımıza oturdular. Hiç kimse konuşmadı, sadece sustuk. Canım sıkılmaya başlamıştı. Grovylenin durumunu öğrenmek için sağ tarafıma döndüğümde, kendimi Grovylenin kocaman gözlerinde gördüm. Onunda canı sıkılmıştı. Biz tam kalkacak iken Liam ile Heracross kalktı. Arkalarından ''Hey liam, bekle. Sana bir soru sormam lazım.'' dedim. ''Yağrın sorarsın Brendan, uykum çok var'' dedi ve üst kattaki odasına çıktı. Ardından bizde Grovyle ile üst kata çıktık ve odamıza girip uyuduk.

''Ya hadi Grovyle, beni böyle uyandırmaman gerektiğini konuşmuştuk'' dedim beni vurma ile uyandıran Grovyleye. Bana ''Olum yarım saat sonra maçın var ve sen hala uyuyorsun.'' dercesine baktı. Hemen kolumdaki saatime baktığımda haklı olduğunu gördüm. Hızla kalktım ve şapkamı giydim. Odadan çıkıyordum ki Grovyle kolumdan tuttu ve beni çekti ve ardından bana ''Pijamalarınla savaşınca daha güçlü olmayacaksın. O yüzden kıyafetlerini giy'' dercesine baktı. Hemen Pikachu desenli pijamamı çıkardım ve kıyafetlerimi giydim. Koşarak pokemon merkezinden çıktık ve yandaki lig binasına girdik. İyiki lig binası ile pokemon merkezi yan yanaydı. Birden saatim çaldı. Arayan Sandy idi. Bana ''Brendan, mavi ile savaşım başlıyor ve onu nasıl yerin dibine gömdüğümü gör'' dedi ve kapattı. Sanırım yarım saat içine maçları biterdi. Hızla maçlarının yapılacağı bölüme doğru koştum. Tauros gibi koşan biriyle çarpışmasaydım iyi olurdu. Bu Liam idi. O da benim gittim bölüme gidiyordu. İkimiz girip yan yana oturduk ve maçın başlamasını bekledik.

POKEMON: Ejder Ustası {DÜZENLENİYOR}Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon