19

1.4K 89 0
                                    

Wattpad'in görünümü değiştiği için hikaye açılmayabilir. Türkçe olarak yayınlayamadım arkadaşlar. Dil olarak ingilizceyi kabul ediyor. Sorun hakkında bilgisi olan mesaj atarsa çok sevinirim.



''Kaçmak için bir çıkar yol göster,'' diye yineledim.

Rüya'ya baskı uygulamamın tek nedeni çaresizliğimdi. Stresten ne dediğimi bilir halde değildim. Aylin Hanım'ın beni tanımamasına imkan yoktu. Çünkü sevgili oğlunun eşini baştan aşağı süzmüş bir nevi röntgenimi çekmişti. Üstüne üstlük fotoğrafımı bile aldı.

Psikopatça görünmesine rağmen iyimser bir kadındı. Bunu hoşgörüyle karşılayacağını sanmıyordum tabii ki.

Odanın kapısının aralanmasıyla bir iç geçirdim. Ablam sinirle bakıyordu bize.

''Hala şu odada saf saf oturmakta ısrarcı mısınız? Herkes sizi bekliyor. Hem biliyor musun şu kadının gelininin adı da Damla'ymış. Özellikle seni çok merak ediyor. Mızmızlanmayı bırakıp içeri geçin. Yoksa annem size geçirecek. Bilmem anlatabildim mi?''

Kafalarımızı isteksizce salladığımızda geldiği gibi koşar adım uzaklaştı. Gelininin adı Damla'ymış. Gelini benim bilen yok!

''Utku'yu arasana.''

''Çocuk İstanbul'dan kalkıp gelecek değil ya.''

''Olsun sen yinede ara.''

Başka bir çarem yoktu. Gerçi bu çare bile sayılmazdı. Komodinin üzerindeki telefonu kaptığım gibi rehbere girip 'Ego Beyi' buldum.

Her zamanki gibi kapanmasına yakın açmasını bekliyordum ama bu sefer öyle olmadı. Hiç açmadı. Benimle derdin ne senin!

İkinci kez çaldırmaya başladım. Açsana şu gereksiz ama pahalı şeyi. Büyük büyük dedelerimiz icat etsin ama sen kullanma iyi mi!

Yine açacağı yoktu anlaşılan. Onunla uğramayı bırakıp başka çare arayışlarına giriyordum. Pencereden atlayabilirdim. Peki ya sonra? Babam canıma okurdu kesin!

''İçeri girelim hadi.''

''İyi bir fikir olduğuna emin değilim.''

''Damla eninde sonunda görecekler seni. Anıl da çağırmaya gelmeden girelim hadi.''

Bende ne olursa olsun artık deyiverdim kendi kendime. Durumum o kadar vahimdi. Henüz bir iki adım atmıştık ki kapı hızla açıldı. Tabi biz de bir ürktük.

''Ayy kadın sizi göremeden gitti yani!''

''Gi... Gittiler mi?''

Kendini yatağa attığında kafasıyla onayladı. İçimden sevin. Nidaları atarken yerimde zıplamadığım kalmıştı. Neyseki bundan da kurtulduk. En azından ölüm tarihim ertelendi. Belki bu yılı bitirebilirdim. Belki...

Ben burda sevinçten çıldırıyorum ablam somurtuyor. Gerçi bilmiyor sonuçta ama olsun abla o abla.

''Sen iyi misin?''

''Ne biliyim içim acıdı kadına ya. Ne kötü durumdadır şimdi.''

''Nesi varmış ki kadının?'' diye sordum bu sefer.

''Ya işte gitmeyeceklerdi daha da telefon geldi. Oğlu mu ne varmış bunun. Kaza geçirmiş. Hemen bi toplandılar falan görmen lazımdı kadının suratı bembeyaz oldu. Fazla birşeyi yokmuş kendindeymiş sanırım. Ama yarası çokmuş. Tek kendisi varmış arabada. Giderken başka arabayla çarpışmışlar. Ay nasıl üzüldüm anlatamam.''

Bensiz Yapamazsın(Gülsüm Yüksel Kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin