39

3K 486 222
                                    

y/n: OKUYUN!!

beklettiğim için özür dilerim arkadaşlar yoğundum. sabaha karşı bir bölüm daha gelir bol oynaşmalı. 100k için çok teşekkür ederim yorumlarınızı bekliyorum düz yazı bölümlerde yorumlar az geliyor kendimi garip hissediyorum 🧍‍♂️🧍‍♂️🧍‍♂️

Bir kedi. Aynı Fırat'a benziyor, yani ruhani olarak. Dışı cıvık bir turuncu, aynı bir portakal gibi. Taci'nin kocaman eline minik patileriyle sarılmış, ince bebek dişlerini büyük bir heyecanla ele geçirmeye çalışıyor, ufacık vücudundan beklenilmeyecek bir ciyaklamayla sesini diğer sokaktaki insanlara kadar duyurabiliyor.

"Bak bak, nasıl ısırıyor. Isırma ulan!"

Sanki kedi anlayabilirmiş gibi onunla kavga eden bir adam da var. Arabanın yakınlarında Fırat'ı beklerken ayaklı portakal ile karşılaşmış. Dışardan tam tersi gibi dursa da portakal onu rehin almışa benziyor.

"Ya beni bıktırabilir misin sanıyorsun bu hırçın hareketlerle? Sen bir de benim kedimi gör, o senden daha fena aramızda kalsın ama."

Suratındaki aptal gülümsemeyle mala dönmüş kediyi iki yana sallıyor ve küçük kafasını ısırmak istiyor. Taci tatlı bulduğu şeyleri hep ısırmak ister, zaten bu yüzden Fırat diş izleriyle gezmeye çok alışkın. İçindeki esmere duyduğu aşkın ağırlığından ve kedinin hararetinden arkasında yoğun gözlerle onu izleyen fıstığından bihaber. Kedinin tekrar eline davranmasıyla asıl kedisi arkasından boynuna atlıyor ve Taci çömeldiği için ufak bir yalpalıyor. Neyse ki boynuna sarılan kollar ve yanağına kondurulan sulu bir öpücük toparlanmasına yardımcı oluyor.

"Dedikodumu mu yapıyorsun ulan utanmadan elalemle?"

"Evet. Niye utanacakmışım?"

"Pis herif." Esmer homurdandı ve sıcak yanağını soğukta beklediği için biraz üşümüş sakallı yanağa sürttü. Ardından ufak bir kıskançlıkla Taci'nin elinin arasında mahsur kalmış, gözlerindeki anlamsızlıkla onu izleyen yavru kediye çemkirdi. "Beni senden daha çok seviyor bas git."

"Kediyle de kavga etme."

"Ederim. Birazdan miyavlayıp cıngar bile çıkarırım."

"Harbiden miyavlar mısın?" Yanaklarında sarhoş olduğundakine benzer edepsiz bir pembelik ve suratında yer edinen etkilenmeyle dibindeki esmere baktı beyaz tenli adam. İçi kıpır kıpır olmuştu bu düşünceyle.

"Sen, sen gerçekten iyi değilsin."

"Değilim. Çok afedersin azarım-"

"Kapa çeneni çocuk kötü etkilenecek."

"Gitsin o zaman." Elini kediden çekti ve kedi anlamsızca ve hayal kırıklığıyla Taci'ye baktı. Oyunu kesildiği için üzülmüşe benziyordu. Ardından yerinde doğrulmuş, Fırat'a gözdağı vermek istermiş gibi Taci'ye sürtüne sürtüne ilerideki bir arabanın tekerleğinin arkasına girerek kaybolmuştu.

"Hayır posta da koyuyor giderken denyo. Ben mi o kedi mi Taci?"

"Bir kere miyavlarsan sen."

"He miyavlamasam o."

"Bir kere nolur miyavla."

"Ben Hakkariliyim. Üstelik farkında mısın doğu ağzım var. Ben değil sen miyavla çok istiyorsan Kocaelili."

"Sen miyavla kedi olan sensin, ben havlayayım."

"İtsin yani sen?" Fırat sırıta sırıta sorup burunlarını sürtmüş, çok da dışarıda olduklarını önemsemeden bıyıklının bal dudaklarından sulu sulu öpmüştü. Güvenli bir yerdeydiler Allah'tan. Pek önemseyecek ruh halinde de değildi zaten.

sürmeli [gay]Where stories live. Discover now