12

501 83 80
                                        

"İyi ki doğdun."

Kahve saçlı oğlan, hırsızın kendisine işaret dili ile söylediği şeyi fark ettiğinde bunu beklemediğine dair biçimde gözlerini büyüttü. Sıradan bir yol tercih etmek yerine bu şekilde, anlayışlı bir yol izlemesine karşı afallamıştı.

Ellerini kullanarak beklemeden geri cevap vereceği sırada hırsız hemen kendi ellerini olumsuz anlamda sallayarak onu durdurdu.

"Hey, dur dur. O kadar bilmiyorum. Sadece 'iyi ki doğdun.' "

Beomgyu anlar biçimde kafasını sallamış ve içten bir şekilde gülümsemişti. İşaret dilinde yanıtlamak yerine teşekkür ettiğini ima eder biçimde hafifçe eğilmiş ve hırsıza karşı duyduğu minneti basitçe görmesini sağlamıştı.

"Pasta yiyelim mi? Sen çoktan bir çilek almışsın ama."

Yeonjun, üzerinden tek çileği alınmasına rağmen tamamı ile iştah açıcı olan vanilyalı pastaya dikti gözlerini. Dışardan hazır almak veya sipariş etmek yerine kendisinin yaptığına emin olduğu için sorma gereği duymadı.

Beomgyu, siyah saçlı oğlanın teklifine karşı çıkmamış ve gözleri ile onaylayarak mutfak tarafına doğru bir bıçak almaya gitmişti.
Geri döndüğünde elinde olan bıçağı pastaya yaklaştırdığı sırada Yeonjun onu engelleyip elindeki bıçağı kapmış ve pastayı kendi tarafına çekmişti.

"Sen dur, bunlar tehlikeli şeyler. Ben hallederim."

Bir hırsızın elinde tuttuğu bıçak ile bunu demesi komiğine gitti kahve saçlının. Sakince arkasında kalan koltuğa oturmuş ve hırsızın kendisi için bir dilim kesmesini izlemişti.

Konuda her ne kadar uzman rolü kesmeye çalışsa da yapabileceği en yamuk biçimde pastayı kesmiş ve yaptığı işi beğenmeyerek o dilimi kendisine almıştı Yeonjun.

Başta pastayı 8 dilime bölmek yerine direkt olarak iki dilim kesmek üzere pastaya bıçakla girdiği içindi bu asimetriklik.

Daha düzgün olduğuna inandığı -bol çilekli olan- dilimi de oturup kendisini usulca izleyen bedenin tabağına koyarak bıçağı kenara bıraktı.

İçeceklerini de doldurduktan sonra ilk dilimi önce kahve saçlının almasını bekledi. Sonrasında kendisi de elindeki çatalı kullanarak pastadan bir bölüm almış ve ağzına götürmüştü.

Daha tadını tam olarak kavrayamasa bile ağzındakini bitirmeden konuşmaya başladı.

"Yediğim en iyi pasta."

En son ne zaman bir doğum günü pastası yediğini hatırlamasa bile emindi ki bu en iyisi olmalıydı.
Beomgyu aldığı iltifata karşı gülümsemiş ve kendi yediği kısmı bitirdikten sonra yanı başındaki deftere uzanarak hırsız için bir şeyler yazdı.

Ne yazacağını ağzındaki pasta ile merakla bekleyen Yeonjun, gözlerini gencin kalem tutan ellerinde gezdirdi.

Elleri ne güzel, diye düşündü.

Aynı kendisi gibi.

Elindeki çatalı bırakıp gazoz dolu bardağı tutarak içtiği sırada, kahve saçlı oğlan elindeki defterin yüzünü hırsıza doğru çevirdi.

"Bugün geldiğin için çok teşekkür ederim. Unutmayacağım bir şey yaptın."

"Ne, bu artık gitmem gerektiği anlamına mı geliyor?"

Hırsızın aklına gelen ilk düşünceye şaşırarak hayır anlamında hemen kafasını salladı Beomgyu. Tekrar bir şey yazacağı sırada Yeonjun araya girdi.

stole from you, yeongyuWhere stories live. Discover now