18.ROJİN -ÖZEL BÖLÜM-part2-

4.7K 356 115
                                    

Bir önceki bölümün partıdır.

Keyifli okumalar!
...

Bazen ellerimizde tuttuğumuz şey kayıp gider. Ellerimizden kayıp giden şey ise bazen çok sevdiklerimiz, bazen umutlarımız, bazen güvenimiz bazen ise kendi hayatımız, bazense sıradan birşey... bunlar farklı şeyler olabilir fakat ortak noktaları, çoğu zaman ellerimizden kayıp giderken farkında olmamamız olur. Ve kayıp giden şey, elimizden düşüp kırıldıktan çok sonra, ihtiyacımız olduğunda, fark ederiz değerini. Oturup parçalarını toplarken kıymetini, değerini anlarız. Ama artık çok geçtir ve asla eskiye dönemeyiz. Çünkü umufak olan parçaları yapıştırmak bile, asla eskisi gibi pürüzsüz olamaz. O çatlak ve iz hep var olur. Hep durur orada. Ve bir daha, en ufak bir düşüşte bile tuzlabuz olur... Burada yaptığımız en büyük hata ise, elimizdeki şeyi başta sıkı tutamamak ve değerini bilememek olur...
...
Geçtiği karanlık ara sokakta da aynı şekilde koşarken kendi hıçkırık sesinden başka bir ses daha duydu Rojin;

"Hey!" dedi bir erkek sesi.

Biran durdu Rojin. Ne yapacağını bilemez bir şekilde durdu öylece. Biri Rojin'e sesleniyordu!

"Hey! Duymuyormusun sana sesleniyorum..! Kimsin sen?"

Bu sesi daha önce hiç duymamıştı Rojin. Cevap vermeyecekti. Kafasını sesin geldiği yöne bir santim bile çevirmeden gelinliğinin eteklerini yavaşça tutarak elinde sıkıca tuttu. Derin bir nefes içine çekmeye çalıştı. Konaktan çok uzaklaşmamıştı ama yinede nefesi daralmaya başlamıştı. Geldiği yol kadar gittiğinde ulaşmış olacaktı annesine.

Nefesini düzene sokmaya çalıştı. Arkasında duran her kimse Rojin'e yaklaşıyordu! Nefesini düzene sokmaya çalışmayı bırakıp, gitmek için bir adım attığında arkada ki adamın sesini duyunca tekrar durmak zorunda kaldı.

"Kimsin sen?"

Rojin bir an durup düşündü, gerçekten kimdi ki Rojin?

Daha kendi bile cevabını bilmezken ne söyleyebilirdi ki?

Yavaşça arkasını döndü, şimdi de karşısındaki adamla karşıkarşıyaydılar. Karanlıkta yüzünün ayrıntılarını pek göremesede yüzünü seçebiliyordu. Evet, düşündüğü gibi bu adamı daha önce hiç görmemişti. Sokakta tek tük olan sokak lambalarının ışığı sayesinde az da olsa görebiliyordu adamı.

Sarhoş falan değildi. Aklı gayet yerinde gözüküyordu.

Karşısındaki adam tahminen yirmi, yirmi bir yaş aralarıydı. Belkide ölmeden önce son gördüğü yüz, bu hiç tanımadığı adamın yüzü olacaktı. Gözünden iri bir damla yuvarlandı Rojin'in. Belkide son gözyaşlarıydı...

Adamla aralarında sadece beş adıma yakın mesafe vardı. Adam, Rojin'e şaşkınlıkla bakarken, Rojin acıyan boğazını ve kısık, titrek çıkan sesini umursamadan cevap verdi. "Bilmiyorum... ben kimim bilmiyorum..."

Adam neyden bahsettiğini anlamadığı için kaşlarını çatmışken Rojin son gördüğü kişinin bu adam olacağını düşünürken istemsizce aklına kazıdı. Her şey üst üste gelmişti ve Rojin'in verdiği kararlar çok zordu.

Adam Rojin'i süzdükçe kaşları daha çok çatılıyordu, ve bakışları ortada bir olayın döndüğünü anladığını haykırıyordu. Soru soracaktı yine, Rojin bunu anlayınca bir adım geri attı. Adam da Rojin'e bir adım atınca, Rojin korkarak birkaç adım geriledi hızla. Nefesi gidiyordu yine, panik yapmıştı. Adam bunu anladığında durdu ama Rojin hızla arkasını dönerek koşmaya başladı.

Birkaç kez sendelesede durmadan koşmaya devam etti. Karanlık ara sokaklardan koşabildiği kadar koştu. Sonunda aradığı yeri buldu Rojin. Oradaydı işte annesi ve abisi. Yürüdü o karanlığa doğru... karanlık mezarlık tam karşısındaydı şimdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAWAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin