Bu bölüm diğerlerinden daha uzun ve heyecanlı oldu sanırım:) şimdiden iyi okumalar. Alttaki yıldıza basmayı unutmayın lütfen☆
Neyse ben sizi daha fazla tutmayayım hadi başlayınn okumaya:)♡♡Keyifli okumalar!
...
Bir tebessüm neleri ifade edebilir? Öyle zamanlar vardır ki içimize sığdıramadığımız mutluluğun sonucu olarak sergileriz tebessümü. Birine tebessüm ne desek ilk bu aklına gelir herhalde... Oysa öyle tebessümler vardır ki, içimize sığdıramadığımız acılarımızı gizlemek için 'maske' olarak taktığımız tebessümler... Hatta öyle ki, ruhumuzun acısından gözlerimiz dolar ama dudaklarımıza bir tebessüm kondurup gizleriz onu, ruhumuz yara bere içindeyken bile bunu bizden başka kimse bilmez. Bilemez, çünkü biz göstermeyiz. Dışarıdan bakan insanlar ne kadar mutlu olduğumuzu düşünseler de içimizdeki her daim yanan ateşi ve her daim kanayan yaralarımızı göremezler......
Gözlerim kapanırken şu cümleleri hatırlatmak için söyledim kendime.
"Beni yakan herkesi yakacağım..."
●°•○♡●😮💨°•○♡●°•
-1 HAFTA SONRA-
Gözüme vuran güneş ışığıyla araladım gözlerimi, güneşin pencereden sızıp gözlerime vurmasıyla rahatsız olup birkaç kez kırpıştırdım gözlerimi. Boş verip tekrar uyumak istediğimde yastığı kaldırıp kafamı yastığın altına gizledim. Aklıma gelen düşünceyle beynimden vurulmuşa dönmüş bir şekilde başımı gizlediğim yerden yavaşça çıkardım. Aynı yavaşlıkta kafamı çevirdim ağır ağır yan tarafıma, boştu. Yoktu o, hiç gelmemişti hatta.
Gözlerimden akan yaşı sinirle sildim hemen. Az önce uykudan kapanan gözlerimde şimdi uykunun izi bile yoktu. Bir düşünce bile insanı uykusundan edebiliyordu demek ki...
Gözlerimden ardı ardına yaşlar süzülünce hızla doğruldum yerimden. Bu sefer hırsla elimin tersiyle akan yaşları sildim, daha fazla gelmemesi için yukarı bakıp ellerimi hava verir gibi salladım gözlerime doğru. Artık akmayacağını anlayınca serbest bıraktım ellerimi.
İçimde bir alev vardı sanki eskiden beri, gün geçtikçe harlanan bir alev... Bir gün tüm ruhumu ele geçireceğine korkuyordum...
Daha fazla bakmadım, alışmam lazımdı, er ya da geç o kuma bu eve gelecekti, Serhat benim olmaktan çıkıp onun olacaktı. Kuma bu eve geldiğinde nasıl yaşayacağımı, nasıl dayanacağımı, nasıl baş edebileceğimi asla bilmiyordum. Düşündükçe kafayı yiyordum sanki, daha kuma gelmeden ki halim böyle ise geldikten sonra nasıl olacaktı bilmiyordum. Gözlerim yanıyordu ama ağlamayacaktım. Direnecektim her anlamda ve her şey için.
Yataktan kalkıp direk banyoya girip işlerimi hallettikten sonra hızlıca çıktım.
Üzerime mavi tonlarında bir elbise geçirip saçlarıma da siyah bir tülbent attım.
YOU ARE READING
HAWAR
General FictionBir çığlıktı Hawar... Bir haykırış, bir yürek yangını... Bir feryat. Bir direniş. ... Bir kadın olmak... ... Bir kadın, hiç çocuğu olmadığı için suçlanır mı? Bir kadının, çocuğu olmadığı için üzerine kuma getirilir mi? Bir kadın, çocuğu olmadığı i...