Bölüm 9[🔞]

141 14 6
                                    

Orklar, Yuta ve periler denize ulaşmışlardı ve şimdi gemidelerdi.
Burada komuta Johnny'deydi. Hem denizleri hem gemiyi en iyi bilen oydu.

Yuta bundan nefret etti. Deniz çok sıkıcı ve aynı zamanda korkutucuydu. Üstelik burada perileriyle yiyebilecekleri bitkiler de yoktu. Balık yemek zorunda kaldığı için keyfi yerinde yoktu.
Güverte de otururken ve bucaksız denize bakarken iç çekti.

"Merak etmeyin, Jaehyun deniz yolculuğunun kısa süreceğini söyledi. Daha sonra saraya varacakmışız."
Yuta iki yanında dikilen perilerine söyledi.

Aslında en çok korktuğu buydu. Orklarla dolu bir ülke ve onların sarayı. İç çekti.
"Ben odama geçiyorum. Sizler de dinlenebilirsiniz."
Döndü ve Jaehyun ile paylaştığı odaya ilerlerken  Jay önüne geçti.

"Bu kadar aceleyle nereye gidiyorsun bakalım."
Oğlan sıkılmış gibi görünüyordu. Gemi de uğraşabileceği tek bir şey vardı. Yuta ve perileri.

Yuta bir adım geriledi. “Odama gidiyorum. Yani Jaehyun'un yanına." Çenesini kaldırdı.
Aşağıdan adama bakarken gözlerini kıstı.

Jay güldü."Yani oturup, Prensimiz seni becersin diye güzel mi görüneceksin?" alay ediyordu. "Senin iyi olduğun tek şey bu, değil mi? Yumuşak, güzel ellerini mahvedemezsin. Hiçbir şeyden anlamazsın. Yalnızca güzelsin."

Yuta bu oyunu oynamayacaktı. Değerini biliyordu.  Ve Jaehyun çoğu zaman ondan hoşlanıyormuş gibi görünüyordu. "Güzel oturma konusunda senden daha iyiyim."
Güzel saçlarını omzunun üzerinden arkasına attı ve iç çekti.
"Sanırım bunu kocama her zaman sorabilirsin."

Jay alçak sesle güldü ve tehditkar bir şekilde Yuta'ya sanki onu çiğ yemek istiyormuş gibi baktı. "Belki nazikçe sorarsam seni sikerken izlememe izin verir."

Yuta'nın sinirden göğsü hızla inip kalkıyordu. Elini kaldırdı ve adama tokat atmak için bir ivme yaptı.
Jay nazik ve yumuşak elleri havada yakalayıp eğilerek üzerine yapışkan bir öpücük bıraktı.
"Size hiç yakışmadı bu tavır."

Yuta somurttu ve elini adamın tutusundan kurtarıp hızlı adımlarla Jaehyun'la paylaştığı odaya vardı. İçeri girip kapıyı çarptığında Jaehyun'un dikkatini çekti.
"Prensim?"

Yuta ona kısa bir bakış atıp yatağa uzandı. Jaehyun'a cevap vermemişti.

Jaehyun üzerinde ki ve daha yeni giydiği elbiseleri çıkardı. Yatağa yaklaşıp periye arkasından yanaştı.
"Bana tavır mı yapıyorsun?"
Yuta'nın saçlarını yüzünden çekti ve somurtkan suratını açığa çıkardı. İri eliyle yumuşacık yanağını sevdi.
"Bana sorunun ne olduğunu söyle."

Yuta ona baktı.
"Biliyorsun kuzey perileri böyle giyiniyor. Bizi fahişe olarak gördüğünüzü kendin söylemiştin."

Jaehyun parmaklarıyla perinin güzel yüzünü okşamaya devam ediyordu. Elinin altında pürüzsüz ve soğuktu. "Yine de sen artık benimsin Yuta. Biz evlendik, sıradan bir peri değilsin. Hem o kadar güzelsin ki bırak baksınlar. İstediğin gibi giyinebilirsin."
Elini perinin yüzünden indirip göğsüne ve karnına dokundu.
"Bırak diğerleri benim güzel prensime şehvet duysunlar, yanlış bir şey yapmak isterlerse onları keseyim."

Yuta biraz döndü ve yüzünü Jaehyun'un göğsüne yasladı. "Jay bana kötü bir şey yapmak istiyor gibi bakıyor."
Şikayet edip yeniden somurttu.

Jaehyun'un göğsünden parlak bir kıkırdama yükseldi. Yuta'nın yalnızca alt bedenini örten kumaşın altına elini götürdü.
"O sadece sinirli. Babanla yaptığım anlaşma yüzünden peri köylerini işgal edemeyeceği için. Seni kızdırmasına izin verme."
Perinin bir bacağını kaldırdı ve parmaklarına daha rahat bir erişim sağladı.

Melez 'YuJae 🔞Where stories live. Discover now