Bölüm 8 [🔞]

174 15 16
                                    

Jaehyun sırtını ağaçlardan birinin gövdesine yaslamış halde oturuyordu. Yalnızca pantolonunu biraz indirmisti, Penisini serbestçe dışarı çıkarabilmesi için.

Yuta ise adamın kucağında yüzü ona dönük halde oturuyordu.
İçinde ki kocaman ve sert penisin üzerinde kendinden geçmişti.

Jaehyun oğlanın yuvarlak ve yumuşak kalçalarını avcunda sıkıştırırken periyi aletinin üzerinde indirip kaldırıyordu. Prens işi ona bıraksa güçsüz bacaklarıyla birkaç dakikadan fazla dayanamayacağından emindi.

"Nnghh~"
Yuta zarif ellerini adamın bileklerine koydu ve küçük vücudu sarsılırken yoğun bir şekilde orgazm oldu. Kalçalarını sallayıp daha fazla zevk almaya çalışıyordu.

Jaehyun durdu ve minyon perinin penisinin üzerinde zevk içinde kıvranarak kendinden geçişini tarif edilemez bir zevkle izledi.
"İşte böyle güzelim, beni kullan. Aletimle kendini becer."

Yuta birdenbire dıştan içe eridiğini hissederek ani bir nefes aldı.
Kendisine geldiğinde adamın üzerine yığıldı. Yanaklarını onun kaslı göğsüne yasladı.
"Çok yoruldum."
Sızlanarak söyledi ama içinde ki organın tamamen sert olduğunu hissediyordu. Jaehyun henüz gelmemişti.

"Şimdi benim sıram ufaklık."
Yuta'nın cılız bedenine kollarını sardı ve aşağıdan kalçasını yukarıya doğru iterek onu sikmeye başladı.

Hareketleri düzenli değildi.
Kolları arasında ki minyon periye sarılırken rastgele hareketlerle içine girip çıkıyordu.

"Jaehyun, nefes alamıyorum."
Yuta ağlamaklı bir sesle söylediğinde Jaehyun onun küçük bedenine sarılmayı bıraktı.
Ardından içinden çıkıp periyi kucağında döndürdü.

"Ne dersin Yuta, yeniden orgazm olmanı sağlayabilir miyim?"
Jaehyun sordu ve hemen önünde duran küçük sevimli kalçaya bakarken. Pembe ıslak deliği genişlemişti. Kasılıp gevşeyerek sanki Jaehyun'un penisini yeniden içeride istiyordu.

"Yalnızca birkaç saat sonra bile nasıl yeniden eskisi kadar sıkı olabiliyorsun ufaklık?"
Jaehyun rahatlıkla iki parmağını itebileceği baştan çıkarıcı deliğe bakarken söylendi. "Siz periler, en iyi fahişelersiniz."

Yuta omzunun üzerinden ona baktı. Yüzünde ki ifadeden sinirli olduğu anlaşılıyordu.
"Ben senin fahişen değilim. Biz evlendik."

Jaehyun bakışlarını zorlukla perinin sevimli kalçalarından ayırdı ve yüzüne baktı.
"Bana böyle baktığında o tatlı somurtkan ağzına sikimi koymak istiyorum."
Prens tamamen filtresizdi. Aklına gelen her şeyi söylüyordu.

"Senden nefret ediyorum."
Yuta şikayet etti.

"Ama sikimi seviyorsun ve ağzımı da" Jaehyun dalga geçti ve penisini eliyle kökünden tutup Yuta'nın deliğine yeniden hizaladı.

Yuta önüne dönüp somurtmaya devam etti. Jaehyun arkasından içine kayarken küçük ellerini onun dizine koydu ve yüzünü buruşturdu. Biraz sonra zevkten kıvranarak ağlayacağını biliyordu ama en başında her zaman acı veriyordu.

~~~~

Hongjoong  küçük periyi merakla izliyordu. O küçük şey saldırdıkları köylerde gördüğü perilerden çok daha güzeldi. Solgun ve minyon kıvrımlı bedeni, sevimli kanatları ve yüzü. Beyaz uzun saçları. Özelikle de o yeşil renkli cam benzeri iri gözleri. Eğer şartlar böyle olmasaydı Hongjoong bu küçük periye sahip olmak için her şeyi yapabilirdi.
"Çok sıkılmış olmalısın."

Yuta buna nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Bu iğrenç ormanda periler icin yemek bulmak çok zordu. Bu yüzden yanında getirdiği iki peri çoğu zaman ormanda oluyordu. Prens çok sıkılmıştı.
Burada hiçbir sorumluluğu yoktu ve eğlence açısından da pek bir şey yapamıyordu. Yani Jaehyun ile seks yapmak haricinde.

Melez 'YuJae 🔞Where stories live. Discover now