Melez 'YuJae 🔞

Bölüm 3

Yuta'nın elleri taze kesilmiş çiçek buketinin etrafında titriyordu. Beyaz kumaş kalçasını ve uyluklarını biraz gizliyordu. Kanatları sebebiyle üstü çıplaktı. Yalnız küçük belini elmas parçaların süslediği bir zincir çevreliyordu. Perilerin sihirli bedenleri doğa ve doğada ki elemetlerle değişiklik gösteriyordu.

Yuta'nın türü sıcağa karşı duyarlı, soğukla uyum içerisindeydi. Saçı örülmüş, gümüş kanatları kontrolü dışında hareket ediyordu. Yürürken boynundaki inciler ve belinde ki zincirler şakırdadı.

Masumiyet için inciler. Saflık için beyaz. Yuta'nın masumiyetinin ölümü. Oğlan ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
Yine de ağlasa kimse garipsemezdi.

Tören sırasında Jaehyun'un yüzüne bakmadı. Gözlerini yerde ya da kalabalıkta tuttu. Onları kurtarmak için bu kaderi kabul edebilirdi. Ve ülkesini kurtarmak için. Siyasi nedenlerden dolayı evleneceğini her zaman biliyordu ama bu şekilde değil. Katil ork ile değil.

Çenesinde ki büyük bir el yüzünü yukarı çevirdi ve onu kocasına bakmaya zorladı. Saçları yüzünden ayrılmıştı, o iğrenç sırıtması hala oradaydı.  Derin, dipsiz gözleri korkutucuydu.

"Birlikteliğinizi bir öpücükle mühürleyebilirsiniz."

Jaehyun'un ağzının kenarları kıvrıldı ve Yuta'nın küçük  belini kavradı. Perinin ufak bedenini yukarı kaldırdı, yüzlerini eşitlemek için. Yuta kendisini korkunç bir şeye hazırladı; müstehcen, acı verici veya zehirli bir şey. Ama bu sadece bir öpücüktü. Ağızlarının iffetli bir şekilde birbirine bastırılması.

Odaya çekildiklerinde Peri, olacaklara karşı kendini hazırlamaya çalıştı. Ülkesini ve bunun kurtaracağı yüzlerce hayatı hatırladı. Buna dayanması gerekiyordu.
Hiç değilse ilk gecesi kendi krallığında ve sarayındaydı.
Sonra ki gün Ork Prens ile büyüdüğü sarayı ve ülkesini terk edecekti.

Büyük, en azından Yuta'ya göre büyük yatağa oturdu. Bu saray da iğrenç ork prens için uygun boyutlarda bir yatak yoktu.

Jaehyun'un sinir bozucu botlarının yerde süründüğünü ve kendisine yaklaştığını duyarken yutkundu. Başını kaldırıp ona bakmak istemiyordu. Ta ki Jaehyun konuşana kadar.

"Biliyor musun, siz kuzey perileri fahişe gibi giyiniyorsunuz."

Yuta başını kaldırdı ve çatık kaşları eşliğinde prense baktı. Bunu yapmak için başını geriye yatırması gerekiyordu.
"En azından siz orklar gibi barbar, pis ve katil değiliz!"

Jaehyun güldü ve dizleri üzerine çöktü. Büyük ellerini yatakta oturan perinin iki yanına koydu.
"Sen de artık bu barbar, pis katilin eşisin unuttun mu ufaklık?"
Ellerinden birini Yuta'nın çıplak uyluğuna koydu. Diğerini de ufak beline yerleştirdi.
"O kadar küçük, güçsüz ve işe yaramaz şeylersiniz ki." Güldü ve devam etti. "Ah.. evet unutmuşum, itaatkar güzel fahişeler olmak konusunda sizden daha iyisi yok."
Yuta'nın titreyen dudaklarına uzandı ve ağzını öptükten sonra geriye çekildi. "Ve bir de tadınız gerçekten güzel. Daha önce hiç peri yahnisi yemediğine eminim. Büyük kayıp."

Yuta'nın zarif bedeni korkuyla titriyordu. Ağlamaya başladığında ellerini kaldırdı ve yüzünü kapattı.
"B-beni de mi yiyeceksin?"

Jaehyun yüksek sesle güldü.
Yuta'yı kaldırdı ve yatağa bıraktı.
Nazik olduğunu düşünmüştü ama prensin hafif bedeni savruldu.

Yuta yumuşak yatakta geriye doğru kaydı ve prensten uzaklaştı. Sırtı yatak başlığına dayandığında durmak zorunda kaldı. Hala ağlıyordu.
Jaehyun uzanıp ayak bileğini kavrayarak hafif bedenini yeniden yatağın ortasına çektiğinde çığlık attı.

Jaehyun eğleniyordu.
Yine de tatlı eşinin korkudan bayılmasını istemezdi. Bu yüzden konuşmaya başladı.
"Elbette hayır ufaklık. Seni yemeyeceğim. Biz evlendik. Yani bunu istesem de yapamam."

Yuta hala ağlıyordu ama titremesi kesildi. Yatağın ortasında uzanırken derin nefesler alarak Jaehyun'a baktı.
"O h-halde yapmamız gereken şeyi hemen yapalım ve beni yalnız bırak. Midemi bulandırıyorsun."

Jaehyun tekrar güldü ve kendi pelerinini çıkarmak için hareketlendi.
"Çok şımarık küçük bir şeysin. Karşımda bu şekilde konuşmaya cüret ediyorsun." Pelerini yere bıraktı ve gömleğin düğmelerine geçti. "Sevimli."

Aslında bölüm daha uzundu ama yine bildirim gitmez ve emeğim boşa gider diye böldüm.