Bölüm 2

127 17 22
                                    

Çok fazla bildirim gelirse kusura bakmayın. Wattpad bozuk sanırım dünden beri bölüm bildirimi göndermiyor.

Jaehyun, elini bir öpücükle kirlettiğinde Peri yüzünü buruşturdu. Yuta'ya göre bütün orklar iğrencti. Onlardan nefret ediyordu.

"Seninle tanıştığıma memnun oldum, Majesteleri." Sesindeki alaycı ifade, kendisine 'Ork Prensi' diyen biri için hiçte garip değildi.
Yuta göz devirdi ve rahatsızca arkasında ki gümüş rengi kanatları hareketlendi.

Adamın yüzü ork kanı taşıyan ve doğunun en korkulan adamı için fazlasıyla yakışıklı görünüyordu.
Yine de çok iriydi. Perinin narin elini büyük avcuna aldığında sanki o küçük eli çaba sarf etmeden kırabilir gibi görünüyodu.
"Tahmin ettiğimden daha güzelsin." Söyledi ve perinin parlak beyaz saçlarına dokunmak için elini kaldırdı. "Gözlerimi kamaştırıyorsun." Tehdit değil iltifattı ama Yuta kendini tehdit altında hissetti.

Yuta babasının tahtının yanında dimdik duruyordu, bu vahşi yaratığın soluduğu havayı solumamak için nefesini tutmak istiyordu. Sanki iğrençliği bulaşıcıymış gibi.

"Prens Jaehyun" Kral tahtından konuştu. “Bugün bize katılabildiğiniz için çok heyecanlıyım.”

"Eminim öyledir." Jaehyun Yuta'dan uzaklaştı ve ağırlığını tek bacağına verdi. Üzerinde ki siyah pelerin kirli ve ıslak görünüyordu. Yuta iç çekti. İşleri bittikten sonra gidip duş almalıydı.

"Sanırım beni buraya iyi niyetinizden dolayı davet ettiniz, ormanda ki köylerinizden ikisini nehire kadar yanar halde bıraktığım için değil."

Yuta babasının sinirlendigini surat ifadesinden anlayabiliyordu. Yine de bir şey söyleyemezdi, Orklar çok güçlü bir ırktı.
Peri prens iğrenç yaratığın belinde ki büyük kılıçla  kaç masum periyi öldürdüğünü merak etti. 

"Bir anlaşma teklif etmek istiyorum." Yuta babasının ses tonundaki gerilimi çok fazla duymazdı. İçgüdüsel olarak kıpırdandı.

Jaehyun yüksek ve tuhaf bir şekilde güldü ve ağırlığını diğer bacağa verdi. "Bir antlaşma? Bana ne teklif ediyorsun?” Elini kaldırdı ve tırnaklarının altındaki kiri inceledi. Daha doğrusu kan lekesine benziyordu.
"Kolayca satın alınan biri değilim"

"Sanırım ikimiz de kendi fiyatını belirleyeceğini biliyoruz."
Babası söyledi. Elbette, Ork prens nasıl isterse öyle olurdu.

Jaehyun başını geriye eğdi. “Bu doğru Majesteleri. Ama fiyatım benden ne istediğine bağlı."

Kral bir nefes aldı ve Yuta kıpırdamamak ya da odadan kaçmamak için ellerini karnının önünde birleştirdi.

"Benim şartlarım, sadece halkımın güvende olması."

Jaehyun alçak sesle ıslık çaldı. "Zor bir istek majesteleri. Kişisel adamlarım bile o küçük büyülü perilerini avlamaya bayılıyor." Dudaklarında alaycı bir gülümsemeyle başını iki yana salladı. "Ve bunun çok yüksek bir bedeli var."

Yuta'nın babası tahtının kenarlarını kavradı. Çok stresli görünüyordu. "Ne istersen."

Jaehyun tembelce yürümeye başladı. Kirli botlarının yere sürtmesi Yuta'yı sinirlendirdi. "Öncelikle ben ve halkım sizin yetkiniz altında ki her bölgede iyi karşılanacağız. Sınırlarda geçiş izni olacak."

Gerginliğin bir kısmı kralın omuzlarını terk etti. "Tamam."

Jaehyun duraklayıp gözlerini Yuta'ya çevirdi. O küçük güzel periye.  "Oğlunu benimle evlendireceksin." Aslında o sevimli büyülü şeyi her türlü isterdi, fakat peri bir prens olduğu için ancak bir evlilikle ona sahip olabilirdi.

Melez 'YuJae 🔞Onde as histórias ganham vida. Descobre agora