19.BÖLÜM

2 0 0
                                    

Taşlar şimdi yerine oturdu. Eren...O David di evet! Oydu. Beni kendi elleriyle öldüren. Ama bu nasıl mümkün olabilir? Aklım almıyor. Onu görmem lazımdı. O gün dediği şey 'beni belki hatırlarsın' bu kelimeni. Açıklaması olmalıydı. Onun ismi erenmiydi? yoksa david mi?

Adresini bulmuştum kapı ziline uzandım. Çaldı ve çok geçmeden kapı açıldı. Karşımda dağınık saçlı, dizden yeşil bir şort ve üstünde ise tişört vardi anlaşilan yeni uyanmişti, beni gördüğünde ise şaşip kaldı. Omzuna çarpıp içeri geçtim göz gezdirdim içeride şaşkınlıkla. Aynı o evdi. Komadayken ki gördüğüm rüyadaki o ev...
Ark dan geldiğini hissettim, döndüm ona.
" Bu-bu nasıl mümkün olabilir!? Senden fazlasıyla açıklama bekliyorum" anlamaz gözlerle bana baktı.

" Ne istiyorsun bu saatte?" Dedi.
" Beni belki hatirlarsin derken ne demek istiyordun?! Açıkla!" Diye bağırdım
" Sen o şeyden bahsediyorsun," dedi dudukalarini büzerek
" Dinliyorum,"
" Tahminin doğru, abinim, david... Nasıl mümkün olabilir diyeceksin, ama mümkün kardeşim" gozlerim fal taşı gibi açılmıştı kafamı ellerimin arasına aldım bunları sindirmeye çalışıyordum.
Bu nasıl olabilir? benim bir abim yok!
" Sen...sen yalan söylüyorsun sen benim abim olamazsın!" Dedim gülümsedi. Çok rahatti benim aksime.

"Herşey gerçek Efe, kardeşiz!" Dedi.
" Ozman beni neden öldürdüğünü açıkla, benim zihninde neden var olduğunu açıkla, ve Kimin çocuğu olduğunu açıkla, eminimki benim öz bir abim yok!"

" Bunu bende bilmiyorum," dedi. Bu adamda gariplik var herşey çok karışıktı beynim algilamak istemiyor ama ben zorluyordum. Endorada gerçek miydi?

" O cadı, gercekmiydi" neyden bahsettiğimi biliyordu bilmezlikten geldi.
" Neyden bahsediyorsun?" Buna kendisi bile inanmadı. Bunu gözlerinde görebiliyorum.

" Onu sen öldürdün değil mi?" O öldürmüştü alevi o öldürmüştü!

" Kim i kastediyorsun?" Biliyordu, biliyordu!
"Alevi, sen öldürdün! Onu benden almak istedin, çünkü seninde gözün vardı onda. En başindan beri biliyordum. Bana oyun oynadınız o kadınıda kattın işin içine, bana oyun oynadınız. Beni deli olduğuma inandırdınız! Ve bütün suçu bana attınız!" Delirmiş gibi bağırıyordum üstüne yürüyordum konuşurken

"Çok zekisin sen, evet senden aldım onu şimdi ise acı içinde bağırıyorsun sadece sen gerçekten delirdin! Efe bunu kabullen!" Bu sefer o benim üstüme yürüyordu. Arka arkaya gittikçe alanım küçüldü kendimi tekli koltukta buldum üstüme doğru eğildi
" Asıl sen aldın onu benden, o beni istiyordu seni değil! Senin gibi bir deliyi kim ne yapsın? Kendini kandırıyorsun Efe Alev benimdi!" Gözlerim sinirden kızardığını hissediyordum. Yan sehpada duran meyve bıçağını gördüm. Düşünmeden aldım elime sapladim davidin göğsüne. Acı bağırışlari doldu odanın içine
Ayağa kalktım yere yığıldı. Bir kez daha sapladım, birkez daha! Ve birkez daha sapladım. Bu sefer gerçekten katil olmuştum. Nabzını kontrol ettim, ölmüştu gram üzülmedim içimde acıma duygusunu yok etmişti bu pislik herif. Kanlar odanın içini doldurmuştu. Altın sarısı saçları kana bulanmıştı. Koyukahve gözleri yukarı doğru bakıyordu ama yüzünde sırıtış belirdi. Dayanamayıp çıktım odadan onu oylece orada bıraktım hatta biçağı bile almamiştim yanıma

Biliyorum bulacaklardı beni, ama ne zaman? Kim bilir ne zaman bulurlardı  onu. Elimdeki kanla yüzümden akan teri sildim. On taraftan gidemzdim eve arka bahçede olan musluğu açtım ve elimi yüzümü yıkamaya başladım. Önce suratımi sonrasında ise ellerimi yıkadım. Hatta kıyafetlerimi bile degistirmiştim. Bunlar davidin di. Çıktım uzun duvarın üstünden atlayarak etrafıma baktım. Birtane adam beni izliyordu. Üçüncü kattan elinde telefon vardı. Oraya doğru yürüdüm balkonların demirinden yardım alarak yanına tirmandim cami kapatmaya çalıştığında araya elimi sıkıştırdım. Korkup geri geri kaçtı benden küçük tü. Ama elinde delil vardı ve görmüştü beni. Etrafıma bakındım bir bez parçasi buldum.uzunlamqsina kestim. O ise beni şaşkınlığını korumadan izliyordu çıtı çıkmıyordu, korkuyordu. Elimdeki bez parçasını ağzına doladim bu sefer elimde eldiven vardı.

Bez parçasını sıkmaya başladım arkasına geçip. İki eliyle kurtulmaya çalışıyordu. Boşa çaba...
Bense soğukkanlılığımı korudum nebir tepki nede bir duygu, dakikaların ardından yere yığıldı elimde kaldı bez parçası nabzını kontrol ettim ölmüştü. Yerdeki telefonu aldım şifre vardı. Göz devirdim bıkkınlıkla. Yere carptigim gibi parçalandı. İmkansızdı kurtarılması.

Cama çıkıp etrafı kontrol ettim görünürde kimse yoktu. Atladım aşağı ve aceleci ve sakin hareketlerle ilerledim olay yerinden
5 dakikada 2 cinayet...  

Ben bile inanamadım. Ama beni mecbur bıraktılar. İkiside...

***

PSİKOPATWhere stories live. Discover now