15.BÖLÜM

1 0 0
                                    

Yavaş yavaş gözlerimi açıyordum. Karşımda abim duruyordu. Gariplik vardı bunda gözleri kapkara, ağzı kulaklarina kadar yırtık kollarinda derin dişlenmiş, parçalanmış izler kanıyordu heryeri. Sırıtıyordu bana doğru kafası yana yatikti. Elinde ise kılıç vardı gözlerim kocaman açıldı. Ne yapacak tı onunla?!
" Abi sakin ol ne oldu sana?!"
Dedim dehşetle
Yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Bense yerimden kalkmış geri geri gitmeye basladim etrafta kendimi savunabilecegim birşey aradım. Nereye gitmişti herşey bi anda?!! Şansımı sikiyim!
Arkamdan yavaşca gelmeye devam ediyordu. Yan tarafında çelik bir heykel buldum aldım ondaki kısa kılıcı. Bu neden bu kadar kısa?

" Abi gelme üstüme, lütfen!" Dinlemiyordi konusmuyordu bile sadece üstüme yürüyordu.

Ayağım yerdeki taşa takildi sırtımın üstüne düştüm. Acı şekilde bağırdım.
O ise üstüme üstüme geliyor du yerde sürünerek geri gitmeye başladım.
Yüzümde korku ve endişe vardı. Neden böyle oldu şimdi bu?

" Senin ölümün benim elimden olacak"

Dedi kılıcı kaldırdı iki eliyel yukarıda tuttu
Elimi yüzüme siper ettim.
Kılıcı göğsüme sapladı avazım çıktığı kadar bağırmıştım ağzımdan kan geliyordu gözümden yaş süzüldü.
Kafamı kaldırıp ona baktım bundan zevk alıyordu. Bunu ondan beklemezdim beni yine kandırdı...

Bilincimi yavaş yavaş kaybediyordum. Duyduğum şeyle yıkıldım. Onun sesiydi Alev in sesi
" Hallettin mi?" Dedi ve kahkaha attı...

***

Gözlerim açıyordu zorlukla araladım gözlerimi bembeyaz bir ışık. Kafamı geriye attım hemşire vardı seruma birşeyler yapıyordu. Gözlerim büyümüştü koluma baktım. Bakamadım bağlıydı serum vardı kolumda. Neredeyim ben? Üzerime baktım kılıç izi yoktu. Bu nasıl olabilirdi ben ölmedim mi. Konuşmak istedim konuşacak gücüm yoktu. Hemşireye acı dolu bakışlar attım.

" Merak etme çıkacaksın bugün sadece ağrı kesici yaptım sana" dedi sakinleştirmek istercesine. Ben kafa sallamakla yetindim gözlerimi yumdum neden bir yatağa bağlıydım ayakalrimim, ellerimi, kollarımı oynatamıyordum. Etrafıma bakiniyordum öylece doktorlar gelip gidiyordu. Sormak istedim ne olduğunu. Konuşamiyordum beni anlamalarını umaraka bir bakış attım. O ise sadece baktı ve gülümsedi.

***

Hastaneden çıkmıştım nereye gideceğini bilmiyordum. Evim varmiydi? Oraya gitmek geldi aklıma. Belki alev ordadır diye.

İşte buradaydim. Tam karşımda duruyordu bu iki katlı ev
Mühür yoktu kırılmıştı ben kırmıştım.

İçeri girdim oraya gittim işte yeniden bir ceset vardı karşımda. Geçen seferki gibi oldu kimse yoktu şaşırmadım.
Çıkıp gittim buradan.

***

Herşey bir hayalmiydi. Benim abim yokmuydu.
Yanımda huzur veren bir sıcaklık hissettim. Sağına baktım oradaydı Alev di o.

" Git şimdi o kıza bakmak zorundasın ben olmasam bile anlıyor musun " ona doğru ilerledim

" Kızım. Benim kızım mi vardı?!" Şaşkınlığımı gizleyemedim. Ona dokunamiyordum.

" Evet senin kızın var bunu hatırlamaman çok normal, çünkü sen delisin Efe deli evet" dedi. Ben neler olduğunu idrak etmeye çalışıyordum. Kafayı yemiştim. Ellerimle şakaklarimi ovaladım.

Tekrar ona baktığında yoktu etrafim boşluktaydı.
Onlar neredeydi peki Alex,yağız ve Merve neden. Kimse yanımda değil.

Sadece eve gittim orasını hatırlıyordum.
Gelmiştim içeri girdim apartmandan.
Kapıya kilidi soktum cevirdim ve açtım.
Karşımda direkt salon vardı.
Oradaydı, karşımda oturuyordu kızım vardı orada kapıyı kapadım bana döndü kafası. Emeklemeye basladi bana doğru geliyordu gözümü ondan ayırmadım.

" Anne!" Dedi.

" Ne!" Dedim şaşkındım anne sini biliyordu, hatırlıyordu. Ama ne olmuştu ona? Hiçbirşey hatırlamıyordum.

" Baba, anne nerde!" Dedi o tatlı sesiyle kucağıma aldım. Yanağını öptüm hala şaşkındım.

" Ona ne olduğunu bilmiyorum kızım "
Dedim. Üzülmüştü kafasını eğdi.
Onu salona götürdüm oyuncakları vardı yanında, oturttum onu oynuyordum onunla.

Oynamayı bırakıp kucağıma yatti bende bağdaş kurdum rahat olması için.

" Annemi istoyorum!" Dedi gözlerini kapatırken.

" Sakın ağlama güzel bebeğim herşey yoluna giricek cesaretini topla küçük bayan bunun için hep burda olucam... Annen şuan aramızda değil ve bunun nedenini bilemiyoruz korkuyoruz birazcık söz sana birgün herşey çok güzel olucak..."
Uyumuştu bu küçük bedeniyle kucağımda. Ben onu nasıl bırakabilirdim ki?
Çok tatlıydı adını hatırlamıyorum. Ama yeniden verebilirim! İsminiii... Leyla olsun evet güzel bir isimdi. Bende sırtımı koltuğa yasladım gözlerimi dinlendirecektim biraz.

***

" Hayır! Beni neden terk ediyorsun? Gitme lütfen..."dedim benden kopuyordu gidiyordu.

" Senin yüzünden bu haldeyim! Senin yüzünden, senin yüzünden, anlıyor musun beni? Sen kendi ellerinle öldürdün beni!"

" Ben birşey yapmadım Alev, lütfen gitme. Seni bulmuşken tekrar kaybetmek istemiyorum." Ağlıyordum benden gidiyordu, ben suçluydum ,benim yüzümden öldü! Kendi kafama vurmaya başladım istemsizce yere yatıp bağırıyordum o ise beni izliyordu...

***

Aniden uyanmamla kucağındaki minik te uyanmıştı.

" Baba, ne oldu?" Dedi yine o tatlı sesiyle kafasını sevdim.

" Yok birşey kızım, sen uyu hadi " onu odasına yatağına götürdüm.

Uyumuştu bile. Bende salona gittim koltuğa uzandım. Basım ağrıyordu. O vurduğum yerdi ağrıyan. Elimi kafamın arkasına attım kanıyordu aniden doğrulup arkama baktım koltuğun başlığınada bulaşmıştı. Dehşetler içinde kalktım. Leylayi uyandırmak istemedim. Korkucaktı çünkü banyoya gittim suyu açıp elimi yıkadım. Dolaptan sargı bezi ve pansuman çıkarttım hızlıca kafama yavaş yavaş yapıyordum pansumanı.

Sargı bezini sandıktan sonra. Aynaya baktım ben gerçek miydim?

***

PSİKOPATWhere stories live. Discover now