Ateş ve Buz İmparatorluğu

Sisli Anılar

Pigsy bulunduğu bölümde korkuyla etrafına bakıyordu.

Pigsy: "Tang?"

Tırmığını çağırır ve korkuyla ona sarılırken yürümeye başlar.

Pigsy: "Red Son? Mei? MK?! Ah! Nerdesiniz millet?!"

Mavi bir şekil görüyor, ardından tanıdık olduğunu fark edince rahatlıyor.

Pigsy: "Sandy? Sandy, yaralandın mı?"

Mavi yaratık hıçkırarak ağlayarak Pigsy'e dönüyor. Bu Pigsy'i biraz daha yumuşatıyor.

Arkadaşının ağladığını daha önce hiç görmemişti.

??? ??????: "Ah, Sandy korkuyor."

Pigsy: "Ah, bu yığınlar, yığınlar ve kafatasları yığınları dışında korkulacak hiçbir şey yok."

Gergin bir şekilde gülüyor. Ardından arkadaşının duymayacağı kadar sessizce kendi kendine konusuyor.

Pigsy: "Bu iyi değil. Görünüşe göre Sandy şeytani atası Sha'nın bedeninde sıkışıp kalmış, adı ne?"

İsmini hatırlamayınca ilk başta kafası karıştı.

Gözlüklü arkadaşının aksine o bir JTTW hayranı değildi.

Ama bunu bir kenara bıraktı ve mavi yaratığa döndü.

Pigsy: "O kemiklerden geriye kalan her ne ise aynısını bize yapmadan önce buradan çıkalım."

??? ??????: "Bunu yapan canavarı yenmek için güçlü bir savaşçı gerekir. Güçlü bir savaşçı mısınız bayım?"

Pigsy arkadaşını rahatlatmak için bir şeyler uydurdu.

Pigsy: "Evet, elbette, çok güçlü bir savaşçı. Hadi, önce harekete geçelim... olur mu?"

Bir anda mavi yaratığın gözleri turkuaz renginde parlar ve Hilal Asasını alırken kafatasları onun yanından uçup gidiyor.

Sha Wujing: "Sonunda Akan Kum Nehri'nden Sha Wujing'e layık bir rakip!"

Pigsy şaşkınlıkla Sha Wujing'e bakıyor.

Pigsy: "Ah, delirmişsin."

Sha Wujing: "Bütün bu jabroniler şampiyonla bire bir yarışabileceklerini düşündüler. O küçük bok kepçesi artık seni kurtaramayacak."

Hilal asasıyla bir arena alanı oluşturdu. Bir yandan da kemiklerden gelen yankılar duyuluyordu.

Yankı: "Dövüş! Dövüş! Dövüş! Dövüş! Dövüş!"

Sha Wujing, Pigsy'nin üzerine atlar ve savaş başlar.

MK kendi bölümünde Rahip Yardımcısını tapınağa kadar takip ediyordu.

MK: "Hey bayan, arkadaşlarımı buralarda görmediniz değil mi? Domuz adam, gözlüklü adam, kızıl adam, kılıçlı kız adam..."

Antrenman alanına geldiklerinde MK'in nefesi kesildi.

MK: "Vay."

Bu kendi antrenaman yerine kıyasla daha canlı ve parlaktı. Ve daha sıcaktı.

Rahibe Yardımcısı: "Burası Eğik Ay ve Üç Yıldız Tapınağıdır ; burada seçilmiş birkaç kişi bilge Şifu Subodhi'nin talimatı altında güçlü bilgeler olmak üzere eğitilir ve şekillendirilir."

MK: "Şifu Subodhi mi?"

MK kafa karışıklığıyla kıza baktı.

Gerçekten JTTW hakkında hiçbir şey bilmiyordu.