Ateş ve Buz İmparatorluğu

Saklanan Sırlar

???? ???? ?????: "Gerçekten, oğlumu kaybetmeyi başardın mı yani? Onca yıldan sonra?"

Wukong karanlık ve soğuk taht odasında diz çökmüştü. O fısıltıların asagilamalarini hala duyabiliyordu.

"&$€ ¥@r$@m@₹"

"D€ğ€r$&Z"

"H@¥@l K&r&k£&ğ&"

Bu Wukong'un kendini daha da suçlu hissetmesine sebep oldu.

Nasıl olsa elinde bulunan en önemli görevi yerine getirememişti.

Prensi koruyamamıştı.

Lady Bone Demon: "Sana güvenmiştim. Sen en kusursuz şövalyemdim. Ama küçük bir çocuğun kaçmasına bile izin verdin."

Wukong, efendisinin ses tonundaki hayal kırıklığını sezmisti.

Bu onun daha da suçluluk duymasına sebep oldu.

Leydisi şimdi ona cezasını vermesini büyük bir korkuyla bekliyordu.

Tıpkı o manipülatif keşiş gibi.

Lady Bone Demon tahttan indi ve Wukong'a doğru yürüyüşe geçti.

Wukong'un kalp atışı normalden daha hızlı attı.

Lady Bone Demon'un o soğuk ve büyüleyici aurasini önünde hissetti.

O baş ağrısı için kendini hazırladı.

Ama onun yerine kafasında leydisinin soğuk parmaklarını hissetti.

Ona ceza vermemişti... Hayal kırıklığına uğramış olsa bile ona ceza vermemişti.

O Keşişin aksine leydisi ona her zaman merhamet gösteriyordu.

Wukong kafa karışıklığıyla efendisine baktı.

Bir kez daha ona hayran olmuştu.

Lady Bone Demon: "Sana son bir şans veriyorum. Çocuğu bul ve buraya getir. Eğer onu bulamazsan veya bir kez daha elinden kacirirsan o tacı kullanmak zorunda kalacağım. Ve inan bana, bunu yapmak istemiyorum. Anlaşıldı mı?"

Son bir şans... Bu kelime Wukong'un zihninde yankılandı.

Wukong kafasını salladı, ayağa kalktı ve son kez efendisinin önünde eğildi.

"Söz veriyorum leydim. Sizi bir daha hayal kırıklığına uğratmyacağım."

Ardından Wukong taht odasından çıktı ve prensi aramak için yola koyuldu.

MK, Erişte Dükkanına girdi. Dükkanda gözlüklü bir adam, mavi bir yaratık ve bir domuz tezgahta çay içiyorlardı.

Gözlüklü adam yana doğru taranmış pürüzsüz siyah saçları olan yetişkin bir adamdı. Yuvarlak, altın çerçeveli bir gözlük takıyordu. Sol tarafı beyaz, sağ tarafı kırmızı olan, ortasında altın tokalar bulunan bir changpao giyiyordu. Kırmızı bir eşarp ve siyah çizmeler giyiyordu.

Mavi yaratık iri kaslı bir adamdı ve turuncu bir sakalı ve mohawk'ı vardır. Koyu pembe bir eşarp ve eldivenlerle birlikte eflatun bir kazak giyiyordu.

Domuzun ise yanaklarında ve kafasında bıyıkları vardı ve beyaz bir şef ceketi giyiyordu.

Üçlü, MK'i fark ettiklerinde hemen dehşete düştüler ve çaylarını bırakıp MK'in önünde eğildiler.

MK tekrar utandı ve utangaç bir şekilde kıkırdadı.

MK: "Önümde eğilmenize gerek yok. Gerçekten."