Kayıplar ve Misafirler

58 7 47
                                    

Macaque kendini Bone taht odasında buldu.

Neler olduğunu az çok hatırlıyordu.

İnsanları öldürdüğünü, masum bir bebeği kaçırdığını ve Wukong'u tamamen bozduğunu çok net hatırlıyordu.

Tüm bunlar için kendini bir canavar gibi hissetti.

Lady Bone Demon ise tahtında oturmuş, düşmancıl kızıl gözleriyle Macaque'a bakıyordu.

Macaque belli etmiyordu ama içten içe korkuyordu.

Tekrar ölmek istemiyordu.

Bu uzun, rahatsız edici sessizliğin ardından Buz İmparatoriçesi boğazını temizledi, ardından konuşmaya başladı.

Lady Bone Demon: "Görüyorum ki, o velet sayesinde benim üzerimdeki hakimiyeti kırmayı başarmışsın."

Macaque ona bir şey demedi. Sadece kaşlarını çatmakla yetindi. İmparatoriçe bunu umursamadı ve konuşmaya devam etti.

Lady Bone Demon: "Senin beynini yıkayamam çünkü zihnin ve güçlerin buna dayanıklı. O an senin iznin sayesinde ruhunu kirletmeyi başarabilmiştim. Özellikle intikam duygun buna çok yardımcı olmuştu. Ama şimdi ne içindeki o duygu ne de o bağlılığın var."

Buz İmparatoriçesi hayal kırıklığıyla içini çekti. Macaque ise sonunda konuşmaya başladı.

Macaque: "Benimle ne yapmayı planlıyorsun o zaman? İstediğin her şeyi elde ettin! Sadece gitmeme izin ver... Senin yoluna çıkmayacağım söz veriyorum."

Macaque onu serbest bırakacağını düşünmüştü.

Ama umduğu tepkiyi alamadı.

Lady Bone Demon zalimce gülmeye başladı.

Macaque bunu anlayamadı.

İmparatoriçenin gülüşü bitince ayağa kalktı ve havalanmaya başladı.

Lady Bone Demon: "Ah, sevgili şampiyonum. Benim her zaman oynayacak başka hamlelerim vardır."

Macaque kafa karışıklığıyla ona bakarken bir anda arkasından bir kapı açılma sesi duydu. Arkasına döndüğünde hala o boş ve duygusuz yüzünü koruyan Wukong'u gördü.

Wukong kapıyı kapadı ve yavaş ama düzenli adımlarla efendisinin önüne geldi ve diz çöktü.

Macaque onu bu halde görmekten nefret ediyordu.

Lady Bone Demon soğuk bir şekilde önünde eğilen şövalyesine gülümsedi.

Lady Bone Demon: "Ayağa kalkabilirsin, şövalyem."

Wukong hiç tereddüt etmeden efendisinin dediğini yaparak ayağa kalktı ve Macaque'a döndü.

Gerçekten onu böyle görmek onu ürkütüyordu.

Lady Bone Demon tekrar Macaque'a döndü. Zalim gülümsemesini hala koruyordu.

Lady Bone Demon: "Seni hala kontrol edemeyebilirim. Ya da Wukong'a olan nefretin geçmiş olabilir. Ama... Eğer bana yardım etmezsem belki de sevgili kardeşine olacaklardan ben sorumlu olmam."

Macaque ilk başta onun neyi kast ettiğini anlamadı.

Ama Lady Bone Demon'un, Wukong'un tacını kullandığını gördüğünde dehşete düştü.

Taç çalıştığı an Wukong acı içinde kafasını tuttu ve dişlerini sıktı. Vücudu acı içinde titriyordu ve üstüne üstlük dizleri üstüne düştü. Ama hala bağırmıyordu. Sadece hafif acı dolu homurtular çıkarıyordu.

Ateş ve Buz İmparatorluğu Where stories live. Discover now