On Beşinci Bölüm [Final]

19 6 17
                                    

- Final -

20 Mayıs

Bugün inanılmaz heyecanlı hissediyordum,kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Biz evleniyorduk.

Umut ve Selin sevgili olmuştu,Umay ve Kuzey de yakında evlenirlerdi eminim. Simay ve Eser bizden bile önce evlenmişlerdi,biraz alınsam da bu duruma arkadaşım mutluluğu hak ediyordu.
Koray'ın dosyası da tamamen kapandı,çünkü herhangi bir ize rastlanmamıştı.
Tabii o günün üstünden 1,5 yıl geçmişti.
Bu sürede Eser'in de yardımıyla çeşitli tedaviler görmüştüm ve zor da olsa bu durumu atlatmayı başarmıştım.
Eser'in de dediği gibi içimdeki ses artık ailem konusunda beni suçlamıyordu.

Gelinliğimi giymiş aynada kendime bakıyordum,hiçbir zaman kendimi ön plana atmayı sevmemiştim o yüzden sade beyaz bir gelinlik seçmiştim sırtında hafif bir dekolte vardı.
Soluk sarı saçlarımı gelin topuzu yapmışlardı ve benim de isteğim üzerine hafif bir makyaj yapılmıştı.
Beyaz topuklu ayakkabılarımı da ayağıma geçirdiğimde kapının tıklatılmasıyla kızlar içeri girdi.

Simay " Esinim bebek gibi olmuşsun,harika görünüyorsun" bana sarıldı,gözleri dolmuştu.
Umay da beni şöyle bir süzdü.
Umay " hayal ettiğimden kat kat güzel olmuşsun bitanem umarım hep mutlu olursun" o da bana sarıldığında epey duygusallaşmıştık.

"Ya kızlar yapmayın bak rimelim akacak" dediğimde hep beraber kahkaha attık.
Kahkahamızı bölen ses Eser'in birden içeri girmesi oldu.
Hemen Simay'ın belinden tutarak alnına bir öpücük bıraktı.
"Çok güzel olmuşsun sevgili eşim" dediğinde Simay gülümsedi.
Sonra gözleri bana döndü.
"Oo baldız kaptın kardeşimi hadi bakayım şanslısın" sahte bir sinirle omzuna vurdum.
Sonra tekrar kapının açılmasıyla o tarafa döndük.
Kuzey de mavi gömleğinin yakasını düzelterek içeri girdi ve Umay'ın yanına geçti.
"Esin çok yakışmış sana gelin olmak,tıpkı benim prensesime yakışacağı gibi" dediğinde cebinden bir kutu çıkarttı ve Umay'ın önünde diz çöktü.
Umay da bunu beklemediği için oldukça şaşırmıştı.
"Herkes şahit seni ne kadar sevdiğime ister cümle alem duysun isterse hiç kimse,sen hep benimle ol yeter bana
bir ömür beraber yaşamak istiyorum seninle,benimle evlenir misin?" dediğinde Eser ıslık çalıyor bizde alkışlıyorduk.
Umay Kuzey'e sarıldı.
"Evet tabiki her şeyimle seninle olmaya hazırım"
Kuzey Umay'ı etrafında döndürdü ve bıraktı.

Tamamen hazır olduğumda artık sevgilimi görmeye hazırdım.
Kapıdan çıktığımda o da aynı anda karşı odadan çıkmıştı ve gözlerimiz kesişti.
Ama bu sefer hepsinden farklıydı aşkla bakıyorduk birbirimize.

Rüzgar'ın nutku tutulmuş gibiydi.
"Nutkun mu tutuldu Rüzgar? gözlerini alamıyorsun da" dediğimde göz kırptım.
Rüzgar kendine gelerek cevap verdi.
"Evet sevgilim çok güzel olmuşsun sana çok yakışmış beyaz" elimden tuttu ve öptü.

Merdivenlerden yavaşça inip açık havada el ele yürüyorduk insanlar da bize hayranlıkla bakıyorlardı.
Sonra bir şarkı başladı dans etmemiz için.

' Bir rüya gördüm aşktan ibaret
aşk dediğim yani senden ibaret
cenneti yaşıyor bu kalbim senle
kalbimin her atışı senden ibaret '

aşk eşittir siz esinciğim.
evet içses aşk eşittir biz.

Dansımızı ettikten sonra yerlerimize oturmuştuk.
Nikah memuru mikrofonla konuştu.

"Siz Rüzgar Karanfil hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan Esin Hayal Demirkaya'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Rüzgar bana dönüp gözlerimin içine baktı ve konuştu.
"Evet" dediğinde alkışladılar.
Nikah memuru bu seferde bana sordu.
"Siz Esin Hayal Demirkaya hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan Rüzgar Karanfil'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
bu ân gerçekten çok özel bir andı,bir daha tekrarı olmayan tarihi bir olay gibiydi.
"Evet" dedim yüksek sesle.
Alkışlıyorlardı yine.

Gökyüzünde birkaç havai fişek patladı bu akşam ay dolunay şeklini almıştı.
Tanışmadan önce yarımdı aylarımız ve bu gece birleşti,biz birleştik ve aile olma yolunda büyük bir adım attık.

"Ben de *** Belediyesi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı-koca ilan ediyorum"
İmzalarımızı attık ve Simayla Eser de bize şahitlik ettiler.
Evlilik cüzdanımıza gururla baktım.

Ayağa kalktığımızda Rüzgar bana yaklaştı ve dudaklarımız birleşti.
Ve yine o tanıdık kokuya rastladım.
Ama bu sefer iki koku da birbirine karışmıştı.
Şampuan ve parfüm kokusu...

Hep beraber bütün gece dans etmiş,eğlenmiştik.
Pasta kesmeyi de unutmadık tabii.

Günün sonunda çok şükür ki herkes dağılmıştı.
Rüzgar çalışanlara ücretlerini verirken bende oturuyordum.
Masada duran telefonumun titremesiyle Mert Bey'den gelen mesajı gördüm.

Mert Bey : Öncelikle tebrik ederim Esin Hanım,Allah mutluluğunuzu daim etsin.
Baskıya verdiğiniz 'Bir Rüzgar Esintisi' kitabınız satışa çıktı.
Çok güzel bir hikâye yazmışsınız,her cümlesi kalite kokuyor:)
Hayatınızın her alanında çokça başarılar dilerim,saygılarımla.
Mert Yavuz.

Bu mesaj beni çok gururlandırmıştı çünkü ilk defa yetişkin bir içerik yazmıştım.
Çok bekletmeden cevap yazdım.

Ben : Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için Mert Bey.
Beğenmenize de çok sevindim,hayırlı akşamlar.

Telefonumu kapattım.
Rüzgar yanıma geldiğinde beni sarmaladı.
"Kitabından yeni haberim oldu,bizi yazmışsın sevgilim ve bu satırlar çok güzel her detayıyla"

Kitabın ilk cümlesini söyledim.
"Birden karşımda gördüm yeşil gözlerini,nefesimi kesti adeta."

Son cümlesini de beraber söyledik.
"Gözlerimiz bizim evimizdi.
Ben yeşillerde kaybolmuşken o Okyanus mavisi gözlerimdeki adada mahkum olmuştu"

                           SON


Bir Rüzgar EsintisiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora