On Birinci Bölüm

17 7 24
                                    

Esin Demirkaya

Dün gerçekten güzel bir gündü,sevgilim ve arkadaşlarım bana çok hoş bir doğum günü sürprizi yapmışlardı.
alınan hediyeler de benlik şeylerdi ama kitap beni mutlu etmemişti.
Koray Gürhan ismini internette arattım.
Başlarda gördüğüm şeyler kitlesi, yazarlığı hakkında basit cümlelerdi.
ama biraz daha derine inmek istiyordum ve öyle de yaptım.
Ailesinin hiç normal insanlar olmadığını gördüm,itibarı bile zedelenmişti kaç kere karakolluk olmasıyla ama bu onu yıldırmamıştı belli ki.
Haberleri okurken dikkatimi başka bir isim çekti.

Rüzgar Karanfil

Rüzgarla nasıl bir bağlantısı olabilirdi ki Koray Gürhan'ın?
okumaya devam ettim.

'Avukat Avni Gürhan ünlü psikolog Bülent Karanfil'i sahte belge düzenleme suçuyla şikayet etmişti sonra Bülent Karanfil iki gün ortadan kayboldu ve geldiğinde Avni Gürhan'ın oğlu Koray Gürhan'ı şehir dışında bir yere kaçırttığı öğrenildi ardından ise Avni Gürhan şikayetini geri çekti'
İş gittikçe ilginçleşiyordu.
Rüzgar'ın babası gerçekten kötü bir adamdı.

Esneyerek oturduğum yerden kalktım ve bilgisayarımdaki sekmelerden çıkıp kapattım.
Rüzgarla bu konuyu konuşmam gerekiyordu,bir mesaj attım.

Aşağı indiğimde Umut'u telefonda konuşurken duydum,gülüyordu.
Yanına yavaşça yaklaştım ve arkasında durdum.

Umut "Evet kanka o kızı bulmamız lazım,çok güzel ve zarif birine benziyor" demek bir kıza tutulmuştu.

Telefonu kapattığında böh diyerek onu korkuttum,yerinde sıçradı.

"Esin napıyorsun ya? ödüm koptu"
gülerek yanına oturdum.
"Kimmiş bu zarif güzel kız?"
Umut utanarak başını eğdi.
"Utanma kardeşinden dökül bakayım"

Başını kaldırıp cevap verdi.
"Dün lavaboya gittim kafede çıktım yürürken bir kızla çarpıştım önüne bakmıyordu,sonra bir alevlendi bana da çok uzamadı mevzu"
bir kahkaha attım,komik bir andı hayal ettiğimde.

"Kıvırcık sarı saçlı beyaz küpeli bir kız mıydı?"
Başını salladı.
"Tanıyor musun,adı ne?" Umut biraz heyecanlanmıştı.
"Umay'ın arkadaşlarından adı Selin di sanırım"
"Selin...çok güzel bir adı varmış" dedi kısık sesle.

aşık olmuş bak sen umuta
o da sevgiyi hakediyor içses

"Umay'dan alayım numarasını he?" bana ciddi misin der gibi baktı.
"yaa harikasın sen cimcimem" diyerek alnımdan öptü.
"İyi ben sana atarım numarayı" deyip göz kırptım.

kardeşlik dediğin budur be Esin yürü kim tutar seni!
abartma içses.

Tam odadan çıkıyordum ki masanın üstündeki kitabı fark ettim ve elime aldım,Koray Gürhan'a ait bir kitap daha...
Telefonumun titremesiyle kitabı bırakıp gelen mesajı açtım.

Küçük Prens: Bir konuda konuşmak istediğini söylemişsin sevgilim,nerede buluşalım? sana her zaman müsaitim biliyorsun:)
Gülümseyerek cevap yazdım.

Ben: Size geleceğim,tek misin evde?
Küçük Prens: Abim var sadece de sorun olmaz değil mi?
Ben: yok sorun değil birazdan oradayım.

Telefonumu tekrar cebime atıp evden çıktım ve taksiyle Rüzgarların oturduğu binaya geldim.
Zile bastığımda kapıyı yakışıklı sevgilim açmıştı.
Üstünde yeşil kısa kollu bir tişört boynunda zincir kolyesi,altında da siyah eşofmanı vardı. Saçlarını yana tarattırmıştı ve oldukça etkileyici görünüyordu.

Bir Rüzgar EsintisiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt