Birinci Bölüm

76 18 37
                                    

Herkese Selam!

Okumaya başladığınız tarihi alalım.

Medya: Esin Hayal Demirkaya

•••

Alt kattan gelen bir sesle okuduğum kitabı masama bıraktım.
Ayağa kalkarak kırmızı pofuduk terliklerimi giydim ve merdivenleri yavaş adımlarla indim.
Saat gece üçü çeyrek geçiyordu.

Hava karanlıktı ve pek bir şey göremiyordum.
Salona girdiğimde ışığı açtım. Salonun penceresi açık kalmıştı ve sert esen rüzgarla çarpıp duruyordu ben de pencereyi kapattım.
Bu esnada birkaç saniyeliğine bir yüz belirdi önümde sonrasında kayboldu.

Bu da neydi şimdi böyle?

Bu eve taşınalı iki hafta oluyordu.
Dört katlı saray denirdi buraya.
Beş arkadaş birlikte kalıyorduk bu büyük evde ama şuan yalnızdım,diğerleri tatil olduğu için ailelerini ziyaret etmeye şehirlerine gitmişlerdi.

Tabi benim görebileceğim bir ailem hiç olmamıştı,küçükken kaybetmiştim annemi,babamı ve erkek kardeşimi.

Salondan çıkıp kendi odama geçtim.
Geceleri pek uyuyamıyordum yani aslında bu durum iki haftadır böyleydi.
Ben de kitap okumayı tercih etmiştim zamanla da alışkanlık haline gelmişti.

Mesleğime gelecek olursak çocuk masalları yazıyor internette kendi sitemde paylaşıyordum ve yatılı okullarda okuyan küçük çocuklara okutuluyordu yazdıklarım,bunun karşılığında da bana ödeme yapılıyordu.

Elime bilgisayarımı aldım ve yazmaya başladım. O sırada gök gürledi,o rüzgarın esintisi yağmurun habercisiymiş meğer.

Bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru izlemeye başladığımda yine aynı yüzü birkaç saniye gördüm.
Gözlerimi birkaç kez kapatıp açtım,uyuyamadığımdan oluyordu herhalde.

Önümde duran bilgisayarıma baktım.
Yazdığım masalı kaydedip kapattım.

Yorganımı üstüme çekerek yatağıma uzandım.
Yağmur damlalarının cama vurmasının yarattığı melodiyle uyuyakalmıştım.

Sabah gözlerimi açtığımda camdan içeriye giren güneş ışıklarını gördüm.
Telefonumu elime aldığımda saatin öğlen bire geldiğini fark ederek hızla yataktan kalktım ve lavaboya girip işlerimi hallederek odama döndüm.

Bugün canım evde kahvaltı etmek istemiyordu,bu yüzden hızlıca hazırlandım ve buranın meşhur kahvaltıcısına gittim yürüyerek.

Üstüme siyah bir kazak altıma da beyaz düz bir pantolon giymiştim.
Soluk sarı renkli belime kadar uzanan saçlarımı dalgalandırarak açık bırakmıştım ve hafif bir makyaj yapıp telefonumla cüzdanımı alarak çıkmıştım.

Deniz manzarasını gören boş,iki kişilik bir masaya oturduğumda garson da yanımda belirmişti.

Çok kalabalık olmuyordu bu saatlerde akşam kahvaltıları daha çok beğenildiğinden akşamları daha dolu oluyordu.

Tek kişilik bir kahvaltı söyleyerek manzarayı seyretmeye başladım.

Karşımda beliren bir siluetle başımı ona çevirdim.
"Rahatsız etmiyorum,değil mi?" dediğinde şaşkın gözlerle bakıyordum .
Siyah kıvırcık saçları ve yeşilin en koyu tonlarına sahip gözleri çok dikkat çekiciydi.
Pürüzsüz bir cilde sahipti burnu ise yapılıydı acaba estetik olabilir miydi?

"Bir sorun mu var hanımefendi?" demesiyle kendime geldim.
Meteor düştü tam önüme beyefendi..

inanamıyorum sana kızım dakikalardır adamı inceliyorsun

"Yok yani şaşırdım da sadece" diyebildim,utanmıştım.

"Her hafta arkadaşlarımla geliriz buraya ama onlar şehirlerine gittikleri için yalnız geldim ve içimden bir ses sana eşlik etmem gerektiğini söyledi.
Bu arada ben Rüzgar,Rüzgar Karanfil"

elini bana uzattığında elini sıktım.

"Ben de-" derken sözümü keserek "Esin Hayal Demirkaya" şok içinde açtım gözlerimi.

Sonra devam etti.
"Çocuk masalları yazıyorsun kendi sitende paylaşıyorsun bende yeğenime okuyorum ve hemen uyuyakalıyor" dedi gülümseyerek.

Gülüşü çok güzeldi ve evet etkilenmiştim.

"Yeğeninizin beğenmesine çok sevindim" dedim gözlerimi kaçırdım.

Manzarayı izlerken bir yandan da az önce gelen kahvaltılarımızı ediyorduk.

Benim yediğim bol kalorili kaşarlı tost ve meyve suyunun aksine o bir tane rafadan yumurta,biraz maydanoz ve açık çay yiyip içiyordu.

Kahvaltımı ettikten sonra "eşlik ettiğiniz için sağolun beyefendi" diyerek masadan kalktım ve kasada ödememi yapıp mekandan çıktım.

Kendimi hafif serin olan havada yürürken bir çocuk parkında bulmuştum.
Kaydıraktan kayan,salıncaktan sallanan çocuklar çok neşeli görünüyordu.
Kaydıraktan kayarken yere düşen bir çocuk ağlamaya başladığında annesi onu kucağına alıp banka oturtmuştu.
Yarasına bakıp üflüyordu,çok samimi ve doğal bir görüntüydü.

Aklımdan birkaç satır geçti.
"Küçük kız ve erkek çocuk parkta oynuyorlardı. Küçük kız kayarken düşmüştü. Boncuk gözlerinden akan yaşları gören annesi onu kucağına aldı ve yarasını açıp üflemeye başladı.
Artık yarası daha az acıyor gibiydi..."

Omzuma dokunan el ile irkildim.
Rüzgar küçük bir erkek çocuğu ile karşımda duruyordu.

"Esin,Selam. Seni burada görmek banada sürpriz oldu" dediğinde gülümsedim.

"Bende öyle çocukları izliyordum,dalmışım"

Çantasından desenli telli bir defter ve bir kurşun kalem çıkararak önüme bıraktı.
Başımı önce deftere sonra da o koyu yeşil gözlerine çevirdim.

"Kafanda yazdıklarını kağıda dökmek istersin diye düşündüm" bu adam fazla zekiydi.

Yanındaki küçük çocuk gülümseyerek bizi izliyordu.

Bunu fark ederek konuştu.
" Tanıştırmayı unuttum sizi, yeğenim Ezel. Senin hayranın da diyebiliriz" eğilerek elimi uzattım Rüzgar'a çok benzediğini düşündüğüm yeğenine.

Ezel'in gözleri de yeşildi,saçları benimki gibi soluk sarı bir renge sahipti.
Bir anda boynuma atlayıp ellerini de boynuma doladı.
Bir an afallasam da sonrasında sarılışına karşılık verdim.

neden konuşmuyordu ki?

Ezel geri çekildiğinde konuştum.
"Merhaba Ezel" Ezel sadece gülümsüyordu.
Rüzgar'a baktığımda ona baktığımı fark etti ve açıklama yaptı.

"Ezel doğuştan beri konuşamıyor biz de beden dili ile anlaşıyoruz aslında"

bunu neden düşünememiştim?

"Olsun çok tatlı bir yeğenin var Rüzgar" dedim,iç sesim dile gelmişti.

Ezel beden dili ile teşekkür edip salıncağa doğru koştu.

Masada duran kalemi aldım ve oturarak aklımdakileri yazmaya başladım.

Bitirdiğimde Rüzgar'a teşekkür ederek eve döndüm.

Tuhaf bir çekiciliği vardı,aniden beliriyor ve sanki içimi okuyordu.

Anahtarla kapıyı açarak içeri girdiğimde ışıkları açtım.

"Sürpriz" hep beraber gülmeye başladık,Dönmüşlerdi.

Hep beraber kucaklaştık,onları özlemiştim.

•Esin ve Rüzgar hakkında ne düşünüyorsunuz?
•Bölümü nasıl buldunuz?
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım💗

Bir Rüzgar EsintisiWhere stories live. Discover now