GEÇMİŞE DÖNENLER [9] ↓

43 11 9
                                    

Hep beraber salonda oturup konuşuyorduk. Sirius Stacey ile flörtleşirken, James ile Remus derin sohbetteyken,  ben Billie ve Peter ile birlikte abur cubur yiyordum.

"Stacey, ikimizin de ismi S ile başlıyor," dedi Sirius, koltukta Stacey'e yaklaşarak. Stacey burnunu kıvırdı.

"Yani?"

"Bu bize evrenin bir mesajı olmalı," dedi Sirius göz kırparak. Stacey aniden Sirius'un saçından bir tutam tuttu ve çekti, Siriusun bağırtısı herkesin dikkatini kendisine çekti.

"Aptal şey! Ne yapıyorsun?!" Stacey Siriusun ona aptal demesine sinirlenmiş olacak ki, iki ellerini de onun saçlarına atarak daha fazla çekti.

"Hadi ama! Çocuk musun?!" Dedi Sirius. Stacey ellerini onun saçlarından çekti.

"Evrenin bir mesajıymış... Gibip bir güzel yıkayayım şimdi ellerimi, sana o mesajı göstereceğim," diye söylenerek mutfağa doğru gitti.

Sirius da kalktı ve dışarıya çıktı. Herkes gülüp kendi işine devam ederken ben Sirius'un arkasından gittim.

Dışarıda gördüğüm şeyle ağzım açık kaldı.

Sirius, az önce Staceyin çektiği saçlarına dokunuyor, gülümseyerek kendi kendine konuşuyordu.

"Saçlarımı asla yıkamayacağım!"

Sirius'un yaşadığı bu karşılıksız romantik anı bölme isteği duydum ve Sirius'a yaklaştım.

"Saçlarını yıkamazsan Stacey sana bakmaz bile. En iyisi onun dokunduğu saçlardan bir tutam kes ve bir kavanozda sakla."

Sirius bu dediklerimi duyunca kıpkırmızı oldu. "Yanlış anladın Aurelia! Saçlarımı hemen yıkayacağımı söylemiştim!" Dedi telaş içinde. Elimi onun omzuna koydum ve gülümsedim.

"Ne dediğini iyi hatırlıyorum. Bu arada, Stacey yağlı saçları ve  bakımsız insanları sevmez."

"Teşekkür ederim... Daha fazla rezil olmadan gideyim..." Dedi ve utana sıkıla yanımdan ayrıldı.

Arka bahçede yalnız kaldığımda, bir süre ağaçları, rüzgarla birlikte uçuşan yaprakları izledim. Bir üşütme geçti içimden, omzumda birinin ellerini hissettiğimde irkildim.

"Burası soğuk," dedi, bu sesin sahibi Remus'tu. "Misafirler birazdan gidecek, hadi içeriye gel," dedi ve elimden tuttu.

"Gelecek hafta Aurelia ile birlikte okula gitmeyi planlıyorum,"dedi Remus. "Sirius, sen her ihtimale karşı sana söylediklerimi yapacaksın, değil mi?"

Sirius başını salladı ve elini göğsüne koydu. "Tabii."

Güzel geçen bir günün ardından, herkes kendi evlerine gitti. Geriye sadece ben ve Remus kalınca, ona Hope teyzenin nerede olduğunu sordum.

"Bu gün evde olmayacak." Başımı salladım.

Kısa bir süre içinde Hope teyzeye çok alışmıştım. Remusun ruhu onunkinden bir parça koparıp, kendine katmıştı.

"O çok güzel bir insan," dedim. Remus gülümsedi.

Oturduğum yerden ayağa kalktım, ve kalktığım an gözlerim karardı, başımda garip bir ağrı belirdi ve sendeledim. Düşecek gibi olduğumda, Remus hızla beni tuttu.

"Lia, ne oldu?!" Diye telaşla sordu, başımın ağrısı gözlerimi de etkilemişti. Benden bir cevap alamayınca, beni kucağına aldı. Yüzümü onun boynuna gömdüm, kokusunu içime çektim... Ah, nasıl da güzel kokuyordu.

Remus beni yatağa uzattı ve üzerimi örterek yanımda oturdu.

"Sana ne oldu Lia? İyi misin?"

"Önemli birşey değil," dedim.

"Nasıl önemli olmaz? Bunu bana söylemelisin," dedi yatıştırıcı ses tonuyla. Onun sesine hipnoz oldum sanki, ve anlattım.

"Gözlerim karardı, başım döndü ve ağrıdı. Sebebini bilmiyorum."

"Annem gelince ona söyleyeceğim. O böyle şeyleri biliyor. Bu arada, sana yemek getireceğim."

"Hayır Remus, aç değilim."

"Yalancı."

"Aç değilim Remus, ama şuan çok yorgunum. Yanımda uzanıp uyumama yardım edebilirsin," dedim gülümseyerek.

"Ben senin uyumana nasıl yardım edeceğim ki?" Diye sordu.

Onun omuzlarından tutup ittirdim, ve yatağa uzattım. Yorganı onun da üzerine örttüm, ve utansam da ona yaklaşarak kolumu onun karnına sardım, başımı onun göğsünden biraz yukarıya, boynuna yasladım.

Remusun kıkırtısını işittim.

"Uyumama böyle yardım edebilirsin," dedim.

O da kolunu bana sardı, diğeriyle de saçlarımı oynatmaya başladı.

Uyku ve uyanıklık arasındayken, ona, "Şuan çok huzurluyum ve kokun çok güzel," diyebilirdim.

****
Merhaba, uzun zaman oldu, nasılsınız?

Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım, özür dilerim. Derslerim çok zamanımı alıyor ve Wattpada girecek vakit bile bulamıyorum. Bunu telafi edeceğim.

GEÇMİŞE DÖNENLER, Remus Lupin Where stories live. Discover now