GEÇMİŞE DÖNENLER [6] ↓

85 11 17
                                    

Hufflepuff'ın altın çocuğu, Rowan Wetherell'di.

Rowan Wetherell güleryüzlü, yakışıklı biriydi, bunun yanı sıra ağırbaşlıydı da. Diğerleri gibi şakalar yapmaz ve kimseyi incitmezdi, kavga olan ortamlardan uzak durur, bir ağaç gölgesinde hayatı anlatan kitaplar okumayı tercih ederdi. Dersleri de mükemmeldi.

Bu ve birçok sebep onu Hufflepuff'ın altın çocuğu yapmıştı.

Bu zamana kadar asla sevgili yapmamış olan Rowan, ilk kez bana çıkma teklifi etmişti.

Düşündüğüm bu şeylerle gülümsedim, bu ahbapı çok beğenmiştim.

İki seçeneğim kalmıştı.

A şıkkı, Remus. B şıkkı, Rowan.

Bir yanım B şıkkını seçmemi istiyordu, çünkü Rowan bambaşka bir evrenden fırlamış biri gibiydi. Ama Remus? Remus ile aramızda güçlü bir bağ vardı. Remus'a çok değer veriyordum ve ona güveniyordum.

Nasıl Remus'u görmezden gelip onu seçerdim ki?

Gözüm Hufflepuff masasında oturan Rowana kaydı. Rowan iyi birisiydi, benden daha iyi birilerini bulabilecekti çünkü Tanrı, iyi insanlara iyileri hediye ederdi.

O daha iyisini bulacaktı.

Her ne kadar beni kalbinden çıkarmak zor olacak olsa da.

Yemekten sonra, Sirius ile buluştum ve fikirlerimi bildirdim. Oldukça hoşnuttu. Sirius hızla yanımdan uzaklaşıp gözden kayboldu.

Sirius Black'in bakış açısı

İnanamıyorum! Aurelia Remusu seçti!

Zaten böyle olmalıydı. Remus ona daha yakındı ve onlar çok iyi arkadaşlardı. Ama arkadaştan kocaya... Bu biraz garip olsa da üzülecek birşey yoktu.

Rowan'la konuşmuştum. Rowan'ın düşüncelerine göre, sevgili işini birkaç aylık arka plana almıştı. Sınavları olduğunu söyledi.

Gryffindor ortak salonuna girirken, bizimkileri salonda görmedim. Yatakhanedeki odamıza girdim, işte buradaydılar.

"Remus!" Remus elindeki çapulcu haritasını kenara bıraktı. "Kime bakıyordun o haritadan?" Diye sorunca tek kaşını kaldırdı. "Sana."

Elimi yumruk yapıp baş parmağımı kaldırdım, dudak büzerek başımı salladım. Bu yaptığım Peter'ın gülmesine sebep oldu.

"Kötü haberlerim var dostum..." Dedim yüz ifademi düz tutmaya çalışarak. Herkesin yüzü bana döndü, Peter heyecanla, James ve Remus merakla ne söyleyeceğimi bekliyorlardı.

"A şıkkı kaybetti, B şıkkı kazandı."

"A şıkkı kim B şıkkı kim?" Diye sordu James.

"A, Remus. B, Rowan. Şansına küs Aylak."

"Şaka yapmıyorsun,değil mi, Pati?" Diye sordu. Sesi kederli çıkmıştı ve gözleri ıslak gibiydi, ya da yanlış görüyordum.

Başımı salladım ve Remus'un yanına gittim. Onun oturduğu yatakta yanına oturarak kolumu omzuna sardım.

"Birileri üzüldü galiba," dediğimde Remus'tan ses çıkmadı. James de Remus'un yanına gelerek diğer omzundan tuttu. Peter ise... O kenarda karnını şekerle dolduruyordu.

GEÇMİŞE DÖNENLER, Remus Lupin Where stories live. Discover now