34. Bölüm

10.5K 1.5K 956
                                    

Merhaba 🖤🌸

Nasılsınız?

Bölümün gelme hızını yaptığınız oy ve yorumlara göre olduğunu unutmayın 🖤🌸

İyi okumalar 🖤🌸

Bazı insanlar eviniz olur.

Üzüldüğünüzde,kırıldığınızda ilk oraya gitmek istersiniz. Çünkü bilirsiniz... Bazı evler ev değil, yuvadır. Ali, benim evim, yuvam olmuştu. Öyle bir işlemiştiki içime artık istesemde kopamazdım ondan.

Elimi hiç bırakmayacakmış gibi tutan adama kısa bir bakış attım. Elimi geri çekmek istediğimde izin vermemiş daha sıkı tutmaya başlamıştı. Bu bile heyacandan bayılmama yeterde artardı.

Salondaki kalabalık o kadar iyi hissettiriyorduki aile kavramının önemi bir kez daha anladım.

Sanılmasın kalabalık olunca ailede olunuyor. Bizde kalabalıktık. Ancak aile değildik. Aileyi aile yapan sevgidir. Bizim ailede sevgi yoktu.

Derin bir nefes alıp bakışlarımı önüme çevirdim. Yemek masası hazırlanırken kızlar kalkmama izin vermemişlerdi.

Esra'nın, Melek'e olan yaklaşımı çok hoşuma gitmişti. Melek'in yabancılık çekmemesi için elinden gelen her şeyi yaptığının farkındaydım. Ona teşekkür etmeyi aklımın bir kenarına not aldıktan sonra Ali'ye "Mutfağa gideceğim." deyip elini elimden ayırmıştım.

Bir şey demesine izin vermeden yanından uzaklaştığımda bakışlarını sırtımda hissediyordum. Mutfağa girdiğimde Esra'nın telefonla konuştuğunu gördüm. Ses çıkarmadım. Sırtı bana dönük olduğu içinde geldiğimi görmedi.

Melek beni görünce gülümsedi ve elindeki tatlı tabakları ile mutfaktan ayrıldı.

Bakışlarım tekrardan Esra'ya çevrildiğinde konuşmasına kulak misafiri oldum.

"Tamam Nergis."

(...)

"Dediğim gibi uzun süredir sesi çıkmadığı için merak ettim. Bilmiyordum nişanlandığını."

Kimden bahsediyordu? Telefonu kapatmasını büyük bir sabırla bekledim.

"Kiminle nişanlanmış peki? Biliyor musun ?" Dediğinde merakım gittikçe arttı.

"Doğru anladım değil mi? Babasının bulduğu biriyle?" Karşı tarafı dinlerken yerinde sabırsızca hareket etmeye başladı. "Şaka gibi! Her neyse teşekkür ederim Nergis. Başka bir şeyler öğrenirsen ara olur mu?"

(...)

"Hoşçakal canım." Telefonu kapatıp arkasına döndü. Beni görmeyi beklemiyor olmalıydıki yerinde sıçradı.

"Ay! Ödümü kopardın Pınar." Dediğinde kalbini tutuyor derin derin nefesler alıyordu.

"Korkutmak istemedim. Özür dilerim." Dedim.

Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Eve geldiğimde şalı indirmiştim. Saçımı bağlamış olsamda perçemlerim sürekli önüme düşüyordu. Onu umursayacak durumda olmadığım için tüm dikkatimi Esra'ya verdim.

"Kim nişanlanmış?" Diye sordum.

Bir kaç saniye yüzüme baktı. Ben konuşmasını beklerken beni yanıltmış tezgaha doğru ilerlemişti.

Kaşlarım çatılırken sessizce onu izledim. Salata tabaklarına yöneldiğinde "Bir şey sordum?" Diye konuştum.

Böyle davranması daha da meraklanmama sebep oluyordu.

-ACEMİ MÜSLÜMAN- Onde histórias criam vida. Descubra agora