11. Bölüm

32K 2.6K 1.2K
                                    

Merhaba ❤️

Nasılsınız?

Kitap nasıl?

Oy ve yorumlarınız düşük olmadığı sürece sınır koymayacağım. Lütfen özellikle yorum yapmayı unutmayın ❤️

İyi okumalar ❤️

Ortamdaki gerginlik yüzüme de vurmuştu. Ertuğrul ile Ali'nin arasında geçen kısa ama beni yeterince geren o bakışıma son bulduğunda derin bir nefes almıştım.

Ali'ye çaktırmadan baktığımda, Derin nefes alıp ellerini giydiği siyah kot pantolonun ceplerine yerleştirdi.

Okulun bahçesinde bakışlarını gezdirmeye başladı.

Bir kaç kişinin dikkatini çekmiş olacaktı ki işlerini güçlerine bırakmış,bizi bakıyorlardı. Yeter ki dedikodu olsun ya da kavga olsun her şeylerini bırakıp izleyebilirlerdi.

Bakışlarım geri önüme döndü.

Gideceğimiz yere Ertuğrul'un da geleceğini duyduğumda gerilebildiğim kadar gerildim. Ali ve Ertuğrul'un aynı ortamda olmalarını istemiyordum.

Ertuğrul'un bana karşı duyguları varken benimde Ali'ye karşı duygularım vardı. Şimdiye kadar yanlışlıkla bile olsa Ertuğrul'a ümit vermedim. Ancak şimdi Ali'ye olan bakışlarımı fark ederse ve gelip açık açık yüzüme vurursa... galiba kala kalırdım.

Bu yüzden düşük olan modum daha da düştü. Ve geriye asık suratlı Pınar kaldı.

Ali'nin boğazını temizlediğini çıkan ne yüksek ne de alçak sesten anladım.
Göz göze geldiğimizde kahverengi gözlerim onu hedef almış açık açık, çekinmeden izliyordum.

Çok güzel bir suratı vardı. Çene kasları o kadar belirgindi ki dibimin düştüğünü hissetim. Gerçekten çok yakışıklıydı.

Kendimi ezemem. Bende çok güzel birisiydim.

Birlikte olsak çok yakışırız.

Evlenin.

Ne meraklısın ya evlenmeye.

Ali'ye meraklıyım.

Sus şaziye.

Bakışlarıma karşılık verdi. Çok sert bakıyordu. Ancak o sertliğin içinde bile bir yumuşaklık görebiliyordum.

O iyi birisiydi. Ama sevdiklerine karşı.

Her göz göze gelişimizde kalbim saatlerce koşmuşum gibi hızlı atmaya başlıyordu. O bana bir adım gelse, ben ona bin adım gelirdim. Ya da gelmezdim. Bilmiyordum. Değişik birisiydim. Ne yapacağımı kendim bile kestiremiyordum.

Gözlerimi kaçırdım. Her zamanki gibi.

Dakikalar sonra hepimiz aynı arabadaydık. Ali arabanın dikiz aynasından arka koltuğa kısa bir bakış attı.

Üçümüz arkada otururken Esra'da hemen Ali'nin yan tarafında oturuyordu.

Sessizdi.

Çok konuşan birisi olmamıştı. Onu tanıdığımdan beri yerinde konuşur, yerinde yorum yapardı herşeye. İyi bir kızdı.

"Kaç yıldır arkadaşsınız?" Diye sordu birden bire Ali.

Hiç umrunda değilmiş gibi sormuştu. Bu durum neredeyse surat asmama sebep olacaktı. Sorusunun bana mı yoksa Ertuğrul'a mı yönelik olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Ortaya atmıştı galiba.

"2. yılımızı doldurmak üzereyiz." Dedi Ertuğrul.

Ters ters ona baktım. 2. Yılımız mı!

-ACEMİ MÜSLÜMAN- Where stories live. Discover now