☆ 1 ☆

454 31 6
                                    

Okulun son haftalarındaydık. Sınavlar yeni bitmiş sayılırdı. Bende yok devamsızlığımın olmaması için okula geliyordum.

Beşinci dersteydik. İngilizce dersine girecektik. Çok enerjiktim çünkü dersimiz Özge Hocayaydı. Maalesef herkesin yalaka dediği ama dersini ve kendinisi sevdiğim bir hocaydı. Onun ders saati gelince keyfim yerine geliyordu.

Ve işte gene hiç gecikmeden benim asaletli hocam gelmişti sınıfa. Elinde bir tomar kağıt vardı, diğer elinde ise benim ona hediye ettiğim bulldoglu kupası vardı. Yüzündeki tebessüm her zaman ki gibiydi.

Ben genellikle Özge Hocamla sohbet etmek için öğretmenler masasının önüne geçerdim. Yine aynı yerimde oturuyordum.

Koyu kahverengi saçları ensesinde bitiyordu. Dağınık bir şekilde toplamıştı. Saçları kısa olduğunda birkaç  tutam saçı arkadan çıkmıştı. Upuzun kirpikleri vardı. Boynunda taktığı bir kolyesi vardı. Siyah taşlı bir kuğu amblemi. Bazen beyaz kuğulu olanını takıyordu. Hiç sorma şansım olmamıştı anlamını. Ama onun için değerliydi. 

Yerine geçtiğinde göz göze geldik.  Gözleri elmas gibi parlıyordu. Cidden Özge Hoca bambaşka biriydi. 

"Dilara burada oturuyorsa konuşacağımız şeyler var demek ki. "

Başımla onu onaylayıp biraz bekledim. 

"Ee anlat bakalım neler oldu? Bir yandan sınavları okuyacağım seni dinliyorum ben."

"Hocam herşey olduğu gibi ilerliyor değişiklik yok maalesef."

"Annen bir şey demiyor mu?"

"Hayır."

Sınavları okumayı bırakıp bana odaklandı.

"Elimden geldiğince sana yardım edebilirim. Eğer ki sende istersen."

"Elbet isterim ama bu olayı ailem öğrendikçe herşey daha da kötüye gidecek."

"İyi de bu senin elinde değil ki. Sen böyle mutlusun. Yönelimini kimse yargılayamaz. Şuna baksana Türkiye'de ki eşcinsel sayısı diğer ülkelerden çok. Slovenya da hiç yok resmen."

Evet, yönelimimi Özge Hoca biliyor. Dokuzuncu sınıfta bir ayı yüzünden anlattım. Neden diye sorulacak olunursa tanıştığım günden beri kendimi ona karşı yakın hissediyordum. Yönelimimi söylemekten korkuyordum yargılar diğer hocalara anlatır diye ama tam tersine çok sıcak kanlı bir şekilde yaklaşmış ve bana daima yardımcı olmaya çalışmıştı.

"Ailem bu duruma sıcak yaklaşsa belki daha iyi olabilir herşey. Ailemi de geçtim dayım, anneannem, dedem, halalarım vesair vesaire. Hepsiyle uğreşmak... Yorucu olur benim için. Hele ki babam beni döver büyük ihtimal."

"Dilaracığım. Son bir senen kaldı sık dişini. Okulun bitince özgürlüğün tadına bakacaksın.  Az kaldı."

Dört senedir aynısını söylüyordu nasıl bir değişiklik olacaktı orası tartışılırdı.

"Dilara senden bir şey isteyeceğim. 11-C'in sınav kağıtlarını sınıf listesinden işaretleyip kimin sınava girmediğine bakar mısın?"

Hızlıca teklifini kabul edip bir yığın dolusu kağıdı ve sınıf listesini aldım. Tek tek kağıdı olan kişilerin isimlerini işaretliyordum. İşim bitince listeye tekrar göz attım. Tek bir kişinin kağıdı çıkmamıştı.

"Hocacığım, Işıl'ın kağıdı çıkmadı."

"11-C'ye gidip Işıl'ı çağırır mısın?"

Bir hışımla sınıftan çıkıp C şubesine geçtim. Kapıyı çalıp içeri girdim. Dersleri biyolijiydi.

"Dersinizi böldüğüm için özür dilerim Hocam. Özge Hoca, Işıl Erez'i çağırıyorda."

Sınıfta ayakta duran tek bir kişi vardı. Sarı saçlı, yeşil gözlü güzel bir kızdı. Hoca Işıl'a izin verdikten sonra birlikte sınıftan ayrıldık.

Şekerli bir kokusu vardı. Sanki yürürken ışık saçıyormuş gibi hissediyordum. Küçük yüzü al yanakları hafif dolgun dudaklara sahipti. Cennetten daha güzeldi.

"Nereye gidiyoruz?"

Bir an dikkatim dalsa gerek öylece duruyordum. Koridorun sonundaki sınıfı gösterip benden önce sınıfa vardı.

Işıl'nın arkasından sınıfa girip hemencicik yerime oturdum.

Ben oturduktan sonra Özge Hoca Işıl'ın yanıma oturmasını söyledi.

Hocam zaten kendimi kaptırmamak için zor duruyordum niye böyle yaptınız ki?

"Işıl, sen sınava girmiş miydin?"

"Girmedim Hocam. O gün okula gelemedim."

Işıl'ın yüzü bir an düştü.

"Peki yarın seni sınav yapmalıyım. Senin için sorun olur mu?"

Olumsuz anlamda başını salladı. Özge Hoca bu sefer benle konuşmaya başladı.

"Dilara, arkadaşın yarın benim saatimde gene sizin sınıfta olsun ona göre sınav yaparız."

"Tamamdır Hocam."

Işıl sınıftan gittikten sonra Özge Hoca beş dakika yüzüma garip garip baktı.

"İyi misin? Bir yüzün soldu sanki."

Evet Hocam çok iyiyim sanırım aşık oluyorum.


Yeni kurguu
Oy verin bebelerim

Tüm Güzel Yıldızlar •GXG•Kde žijí příběhy. Začni objevovat