27- Doğum Günü Hediyesi

238 21 10
                                    

Merhabalaar, yeni bölümümüz geldi.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar<3

^^^^^^^^^^^^^

''Aslı hadi güzelim.''

''Of Egemen ya, sende ne meraklıymışsın beni göndermeye.''

''Ben seni göndermeye meraklı değilim, sadece artık iyiyim bana bakmana gerek yok diyorum.''

Egemen hasta olalı iki gün olmuştu ve ben o günden beri onun yanında kalmıştım. Beyefendi abimin kira kabul etmeyeceğini öğrendiğinden beri eski eve yaşıyormuş, ayrıca başka da bir işe girmiş ve bana bunların hiçbirini söylememiş.  

Bunu öğrendiğimde evde küçük bir dövüş maçı düzenlenmiş ve galibi ben olmuştum. Egemen yumruklarımdan kendini zar zor korumuş bir daha böyle bir şey yapmayacağına dair bana söz vermişti. 

''İyi be, senin iyileşmen benim işime gelir, sonuçta daha soracağım çok hesap var.''

''Sordun ya! Ben o kadar yumruğu boşuna mı yedim?''

''Sen gerçekten iki yumrukla kurtulabileceğini mi sandın?''

''Hadi Aslı'cım abinler de çağırdı seni, çok geç kalma.''

''Şimdi kurtulmuş olabilirsin ama bu mevzu burada bitmedi.'' Dedim ve parmaklarımın üzerinde yükselip yanağından öptüm. ''Hadi görüşürüz.''

Aşağıya inip arabaya bindiğimde Yiğit abimin beni neden çağırdığını düşünüyordum. Benimle konuşmak istediği bir şey olduğunu söylemişti. Eve geldiğimde kimseyi göremeyince odama çıktım. Kitaplarımdan birini alıp abim gelene kadar onunla oyalandım.

Kapının çalmasıyla elimdeki kitabı bırakıp doğruldum.Erdem abimle aramız biraz daha iyiydi. Eski günlere dönmemiştik ama birbirimizi görmezden gelmeyi bırakmıştık. O gün ben söylemeden onun yanına gitmeme izin vermesi beni yumuşatmıştı. Kapıyı açtığımda Yiğit abim gülümseyrek bana bakıyordu.

''Evine hoş geldin.'' Dedi ve bana sıkıca sarıldı. Aynı şekilde gülümseyip kollarımı beline sardım.

''Hoş buldum.'' Geriye çekilip yüzüme baktı.

''Egemen nasıl oldu?''

''Halsizliği biraz daha devam ediyor ama, kendini daha iyi hissediyor. En azından ateşi yok.''

''Sevindim. Aslında senden bir şey rica edecektim.'' Dediğinde merakla ona baktım.

''Tabi?''

''Haftaya Erdem abimin doğum günü. Bizde bunun için ona bir sürpriz hazırlamak istiyoruz.''

''Ben ne yapabilirim?''

''Abim büyük partileri falan sevmiyor ama çok küçük bir şey olsun da istemiyoruz. Açıkcası biz bu işlerden çok anlamıyoruz da, bize yardım eder misin?''

''Ederim tabi de, bende çok anlamam.''

''Bizden iyi anlayacağın kesin.''

Gerçekten de onlardan daha iyi anlıyordum. Diğer abilerimi anlamıştıma ama Yiğit abimin bir resturant sahibi olarak biraz daha bilgili olmasını beklemiştim. Bir hafta geçmişti ve bugün Erdem abimin doğum günüydü. Kaç günüdür tavırlarını inceliyordum ama doğum gününü hatırlamışa benzemiyordu. 

Elimdeki balonun ucunu bağlayıp yere attım. Abimin işkolik olması ilk defa işe yaramıştı, evde olmadığı için rahatça evi süsleyebiliyorduk. Yiğit abim pastayı, biz ise süslemeleri halletmiştik. Duvarda yazan İYİ Kİ DOĞDUN EVİMİZİN REİSİ yazısına bakıp duruyordu. Bu tabi ki de Berker'in fikriydi. 

Yalanların Ardındaki GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin