4- Test

1.6K 74 13
                                    

Merhabalaaaaar

Gecikmeli yeni bölüm geldiii

İnternetim o kadar kötü ki doğru düzgün düzenleyemedim.

Yazım hataları için üzgünüm :(

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumlara.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Arda Günsur

Bu mümkün olabilir miydi?

Yıllar önce öldü dedikleri kardeşim, o olabilir miydi.

Heterochromia Iridis (Bir insanda 2 farklı göz rengi olması) hastalığına sahip tek bir kişi yoktu. Ama yaşı ona çok yakındı ve ben o olmasını istiyordum.

Yıllar önce annem, babam ve güzel kız kardeşim kaza geçirmiş ve bize hepsinin öldüğünü söylemişlerdi.

Annem ve babam olay yerinde kardeşimse hastanede veda etmişti hayata.

Yaşımız küçük olduğu için onları görmemize izin vermemişlerdi.

Ben ise inanamamıştım. Bizi bırakamazlardı. Akşam sinemaya gitmeye söz vermişti babam. O sözünü hep tutardı.

Bunu onlara defalarca söylesem de bana inanmadılar.

Hayır gidemezlerdi, bu gerçek olamazdı.

Ama gerçekti cenazeleri mezarlığa gelmişti. Amcamlar bizi mezardan uzak tutuyorlardı. Onları öyle görmemizi istememişlerdi.

Tabutlar yere bırakıldığında herkesin ağlaması daha da artmıştı.

Beni tutan Ferit Amcamın bi anlık boşluğundan faydalanmış ve tabutlara doğru koşmuştum.

Bana en yakın olan küçük tabuta doğru koştum.

Herkes cenazeye odaklandığı için kimse hareket bile edememişti.

Küçük tabutun kapağını kaldırdım ve yüzü çizikler, yaralar ve dikişler dolu olan küçük yüze baktım.

Kardeşime benzemiyordu ama yüzündeki yaralar ve ağladığım için yanlış görüyor da olabilirdim. Emin olmak zorundaydım.

Cesaretimi topladım ve elimi küçük yüzün gözlerine uzattım.

Gözlerini açmamla geriye doğru çekilmem bir oldu.

Ferit Amcam beni tabuttan uzaklaştırmaya çalıştı ama ben görmüştüm.

Gözleri kahverengiydi.

''Amca bak o değil ben demiştim, gidemezler onlar. Amca gözlerine bak ikisi de kahverengi. Benim kardeşimin sağ gözü maviydi. Amca lütfen bırak beni. Amca!''

Ne kadar bağırsam da fayda etmemişti. Daha yeni kaybetmiştim ailemi. İnanmamam normaldi onlara göre.

Amcam beni neredeyse sürükleyerek abimin yanına götürmüştü.

Kardeşlerimi getirmemişlerdi, onlar küçükmüş.

Abimi en büyük çocuk olduğu için kaldırabileceğini düşünüp getirmişlerdi.

Ne kadar saçmaydı. Kaç yaşında insanların bile kaldıramadığı sahneyi sırf hepimizden büyük diye kaldırabileceğini düşünmüşlerdi.

Ama öyle değildi işte. Ne kadar duygusuz gözükmeye çalışsa da içindeki yangını görebiliyordum. Başkaları nasıl göremiyordu ki?

Bir çocuğun ailesini kaybettiği halde bu kadar duygusuz durmasını nasıl normal karşılayabiliyorlardı?

Yalanların Ardındaki GerçeklerDär berättelser lever. Upptäck nu