Teklif

10 0 0
                                    

Annie de yatağında uzanıyordu. Kalbi daralmıştı, Mia'yı öyle görmek çok hoşuna gitmişti ama aklına Liam'ı getirtmişti. Ayrılığı daha hazmedememişti. Yastığı göz yaşları içinde o da uykuya daldı. Sabah dersi yoktu ama Mia ile konuşmak için erken uyandı ve kapısına dayandı. Oda arkadaşı Mia'nın orada olmadığını söyleyince şaşırdı. Ortak salona inince onun koltukta uyuyakaldığını gördü ve koşarak yanına gitti.

AW/ MİA!

MB/ AH! NEY?

AW/ Günaydın!

MB/ Ödümü kopardın! Doğru düzgün uyandırsan olmuyor mu?

AW/ Sen anlat bakalım dün gece ne oldu? Pembe pijamanı beğendi mi?

MB/ Dalga geçme! Dün gece, çok güzeldi...

AW/ Balo için sordu değil mi? Ben demiştim kesin sonuca varmak için erken diye.

MB/ Tamam haklıydın, ama Annie, ben sanırım âşık oluyorum.

AW/ Ah, yine mi?

MB/ Yine ne demek, sanırım ilk defa gerçekten! Öncekiler küçük birer hoşlantı gibi geliyor gözüme. Ne oldu biliyor musun? Bana gülümsedi, hem de o güzel mavi gözleriyle! Ve ben önünde saçmalayıp durdum, o yine de gülümsedi. Heh, tam şu an senin gülümsediğin gibi! Elim ayağıma dolaştı Annie, ne yapacağımı bilemedim.

AW/ Çok tatlısın ve şapşalsın. Nasıl da kavalye buldun kendine, bana da biraz ipucu ver.

MB/ Saçmalama, bana bile biri teklif etmişse sana da ederler. Teklif demişken, teşekkür etti ve ben de "her zaman" dedim! İnanabiliyor musun?

Gülüşerek yatakhanelere geri çıktılar çünkü ikisi de pijamalarını çıkarmamıştı. İlk dersleri Biçim Değiştirme'ydi ve Hufflepuff öğrencileriyleydi. Daha sonra Aritmansi'ye ve Astronomi derslerine girdiler. Son dersleri boştu, dans eğitimi olduğu için. Profesör Flitwick ve McGonagall Ravenclaw ve Gryffindor öğrencilerine aynı anda ders vermeye karar vermişti. Annie ve Mia Hermione'yi bularak yanına oturdular. Kızlar ve erkekler karşılıklı dizilmişlerdi. Az bir zaman kaldığı için sınıf seviyeleri de karışıktı. Önceki gün bir, iki ve üçüncü sınıfların dersi vardı. O gün dört ve beşlerin, ertesi gün de altı ve yedinci sınıf öğrencilerinin olacaktı. Mia hızlıca Nelson'ı aradı. İkisinin gözleri buluşunca, Nelson yine nazikçe gülümsedi, bu sefer Mia da ona düzgün bir şekilde karşılık verebilmişti.

HG/ Mia, sen kime bakıyorsun?

MB(sırıtarak)/ Kavalyeme.

HG/ İnanmıyorum, sonunda biri teklif etti mi?

MB/ Evet, dün gece on birde yanıma geldi.

HG/ Sen kiminle gidiyorsun Annie?

AW/ Kimse sormadı daha, ama iki gün var değil mi?

MB/ Tabii ki!

Dersten sonra Hermione Krum ile buluşmak için onlardan ayrıldı. Mia da kütüphaneye gideceğini söyledi. Annie Nelson ve arkadaşının kütüphane hakkında bir şeyler konuştuğunu duymuştu. Dışarı çıktı ve "Draco'nun" ağacının gölgesine oturdu. Havalar ısınmamıştı, zeminde incecik bir kar örtüsü vardı. Gözlerini kapatarak ağaca yaslandı ve soğuk rüzgârın yüzünü okşamasına izin verdi. Yanına birinin oturduğunu hissetti ama gözlerini açmadı.

HP/ Başka biri önce davranmış.

AW/ Ney için?

HP/ Cho, çok üzgün bir biçimde teklifimi reddetti.

AW/ Diggory'dir. Sen sıkma canını.

HP(iç çekti)/ Ben düşündüm de acaba, sana soran oldu mu?

AW/ Hayır.

HP/ O zaman beraber gitsek?

AW/ Tabi, olur.

HP/ Sonra fikrini değiştiremezsin ama.

AW/ Niye değiştireyim ki?

HP/ Sen kesin tamam mı diyorsun?

AW/ Tamam, tamam.

HP/ Şampiyonların ve partnerlerinin ilk dansı yapmaları gerekiyor.

AW/ Potter!

HP/ Cayamazsın, önceden uyardım.

AW/ Of, iyi tamam ya. Ron kiminle gidiyor bu arada?

HP/ Parvati'yle.

AW/ İyi olmuş. Bir dahakine insanların cinsiyetlerini erken kavramayı öğrenir umarım.

HP/ Ben içeri giriyorum. Sen de bir düşün istersen, hava soğuk gibi.

AW/ Ben biraz daha otururum, bir şey olmaz bana.

HP/ Görüşürüz o halde.

AW/ Balo günü büyük salonun olduğu koridorun başında beklerim.

HP/ Tamamdır.

Genç ve GüzelWhere stories live. Discover now