Bölüm 9- Ziyaret

119 16 5
                                    

Üstümü giyindikten sonra evimin altında olan saha'ya indim. Saha'ya doğru yürümeye başladım.. Emre evimin oradaki saha'nın içinde öylece elinde topla duruyordu. Şaşırmadım, donuk bir ifade vardi yüzümde. Emre beni görünce kaşlarını çatsa da sırıttı. Sanki beni görmekten hoşnut gibiydi. Saha'nın içine girdiğimde tam karşısına dikildim. "Bence bu kadar tesadüften sonra numaranı almam gerekiyor." Sırıttı. Tam gözlerinin içine baktım. Aramızda ki boy mesafesi çok olmasa da yine de vardi. Kafamı yukarı doğru kaldırdım. "Numaramı istiyosan ilk önce hak etmelisin.."
-
Tesadüf, herhangi birinin geleceği gibidir. Ne zaman, nerede, ne olacagi belli olmayan.

Yaprağın ağzından;
1-2 saat daha oturduktan sonra evlere dağılmıştık. Gerçekten benim için çok özel bi gündü. Hayatımda en son ne zaman bu kadar eğlendim hatırlamıyordum. Eve gelince kıyafetlerimi çıkarıp hızlıca duşa girdim. Yarın annemin yanına İzmir'e gidecektim. Hafta sonu olduğu için rahat rahat 2 gün kalabilirdim. Annemi gerçekten özlemiştim. Herhalde 3 hafta önce falan görmüştüm Annemi.

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurulayıp, kahverengi pijama takımımı giydim ve hızlıca yatağıma uzandım. Birkaç dakika telefona baktıktan sonra uykunun en tatlı hâline kendimi bıraktım..

Alarmım saat 9.30 da çalmaya başlamıştı ve ben sürekli erteliyordum. Kalk yaprak, kalk.. her zaman geç uyandığım için erken kalkmak benim için ölüm gibiydi. Ağır ağır yataktan kalktım. Araba'da atıştırırım diyerek kendime kahvaltı hazırlamamayı tercih ettim. Yanıma çok da büyük olmayan bi çanta alıcaktım. Dolabıma doğru yürüdüm ve elime ne geçtiyse koydum. İşimi hallettikten sonra lavabo'ya doğru ilerledim ve yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip gri kazağımı ve siyah eşofmanımı giydim. Yolculukta rahat olmak benim için her şeyden önemli olabilirdi.

Hafif makyaj yaptıktan sonra araba doğru yola koyuldum. Anneme 'yola çıkıyorum şimdi' mesaji atmayı unutmamıştım.. Arabama bindikten sonra çantamı arka koltuğa koydum ve şarkı açtım.
🎵Pinhani- Hele bi gel

Yaklaşık bi 3.5 saatin sonunda İzmir'e gelmiştim. Arabayı annemin yaşadığı siteye park edicektim. Kapıda bekleyen güvenlik görevlisini başımla selamladıktan sonra siteye girdim. Otopark'a arabamı park ettikten sonra etrafa gülümseyerek bakındım. Burası hiç değişmemişti. 2 karşılıklı çardak, spor aletleri, park. Sitedeki teyzelerin her gün çardağa oturup dedikodu yapması. Ben kendimi bildim bileli böyleydi.

Blok A yazısını görünce hemen içeri girdim. Annem zemin katta yaşadığı için içeri girdikten sonra hemen kapıyı tıklattım. Annem kapıyı açınca gülümsedi. Hemen sarıldım. "Yaprak, yaprak, nerelerdesin sen?" Gülümsedim. "Özlemişim seni." Annem sarılmayı bırakmıştı. "Tabiki özliyceksin, annenim ben senin." Başımla onayladım ve ayakkabılarımı çıkardıktan sonra içeri girdim.

Bu evin kokusu bi başkaydı. Derin derin içime çektim havayı. Buraya gelmeyi özlemiştim. "Sana bi sürprizim var!" Anneme doğru döndüm. "Ne sürprizi?" Annem elinde yaprak sarması için yaprak çıkardı. "Anne, hayır ya." Annem sinsi bir gülüş attı. "Evet, evet." Ağlıyo taklidi yaptım. Annem resmen geldiğim gibi bana sarma sardıracaktı. "Ağlama, ağlama. Akşam sarıcaz, dedikodu yaparken."

Gülümsedim. Annemle dedikodu yapmak çok keyifliydi.. akşam olana kadar annemle dertleştik.
"Sana ne yaptım tahmin et." Düşünmeye başladım. "İskender!" Annem gülümsedi. İskender en sevdiğim yemekti. Anneme sarıldım. "Seni çok seviyorum, ne zamandir yememiştim." Sarılmayı bıraktık. "Tahmin etmiştim. Hiç yemek yemiyosun zaten!" Kaşlarımı çattım.

"Anne dünyayı yiyorum, nasil yemiyorum." Annem sus işareti yaptı ve mutfağa geçip masayı kurmaya başladık. "Bir şey eksik, anne." Annem düşündü. "Salata?" Başımla onayladım. Annemin mutfagi çok güzeldi. Koyu yeşil tarzı duvarları, kahverengi masası, tezgahı.. annemin mutfagini gercekten seviyordum. Hemen buzdolabindan malzemeleri çıkardım ve salata yapmak için hepsini tek tek yıkadıktan sonra kesmeye başladım.

Salatamı hazırladıktan sonra masaya koydum ve oturduk ve yemeye başladık.

"Tıka basa doydum, anne." Annem yemeye devam ediyordu. "Bir şey yemedin ki kızım?" Koca iskender tabağınının %70'ini ben bitirmiştim..

"Yaprak çay koy bize, dedikodu yapalim.." beklenen an gelmişti! Annemle kendime çay koydum ve salona geçtik. Tabi ki tatlı yapmayı unutmamıştı ve en sevdiğim tiramisu yapmıştı. Annemi çok seviyordum ama bugün bi ekstra seviyordum. Çekirdek de almayı ihmal etmemiştim yanıma. Annemle koltuğa oturduktan sonra konuşmaya başladık..

Annem beni, Emre meselesinde sakince dinliyordu. Başımdan geçen her şeyi anlatmamıştım ama yine de birkaç tanesini anlatmıştım. "Damat adayına bak sen." Kahkaha attim. "Anne, ne damat adayi ya?"
"Sus, kız. Ben bilirim seviyo bu seni." Annemin söyledikleri hoşuma gitmiyo değildi. Başımı koltuğa yasladım.
"Seviyor mu?"
Hızlıca cevap verdi annem..
"Seviyor."
Gözlerimin içinin güldüğü belli oluyo mudur acaba?

"Sen ilkokula giderken de seviyordu seni zaten." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Anne, sen Emre'yi ilkokulda nasil hatirliyosun?" Annem ellerini saçlarıma götürdü ve okşamaya başladı. "Sen gelip bana anlatiyodun.. hatirlamiyosundur tabi. İkinizde bücürdünüz, birbirinizle uğraşıyodunuz. Emre'nin annesini de severdim." Annemin gözlerinin içine baktım acı dolu bir şekilde. "Annesi vefat etmişti değil mi?" Başımla onayladım ve başımı annemin omzuna koydum..

Emre'nin ağzından;
Yatağımda boş boş uzanıp her zaman yaptığım gibi sosyal medya'da dolaşıyordum. Aniden kapım açıldı. "Yuh, ayı." Dememle Ali odaya atıldı. "Kalk,lan. Bugün video çekicez." Telefonu yatağa koydum."Doğru, unutmuşum amk." Yatağımdan doğruldum. Lavabo'ya doğru ilerledim. İlerlerken Ali arkamdan bağırdı. "Hürkan'la Umut'u ariyorum." Cevap vermedim.

Herkes saçımın Sedat Peker'e benzediğini söylüyordu. Aslında gerçekten benziyodu. Aynaya bakarken ellerimi saçlarımda dolaştırdım. Bu hâlimi seviyordum. Kapı zilini duyunca hemen lavabodan çıktım. Kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtığımda yex'in elinde poşetler -bütün marketi toplamışlar- Hürkan'ın elinde telefonu vardi ve bana doğru tutuyordu. Vlog çektiğini anlayınca güldüm.

"Sedat Peker'in evindeyiz, arkadaşlar." Hemen poz verdim. "Çekmeyin, arkadaşlar." Ali de kapıya geldi. "Ne boş adamsınız lan." Hürkan'ın elinden telefonu aldım ve Ali'ye doğru döndüm. Telefonu Ali'nin yüzüne iyice yaklaştırdım. "Boş adam olduğumuzu söyleyen boş adam." Ali gülmeye başladı. "Siktir git, ya." Hepimiz gülmeye başladık.

"Kapının önünde oturalim isterseniz." Yex böyle söyleyince 2 dakikadir kapının önünde olduğumuzu farkettim. "Geçin hadi, geçin."

Poşetlerle beraber salona oturduk. "Videonun konusu ne, hocam?" Hürkana doğru baktım. "Yemek terörü." Sahte gülümseme sergiledim. Kıtır salonda deli dana gibi dolandığını görünce kucağıma aldım ve sevmeye başladım. "Porçay falan niye gelmedi?" Yex'in söylediğine hemen cevap verdim. "İşleri varmış yoksa Kaan da gelecekti." Yex kafasıyla onayladi. Biraz daha oturduktan sonra video çekmek için hazırlanmaya başladık..

-
BÖLÜM SONU!

Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın lütfen...

Lütfen oy vermeyi unutmayın! Gelecek bölümde görüşmek üzere🫂 |

No: 209Where stories live. Discover now