Laboratuvar işi.

390 73 5
                                    

Arabasına atladığı gibi laboratuvara giden Prof. Adnan'ı laboratuvarda eski öğrencilerinden Hasan Osman karşıladı.

Hasan; "Ooo hocam buralarda ne işiniz var? Gelin bi' çayımı kahvemi için."

Prof. Adnan; "Cinayet aleti bulunmuş. Ona bakmaya geldim."

Hasan; "İşte burada buyrun hocam, şöyle kanlı bir testere. Önce üzerinde uğraştığım işi bitireceğim sonra bununla ilgileneceğim. Acil olduğunu biliyorum ama o da diğer bebekler gibi sırayı beklemeli."

Prof. Adnan; "Aynen o kadar da acelesi yok nasıl olsa yakalandı." dedi ve Öğrencisi Hasan'ın ikram ettiği çayını kahvesini içtikten sonra evine depar ataraktan gitti.

Prof. Adnan, evin içindeki laboratuvarında ne yapacağını düşünürken masanın üstünde duran neşteri aldığı gibi salona çıktı. Yerde miskin miskin uyuyan kedisini kucağına aldı ve neşterle bacağının altından ufak ufak kesti. Biraz kanını akıttıktan sonra pansuman yapıp yarasını sardı.

Ertesi gün

Komiser Selçuk elinde kahvesi Peker Pars'a "Senin şu Prof. Adnan içerdeki kaçık katil için psikiyatrik değerlendirme istemiş. "

Peker Pars; "Ne psikiyatrik değerlendirme mi?"

Komiser Selçuk; "Aynen öyle. Aklını kaçırıyor olmalı. Bi' polis gibi suçluyu sorguluyor falan. Kanıtın incelenmesi bittiği an oyun sona erecek. Bunu neden yapsın ki? Ya gerçekten deli numarası yapıp dışarı çıkarsa. Ondan otopsi raporunu aldın mı?"

Peker Pars; "Henüz almadım."

Komiser Selçuk; "Aklın yerinde mi senin? Peki ya kan testi sonuçları? Oha onu da mı yapmadın. Lan oğlum bir işin yapılmasını istiyorsan onları devamlı sıkıştırman gerekir. Pizza sipariş etmişsin gibi sana gelip teslim etmezler. Git kahve yap." dedi.

Peker Pars, Prof. Adnan'ın ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştı. Etrafında garip olaylar döndüğünün farkına varır gibiydi. Durmadan çıkarımlarda bulunmaya çalışıyordu. Kahveyi hazırladıktan sonra kan testlerini almak için laboratuvara yola çıktı. Bu sırada Prof. Adnan, Hasan'ı otopsi odasının oraya gelmesini ve kendisini beklemesini istedi. Hasan laboratuarın ışıklarını kapatıp otopsi odasının önünde beklemeye başladı.

Prof. Adnan'nın planı şu ana dek işliyordu. Prof, Hasan'ın laboratuvardan çıkışıyla beraber hemen kendini labotavuara attı ve hararetle cinayet aletini aramaya başladı. Prof. Adnan cinayet aletini bulduğu sırada Peker Pars laboratuvarın otoparkına arabasını park ediyordu. Prof. Adnan hemen cinayet aletini asitlerle temizleyerek üzerine kulak temizleyicisiyle kedisinden aldığı kan örneklerini yerleştirmeye başladı. Bu sırada merdivenlerden çıkan Peker Pars vakit kaybetmeden otopsi odasına girdi. Karşısında duran Hasan'a "Ne işin var la burada? Profesör nerede? Kan testlerini hazırlamıyor musun sen?" diye kombo soru silsilesini Hasan'a yöneltti. Hasan; "Ben tam kan testlerini yapıyordum Prof. Beni otopsi odasına çağırdı." dediği anda Prof. Adnan terli bir şekilde otopsi odasının içine girdi. Peker Pars'ı gördüğüne şaşırdı. Nefes nefese "Ne işin var burada?" diye soruverdi. Peker Pars kafasında şüphelerle "Otopsi ve kan testlerini almaya geldim." dedi. Hasan, Prof. Adnan'ın ter kokusuna dayanamayarak "Neden bu kadar çok terlediniz Prof?" diye sordu. Prof. Adnan "Bakıyorum da burada herkes soru soruyor? Sen kan testini yaptın mı?" diye bir soru da Hasan'a Prof sordu. Hasan; "Demek kan testini sormak için çağırdınız beni. Şimdi başlayacaktım. Bayağı önemli galiba en iyisi ben gidip yapayım testi" dedi ve odayı terk etti. Prof. Adnan, Hasan kan testlerini yapmaya giderken acaba değiştirdiğimi anlayabilir mi? diye hafif korku büyük bir heyecanla Hasan'ın gidişini izledi.

Peker Pars bu heyecanlı sessizliği "Kürşad için psikayatrik değerlendirme mi istedin Prof?" diyerek bozdu. Prof. kendini sakinleştirerek Pars'a "Biraz konuşalım mı?" dedi. Ardından iki kahve yapıp birini Pars'a uzattı ve konuşmaya başladı.

Prof; "Kürşad ile kısa bir süreliğine görüştüm. Bastonu olmadan zar zor yürüyor. Böyle bir insanın suç işleyeceğine inanmıyorum. "

Pars; "Ne yani aradığımız katilin o olmadığını mı ima ediyorsunuz?"

Prof; "Belki de elimizdekilere fazla güveniyoruz. Otopsi raporunu beklemeliyiz."

Pars; "Fakat hem itiraf etti, hem cinayet aleti elimizde."

Prof; "Aynen itiraf etti ve cinayet aleti elimizde. Ama çok kolay olmadı mı? Altından başka bir şey çıkmasından şüpheleniyorum."

Peker; "Lakin yarın tutuklama kararı için başvuru yapacağız."

Prof; "Çok geç olmadan raporumu tekrar kontrol etsem iyi olacak. En iyisi sen de tüm olasıkları göz önünde bulundur. Ve delilleri tekrar incele" dedi ve kahvesini yudumladı.

Prof. Adnan, Peker Pars'ı evine yolladıktan sonra arabasına atladığı gibi polis departmanına Kürşad ile görüşmeye gitti. Görüşme salonuna geldiğinde Kürşad'da yine bir cooluk akıyordu. Hemen lafa girdi.

Prof; "Kızımla konuşmalıyım." dedikten sonra telefonunu çıkartıp masanın üstüne koydu.

Kürşad; "Üzgünüm ama bu mümkün değil. " demesine kalmadan Prof; "Hemen araa" diye kısık sesiyle bağırdı. Kürşad Darko telefonu aldığı gibi tuşları çevirmeye başladı.

Kürşad; "Alo, Benim benim. Kürşad. Kız iyi mi? Burada onunla konuşmak isteyen biri var. Acı çeken bir adam işte. Rica etsem kızı hemen öldürebilir misin?" dedi telefondaki adama. İlk başta ne dediğini anlamayan Profun gözleri büyüdü. Kürşad'a iki tane geçirdi ve elinden telefonu aldı. Prof. telefona saydırmaya başladı."Nerdesiniz? Eğer ona bi' şey olursa sülalenizi...."derken birden telefondan gelen "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılmıyor. Lütfen tekrar deneyin." sesiyle rahatladı ve Kürşad'a iki tane daha geçirdi. Yerdeyken tekmeler ve yumruklar savurdu. Kürşad'ın üstüne çıktı boğazından sarıldı ve tam öldürecekken telefon çalmaya başladı. Telefonun çalması Kürşad'ın canını kurtarmıştı. Prof. Adnan telefonu açtı ve karşısındaki kızıydı.

Kız; Alo? Baba?

Prof; Alooo kızım neredesiniz iyi misin?

Kız; Baba sanırım bu adam beni öldürmek istiyor. Ne olur yardım et :'((

Prof; "Kızım tamam kızım seni gelip kurtaracağım. Babacığın seni kurtaracak. Dayan kızım. Dayaan. Seni gelip oradan alacağıım. Aloo. Aloooo." dedikten sonra telefon kapandı. Prof. sinirden telefonu duvarda parçaladı. Kürşad Darko'ya dönüp; "Senin serbest kalmanı sağlarsam nasıl emin olacağım kızımı bırakacağına.?

Kürşad Darko; "Başka bir seçeneğin var mı?"

Prof; "Cinayet aleti nerede?"

Kürşad Darko; "Hatırlamıyorum."

Prof; "Sana yardımcı olabilmem için bana yardım etmelisin."

Kürşad; "Önce cesetleri doğradığım testerenin icabına bakmalısın. Düşündüğümden daha iyisin doktor."

Prof; "Sadece sorularıma cevap ver."

Kürşad; "Sence o kızı neden öldürdüm. Afife'yi. Biraz düşün. Hafızana zorla." dedi.

Prof. "Ne diyon lan değişik" deyip polis departmanını terk etti.

Masasının üstünde kollarının üzerine uyuyan Pars'ı, Hasan "Bütün emekler boşa gitti. Testerenin üzerindeki insan kanı değil kedi kanı." diyerek uyandırdı. Bu haberi alan Pars adeta oraya yıkıldı.

Monteyn..

Merakla sundu.

Anlamadığınız yerler olursa sorun. Bu aralar kelimelerle aram pek iyi değil. Lakin aydınlatabilirim sizi. Yorumları voteleri esirgemezseniz iyi olur insanı gaza getiriyor. Gerçi beğenmezseniz beğenmenize gerek yok zorla şaaptırmıyoz :D

Ta bi kontiniyud.

Coming soon.

Afilli CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin