Yaban Çiçeği - Gay

33.Bölüm

Medya: O eski kıvırcıktan eser yok şimdi 💔🥺

Keyifli okumalar :)

• • •

Yazar'dan;

150 gün sonra.

"Sayın hakim, şahitlerimizin de yüce mahkemenin huzurunda vermiş oldukları yeminli ifadelerini göz önünde bulundurarak müvekkilim Sayın Cihangir Aksoy'un serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Müvekkilim sayın Cihangir Aksoy olay gecesi olay yerinde olmamış ve geceyi sabahın erken saatlerine kadar Golden Palace adlı mekanda geçirmiştir. Bu da cinayet silahına parmak izinin kasten ve bir komplo şeklinde yerleştirildiğinin en büyük kanıtıdır."

Söylediklerinin ardından heyecanlı bekleyiş sürürken ayağa kalktı salonda bulunan herkes.

"Karar! Cinayet zanlısı olarak gözaltına alınan Cihangir Aksoy'un delil yetersizliğinden beratine karar verilmiştir!"

Hakimden duyduklarının ardından kırklı yaşının ortalarındaki adam sevinçle sarıldı Ali'ye. Ardından eşi ve çocukları da..
Ve beraber salonun dışına çıktılar.

"Ne yapsam, ne kadar teşekkür etsem az kalır. Çok sağol, çok sağol sonuna kadar gittiğin, beni özgürlüğüme kavuşturduğun için."

"Sizi özgürlüğünüze kavuşturdum çünkü yaptığınıza hiçbir zaman inanmadım. İnanmış olsaydım zaten davayı almış olmazdım! Ayrıca bir daha eşinizle tartışmadan önce iki kere düşünün derim. O gece kafa dağıtmak için evden çıkmanız hayatınızdan tam altı ayını çalmış, çok daha fazlasını çalabilirdi."

"Düşmanlarıma karşı çok daha dikkatli olacağım bundan sonra çok teşekkürler tekrardan."

"Ben işimi yaptım sadece. Şimdi sizi resmi işlemler için cezaevine geri götürecekler ama zaten gün içinde çıkmış olursunuz."

Adliyedeki işlerini bitirip eve geçti Ali.
Feryat'ın gidişinden kısa bir süre sonra ofisine gözyaşları içerisinde gelen ve ünlü bir iş adamı olan kocasından kaçarak Trabzon'a yerleşen kadının davasını almıştı Ali.

Kendisi bile ilk davası bu kadar önemliyken ve kazanacağına inanmazken çaresiz ve şiddet mağduru o kadın inanmayı seçmişti Ali'ye. Ali ise kadının kapısını çaldığı diğer avukatların aksine kocasının ününden korkup reddetmemiş aksine davayı almayı kabul etmişti.

Mesleği gazete müdürü olan o kadın ise hem İstanbul hem Trabzon hem de Türkiyenin birçok farklı şehirlerindeki bağlantılarını kullanarak neredeyse her gazetede Ali'nin haberini yaptırmıştı. O zamandan bu zamana tam beş aydır Ali'nin ofisinin kapısı neredeyse her gün, çeşitli sıkıntıları olan müvekkiler tarafından çalınmış, Ali ise en son aldığı karar ile ofisini kendi yaşadıkları ilçeden merkeze, daha iyi bir semte taşıyarak iyi bir yerden de ev tutmuştu kendine.

Kendisiyle beraber ailesinin de taşınmasını istese de anne ve babası yıllardır yaşadıkları evden, komşularından ayrılmak istemedikleri için Ali'nin kendi hayatını kurmasına çok sevinerek onun bu kararına saygı göstermişlerdi sadece. Zaten aradaki mesafe bir saat bile olmadığından sık sık ya Ali gidiyor ya Erdem'i gönderiyordu anne babasını ve kardeşini alıp getirmesi için.

Ve söz verdiği gibi işleri ilerletmesi ile birlikte tam zamanlı ve zamlı bir şoför olmuştu Erdem.

Yorgun bedenini yatağa bıraktı Ali. Ofisteki stajyerlerini arayıp acil bir durum olmadıkça aramamaları gerektiğini söyleyerek evde kendi kabuğuna çekilmeyi seçmişti günün geri kalanı boyunca.