29.Bölüm

191 22 9
                                    

Yazar'dan;

Feryat evden ayrıldıktan sonra odanın içinde attığı sayısız voltanın ardından telefonu alıp Feryat'ı aradı Ali. Birkaç kez çalmasına rağmen açmayınca bu sefer mesaj sayfasına tıkladı.

*Sesli mesaj*

"Tüm olanlardan beni sorumlu tutup sonra da arkanı dönüp gidemezsin tamam mı?! Madem aramalarımı açmıyorsun dinleyeceksin o zaman!
Ne o birden anneci erkek olmaya mı karar verdin? Annem aşağı annem yukarı. Senin annen, sırf bir seçim yaptı diye Türkan ablayı cezalandırmaktan başka birşey yapmıyor bunu sen de çok iyi biliyorsun. Herkese ve en çok kendisine rağmen Fuat abi ile evlendi diye okuma konusunda önünü kesmeye çalışıyor ve ben bu konuda Türkan ablaya akıl verdiğim için hiç pişman değilim. Akıl vermekse evet verdim çokta iyi yaptım! Ayrıca sen beni sizden nefret etmekle suçlayamazsın çünkü sizden nefret etmek için çok geçerli sebeplerim var hatırlatmayayım istersen. Ve son olarak annenin İhsan ile bir geçmişinin olması da yine kendisinin suçu benim değil. Toprak, İhsan'ın oğlu çıkmadı diye annen biranda masum mu olmuş oldu? Yaş olarak benden büyük ve en önemlisi bir kadın o yüzden asla saygısızlık yapmak istemem ama bir düşün istersen..Bir adam neden bir çocuğu kendi çocuğu sanabilir? Bunu bir düşün!"

Söylediklerinin ardından sesli mesajı gönderip telefonu bir kenara fırlatarak derin bir nefes verdi. Feryat ise dinlediği ses kaydına karşı öfke ile baktı telefona.

"Pislik şerefsiz!!!" Haykırarak telefonu denizin hırçın dalgalarının arasına fırlattıktan sonra deniz boyunca ilerlemeye devam etti.

Ve Ali, tüm gece uyumayıp Feryat'ın eve gelmesini beklese de gelmemiş, zehrini kusmak için yaptığı aramalara da hala bir cevap vermemişti.

Uzandığı yerden kalkıp banyoya girdi. Kendine gelebilmek için elini yüzünü ılık su ile yıkayıp üzerini değiştirdi, ardından aşağı kata indi. Diğer ev ahalisi kahvaltıyı çoktan bitirmiş ve ayağa kalkmıştı.

"Aa sen evde miydin?" Şaşırarak baktı Kumru ve diğerleri.

"Ya nerede olacaktım? Dün olanlardan sonra Feryat beni kapının önüne koyar diye mi beklediniz yoksa? Öyleyse çok beklersiniz."

"Saçmalamayı keste bir dinle. Sen evdeysen abim nerede?"

"Bilmiyorum. Ayrıca bekçisi de değilim! Merak ediyorsanız niye arayıp sormuyorsunuz?"

"Aradık zaten ama kapalı telefonu. Odanıza geldim, kapıyı çaldım, siz cevap vermeyince şöyle bir açıp baktım oda boştu..Biz de beraber çıktığınızı düşündük hali ile."

"Ben banyodayken gelmişsin herhalde. Ayrıca biz Feryat ile dün gece tartıştık. Gerçi seslerden anlamışsınızdır kesin. Çıktı gitti o da. Sonrasında ben aradığımda telefonu açıktı şuan neden kapalı bilmiyorum ama merak etmeyin kendini kesip bir yerlerden falan atlamamıştır."
Umursamazca söylediklerinin ardından mutfağın yolunu tuttarken Emine hanım elini göğsüne bastırdı.

"Görüyorsunuz değil mi? Benim oğlum yıllardır kimin için hayatını cehenneme çeviriyor. Zehir saçıyor dili zehir! Fuat, ara bakayım kardeşini bir daha."

"............"

"Çalıyor mu?"

"Hayır anne kapalı hala."

"Kesin bir iş geldi başına."

"Anne! Hemen felaket senaryorları başlatma! Ne gelecek başına çocuk mu Feryat? Duymadın mı Ali'yi tartışmışlar işte. Ali sonrasında aradığı için de telefonu kapatmış belli ki Feryat."

"Nerede o zaman?"

"Bilmiyorum kalmıştır bir yerde. Öyle konuşuyorsun ki sanki bu evden başka gidecek bir yeri yok. Şirkettedir belki yada belki otele gitmiştir, bir arkadaşında falandır. Erdem'lere falan gitmiş olabilir hatta..Daha kimseye birşey sormadık bile sakin ol."

Yaban Çiçeği - GayTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang