Giriş

37 1 6
                                    


Şubatın ikinci haftası, Hogsmade için hazırlıklar başlamıştı. Bir telaşedir almıştı tüm Hogwarts'ı. Normaldi tabii, her tarafta kar vardı. Karagöl'ün donmuş manzarası göz alıcıydı, kim bilir Hogsmade sokakları ne kadar güzeldi. Büyük ihtimalle her yer pembe ve kırmızı süslenmişti, sevgililer günü yakındı ne de olsa. Ve büyük ihtimalle bu durum hoşuna gitmeyen üç beş kişi vardı, bunların en önde geleni de Annie'ydi.

Annie, her sene olduğu gibi yalnız olacaktı bu gezide de. Ama onu asıl üzen bu sene bir şansı olmasıydı. Fakat bu yıl da olmayacaktı, o ihtimal daha bir hafta önce ortadan kalkmıştı. Hem biraz hüzünlü hem de karamsardı. Yeni bir sayfa açmanın zamanı gelmişti elbet, ama insan hemen de alışamıyordu ki! Tabii ki bir zaman zarfı geçmesi gerekiyordu, birkaç gündür bu zamanın daha hızlı geçip geçemeyeceğine kafa yoruyordu. Gereksizdi. O da biliyordu.

Dördüncü yılında olmak zaten zordu, onu korkutan şey sonraki seneki SBD'lerdi. Ha bir de şu Üç Büyücü Turnuvası vardı, bu sene dört büyücü olmuştu ama ne fark eder, dikkatini toplayamaması için mükemmeldi. İyi de oluyordu aslında, kafası cidden dağılıyordu. Liam'ı unutturacak her şeye tamamdı.

Ve pazartesi sabahıydı, ah şu pazartesi sabahları. İlk dersi her zaman sevmediği dersler ya da haz etmediği kişilerle olurdu. Bu pazartesi de iksir dersi vardı. Sevmiyor değildi, sadece ders Slytherinliler ileydi. Yataktan kalktı, saçlarını gelişigüzel topladı. Pijaması kısa gelmeye başlamıştı, "Yenisini alma vakti geldi." diye düşündü. Dolabını açtı ve gömleğiyle eteğini çıkardı. Saati kontrol ettiğinde derse yirmi dakikasının kaldığını gördü ve biraz hızlanma gereği hissetti. Mermer zeminli ortak salonlarından geçerken yine ayağı kaydı ve yere düştü. Her odadan çıkışında, ortak salona girişinde, koltuktan kalkışında, her seferinde yere düşmezse o gün değişik şeyler olacağı kesindi. Her seferinde de olduğu gibi onunla beraber yere düşen çantasını aldı, ayakkabısının bağcıklarını emin olmak için çözüp tekrar bağladı ve ayağa kalktı. Ve şimdi sadece altı dakikası kalmıştı.

AW: Şu Hogwarts'ta cisimlenme yapılabilseydi-

MB: Anniee! Günaydın!

Annie kendini yine yerde buluyordu fakat bu sefer düşmedi. Sarılmak için üstüne atlayan bu kişiyi görünce yüzü güldü.

AW: Mia! Ödümü kopardın! Ayrıca hiç de gün aymadı, Profesör Snape'in dersine geç kalmak üzereyiz.

MB: Yapma, daha on beş dakika var derse!

AW: Hayır, -kol saatini gösterdi- bak işte geç bile kalmışız. Neye gülüyorsun?

MB: Saati ters takmışsın da ona gülüyorum, hadi daha geçilecek üç koridor var.

Saati çıkarıp düzgünce taktıktan sonra kol kola girdiler ve Ravenclaw ortak salonundan çıktılar. Şakalaşarak iksir sınıfının olduğu zindanın önüne kadar geldiler. Mia, Annie ile yaşıttı. Hogwarts'ın ilk günü Karagöl'den geçerken kayıkta tanışmışlardı. O günden beri de en yakın arkadaşlardı. Aynı odayı paylaşmıyorlardı ama sabah uyandıktan sonra yaptıkları ilk iş genelde pijamalarıyla ortak salona inip şöminenin önünde biraz ısınmak olurdu.

Kızlar sınıfta yerlerine geçtikten sonra Slytherinliler de gelmeye başlamıştı. Saat tam sekizi gösterdiğinde de Snape içeri girdi. Çok geçmeden herkes kitaplarını çıkarmış, kazanlarını sıraların üzerine koymuştu. Kızlar da fısıltıyla konuşmaya başladılar.

MB: Turnuvanın ikinci görevinin tarihi ne zamandı hatırlıyor musun?

AW: Şubat'ın sonuna doğruydu.

MB: Doğru, yirmi dördüydü sanırım.

AW: Evet, şimdi ne yapacaklar kim bilir? İlk görev çok heyecan vericiydi.

MB: Hem de nasıl! Ejderhalar! Hepsi ölebilirdi tabi, ama yine de nefeskesiciydi.

Genç ve GüzelWhere stories live. Discover now