9

23 7 11
                                    


10 mayıs

dersteyiz. sıkıldığım için yazıyorum. yapacak daha iyi bir işim yok. zil çalıyor ve hoca gidiyor. "ne yazıyorsun?"

arkasını dönen woojin'e bakıyorum. "sana ne?"

o sırada yejun geliyor. ağlıyor. şaka yapmıyorum. ağlıyor. sağ gözünü tutuyor, en arka sıraya bakıyorum. jia yok.

neler olduğunu tahmin etmek zor değil ama bir kez daha dinliyorum. "su ho lütfen bir şey yap, artık bıktım bu çocuktan! zorbanın tekiyken nasıl en çok zorbalık gören ben olabilirim? yalvarıyorum sana.."

"yalvarma bana." sesim tok çıkıyor. dövülmesi umurumda değil ama bu şahsıma yapılan bir hakaret aslında. "nerede o piç?"

ji wooyla göz göze geliyoruz. gözlükleri takmış. gülerek sesleniyorum. "eğlenceli bir şeyler görmek istiyorsan kaçırma derim."

arkamda koca bir orduyla çatıya doğru ilerliyorum. olay diğer sınıflara yayıldıkça ordu büyüyor. çatıya vardığımızda meşhur çiftin yiyiştiğini görüyorum. jia ve minik sevgilisi min jun.

"kusura bakmayın, bölüyorum." yüksek sesle adım atıyorum çatıya. "sormam gereken bir hesap var."

"ne istiyorsun?" jia min jun'u arkasına alıyor ama min jun yanına adımlıyor.

"çok basit aslında. işlerime burnunu sokma." yanına yaklaşıp tişörtüne parmağımı bastırıyorum. beni geri ittiriyor. "işlerin sevgilimi barındırıyorsa üzgünüm dostum."

"dövüşelim." uzun zamandır istediğimi sonunda yapabilecek olmak, beni heyecanlandırıyor.

min jun aramıza giriyor, "su ho, yapma. yejun yaptıklarının karşılığını aldı sadece. kavgalık durum yok."

beklemiyorum, yumruğumla sıkı bir yumruk yapıştırıyorum çocuğun suratına. min jun yere yığılırken yanağımdaki yumruk da hızla geliyor.

gülerek geri çekiliyorum. kalabalık etrafımızda daire oluşturuyor. yüzümü umursamıyorum, olan olmuş. jia'nın suratına kafamı geçiriyorum.

burnum sızlıyor. yerde yuvarlanıyoruz bir süre. gözlerimi açtığımda ji woo'nun min junu kaldırmaya çalıştığını görüyorum. o anlık boşlukta jia tekrardan üzerime tırmanıyor. "dövüşmeden anlaşamıyorsun sanırım."

arka arkaya iki yumruk atıyorum midesine doğru. "huyum kurusun."

sızlanarak ayağa kalkıyor, başka biri olsa şimdiye üç kez yığılmıştı. şaşkınlıkla daha çok vuruyorum, yumruklarımı tüm gücümü kullanarak uzatıyorum. "neden beni yoruyorsun?"

"böylesi daha hoş." kolunun bir anda önüme çıkmasıyla çarparak yere yığılıyorum. geri çekilip ayağa kalkmamı bekliyor. kalabalık birden onu alkışlıyor. sinirle bakınca hepsi duruyor. piç kuruları.

bir süre daha boğuşuyoruz, ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum. etrafıma baktığımda sadece bizimkilerin kaldığını görüyorum. ne yani, sıkılıp gitmişler mi cidden?

jia'nın yüzüne bakıyorum, kan içinde kalmış. büyük ihtimalle benimki de öyle. yine de onu yenemiyorum, sinirimi bozuyor ama yorgunluk ağır kaçıyor. yejun bile köşede, onu yenemememe şaşırıyor. köpek.

woojin hâlâ bağırıyor, yaparsın su ho devam et. bu da beden yani. bir elimi dizime koyup soluklanıyorum. ve sonra kendimin bile beklemediği bir şey yapıyorum.

jia'ya elimi uzatıyorum. "tutacak mısın?"

tutup sıkıyor, iyice bastırıyor. "bir daha min juna yaklaşma. ne sen ne itlerin."

kafamı sallıyorum. "tekrarlayalım." bunu gerçekten istiyorum, uzun zamandır kimseyle dövüşürken bu kadar zevk almamıştım.

min jun koşarak yanımıza geliyor. "hayır, öyle bir şey olmayacak!"

jia uzanarak onun hafif kanayan burnuna dokunuyor. "iyi misin?" oysa yüzünde kanamayan yer yok. ve bunların hepsi benim eserim.

woojin yanıma gelip yaralarıma bakarken ji woo'yu görüyorum. kaşlarını çatıyor. anlam veremiyorum. ders için yine bizim eve çağırmalıyım onu, bu hâlde bir yere gidersem annem kesin öldürür beni.

woojin de onunla aynı bakıyor. "bunu neden yaptın?" diyor.

"neyi?"

"onunla barışmayı."

"öyle gerekiyordu." diyorum. açıklama yapmak bana göre değil. çatıdan ayrılırken ji woo'ya ve elbette yakışmış olan gözlüklere bakıyorum. "akşam bize gel yine."

"gelemem. çalışacağım."

bu sefer ben kaşlarımı çatıyorum. "müdüre kendin açıkla o zaman."

"okul çıkışı kütüphanede yapalım."

mecburen kabul ediyorum. saçsız müdür yüzünden.

--

selam gencler

woo'dan anlatılan versıyonu burada<3 bakarsınız

ayrıca our way out fıcımde de jıa ve mınjun basrollerde, olayları bundan eskısını anlatmaktadır

keyıflı okumalarr

side effect | bxbWhere stories live. Discover now