"jisung! Jisung! Uyan!!"
Felix beline sıkı sıkı sarılı olan kollarla ne yapacağını şaşırıp hemen dibinde uyuyan jisung'u uyandırmak için sessiz sessiz dürtmeye başladı. Hyunjin'in ellerini ve kalçalarına dayanan kasıklarını hissettikçe ateş basıyor utançtan kıpkırmızı oluyordu..
"Ya jisung uyansana, çok kötü şeyler oluyor. Elden gidiyorum jisung"
"Felix?"
"Hyunjin...şey g-günaydın"
"Günaydın, nasıl hissediyorsun? Başın ağrıyor mu?"
"Biraz ağrıyor"
"Çok içtin, biraz sonra geçer" diyerek biraz daha çekti Felix'i kendine.
"Hyunjin şey ben kalkacağım da"
"Bugün okul yok, biraz daha uyuyalım"
Hyunjin'le nasıl bu hale geldiğini hatırlamayan Felix, sabaha kadar birlikte uyudukları düşüncesiyle hem mutlu hissediyor hemde Hyunjin'in yaptığı aklına gelince onu yatağına aldığı için sinir oluyordu.
Sinirleri iyice bozulduğun da sımsıkı kolların arasında zorla arkasını dönüp Hyunjin'le yüz yüze geldi, tam ağzını açıp birşey söyleyecekti ki uyumaya devam eden adamın güzelliğiyle söyleyeceklerini bir anda unutup yüzünü izlemeye başladı.
"Hyunjin neden bu kadar güzelsin?"
Hyunjin'in dudakları anında kıvrılırken Felix uyanık olduğunu anlayıp mümkünmüş gibi daha da kızardı.
"Hyunjin Çek şu kollarını kalkacağım, yalancı bir de uyuyor numarası yapıyorsun"
"Uyanıkken güzel şeyler söylemiyorsun ne yapayım civcivim"
"Civcivin değilim ben, bana böyle seslenme"
"Civcivsin" diyerek Felix'i kollarının arasında daha da sıktı Hyunjin.
"Yaaa aahhh bırak nefes alamıyorum, Hyunjin bırak"
"Beni bir kere öpersen bırakacağım"
"Neee, asla olmaz"
"Seni seviyorum Felix, yaptığım aptallığı affedip bana bir şans ver"
Felix duyduğu iki kelimeyle Hyunjin'in yaptığı şeyi çoktan unutmuş gözlerinin en derinine bakıyordu.
"Gerçekten seviyor musun beni Hyunjin?
"Çok seviyorum"
"Bende seni seviyorum...demek isterdim ama artık sevmiyorum, yalancısın sen kalk yatağımdan"
"Of Felix, yeter artık"
"Neee bak birde trip atıyor"
"Çok tatlısın Felix"
"Sen bu süslü kelimelerinle ancak o salak kızları kandırırsın Hyunjin"
Felix sonunda yataktan kalkıp arkasına bakmadan odadan çıktı. Hyunjin Felix'in bu haraketlerine sadece gülüyordu, hoşuna gidiyordu yaptığı herşey.
Yataktan kalktığı sırada odanın kapısı tıklatıldığında ilerleyip kapıyı açtı.
"Minho? ne arıyorsun burada?"
"Sen ne arıyorsan onu arıyorum Hyunjin, çekil"
Minho hala uyuyan jisung'un yanına ilerlediği sırada banyodan çıkan Felix kocaman açtığı gözlerle odasında bulunan Minho'ya baktı.
"Haa bir di iki olmuşlar, ne oluyor ya nasıl girdin sen eve?"
"Kapıdan girdim, nereden olacak"
"Ne yapıyorsun burada sen, çabuk şunu da alıp git"
