bölüm~17🐿️🐰

1.3K 116 251
                                    

Arabaya bindiğimizden beri tek kelime konuşmamıştık ne konuşacaktık zaten, kelimelerin bittiği yerdeydi bazı şeyler. Zaman zaman bakışlarını üzerimde hissediyordum ama oda ağzını açıp hiç birşey söylemedi. Sadece yolu izlemiştim. Aklımda hiç birşey yoktu, onunla evde yalnız kalacağım korkusu, bana tekrar dokunacak korkusu yoktu mesela bunu bir kez daha yapmayacağına bir şekilde emin olduğumu söylüyordu içimdeki ses.

Araba durduğunda kapıyı açıp dışarı çıktım, yavaş adımlarla ilerleyip kapının önüne geldiğimde gelip kapıyı açmasını bekledim evdeki çalışanlarda bir hafta izine çıkmıştı evde kimse yoktu, hepsi annemlerin dönüşünde geri gelecekti.

Yanıma gelip kapıyı açtığında geçmem için geri çekildi, eve girip odama yöneldim. O da kendi odasına gidiyordur büyük ihtimal. Odama girip kapıyı kapatarak çantamı yere atıp kendimi yatağıma bıraktım. Elimi karnıma götürüp yavaşça masaj yapmaya başladım iki gündür kasıklarımda bir ağrı vardı sanırım stresten oluyordu.

Dizlerimi kendime çekip celil pozisyonu alarak gözümü kapattım şu an sadece uyumak istiyordum. Dakikalar geçerken kapımın açıldığını duydum haraket etmedim saniyeler sonrada yatağın çöküşünü hissettim, arka tarafıma yatmıştı sanırım göremiyordum.

Karnımdaki ağrı kendini hissettirirken bacaklarımı iyice karnıma çektim uyumam gerekiyordu ozaman geçerdi biliyorum.

Ne zaman uyudum bilmiyorum, gözlerimi açtığımda hava kararmıştı ama karnım hala ağrıyordu. Hatırladığım detayla yavaşça arkamı döndüm, Minho bana dönük şekilde uyuyordu. Aramızda mesafe bırakmak ister gibi yatağın en ucundaydı, rahatsız olacağımın sonunda farkına varmıştı demekki. Bir süre ona dönük şekilde yattım, hala "keşke" deme isteği doğuyordu içime. Hiç mi akıllanmazdı insan, yada yaşadıkları ona ders olmaz mıydı. Neden kalbim hala onun için acı çekiyor, sessizce ağlamaya başladığımda gözlerini açtı.

Çekinmeden ağlıyordum, geri dönüşü olmayan bu hatayı yapmak zorundamıydı, neden istemiyorum dediğimde durmadı ki. Yattığı yerden kalkıp oturur pozisyona geldi, bir süre öyle kaldıktan sonrada odadan çıktı.

O çıktıktan sonra iyice bıraktım kendimi hıçkıra hıçkıra ağlarken kalbimin işlevini yitirmesini ve bedenime bu acıyı yaymayı bırakmasını istiyordum, bu dayanılacak gibi değildi.

Ne kadar ağladım bilmiyorum, Minho gittikten sonra bir daha gelmedi. Yattığım yerden kalkıp banyoya girerek kısa bir duş alıp geri çıktım, üstümü giyindikten sonra hala ağrıyan karnım yüzümden odamdan çıkıp ağrı kesici bulmak için alt kata indim. Minho salondaki koltukta oturuyordu yanında Hyunjin vardı, tabi bu gece biraz farklıydı kucaklarında ki kızlar eksik belkide gelmek üzeredirler.

İkisinede laf atmadan mutfağa gelip ecza dolabına ilerledim, içinden aldığım ağrı kesiciyi bir bardak suyla yutup dolabı açtım karnım acıkmıştı. Dolapta yiyecek birşey yoktu, aslında vardı da kendimi biraz hasta hissettiğim için sıcak birşeyler yemek istiyordum, bıkkınlıkla dolabı kapatıp masaya oturdum.

Bir kaç dakika sonra mutfağa giren kişiye baktım Hyunjin'di, elindekileri masaya bırakıp karşıma oturdu.

"Bunları ye, Minho senin için aldı"

Birşey söylemeden beklemeye devam edince Hyunjin poşetteki yemekleri çıkartıp önüme koydu.

"Hadi hepsini bitir, senin için endişeleniyor" dediğinde bir cevap vermek istedim fakat değmeyeceği için sessiz kaldım. Kaşığı elime alıp önüme koyduğu çorbayı yemeye başladım, yemeklerin suçu yoktu sonuçta. Çorbayı bitirerek arkama yaslandım, başka birşey yiyesim yoktu.

ÜVEY ABİM | Minsung✓Where stories live. Discover now