"bir şeyler alalım mı giderken film izlerken yeriz, içecekte alalım"
"Ne diyorsun Minho, seninle vakit geçireceğimi düşündüren ne sana. Eve gidip odama gireceğim ve annemler gelene kadar oradan çıkmayacağım, sakın aklından saçma sapan şeyler geçirme"
Kurduğum uzun cümleden sonra arabanın içinde yankılanan kahkası derin bir nefes almamı sağladı sinirlerimi bozuyordu.
"Orospu gibi gülme sikerim"
"Wooww siker misin? Bekliyorum"
Hala gülmeye devam ediyordu, nasıl herşeyi bu kadar dalgaya vurabiliyordu aklım almıyordu artık bu yüzden sorgulamayı bırakıp cama dönerek yolun geri kalanında dışarıyı izledim, bir ara durup bir şeyler aldı nekadar konuşmaya çalışsada sessiz kaldım. Ne sesine ne de dalga içeren davranışlarına katlanacak gücüm yoktu artık.
Arabadan inip eve adımladım peşimden geliyordu, onunla aynı evde yalnız kalacağımız düşüncesi hem heyecanlanmama hemde korkmama sebep oluyordu. Normal bir ilişki içinde olsaydık şimdi ne güzel vakit geçirirdik değil mi.
Eve girer girmez hemen odama geldim, bu sefer aptallık edip kapıyı kilitlememek gibi bir hata yapmadım tabi, o boku bir kere yediğimde neler olduğunu hatırlıyorum. Üstümü çıkartıp güzel bir duş aldıktan sonra pijamalarımı giyip yatağıma uzandım, karnımın aç olması dışında bir sorunum yoktu tabi, bunu hesaba katmamıştım. Neyse uyursam hissetmezdim sorun değil.
Gözlerimi kapatıp hissettiğim yorgunluk ve daha çok bedenimdeki hastaymışım gibi hisle hemen uykuya dalmak için güzel hayaller kurmaya başladım, içinde Minho ve yaşadığımız saçmalıkların olmadığı hayaller. Sahi yaşadıklarımız gerçekten saçmalık mıydı, hoşuma gittiği gerçeği ne olacak?
Ne kadar uyudum bilmiyorum, gözlerimi açtığımda karnım felaket açtı Felix'in aldığı kek ve sütten başka bir şey yememiştim ki sabah beri. Saate baktığımda 10'a geliyordu nasıl bu kadar çok uyudum. Yapacak birşey olmayınca yataktan kalkıp yavaşça kapının kilidini açarak dışarıya çıktım.
Sessiz olmaya çalışarak alt kata indiğimde tam mutfağa girecekken gördüğüm kişiyle şaşırıp duraksadım siktir hani eşcinsel di bu orospu çocuğu. Dikilip koltukta kucağındaki kızla oturan Hyunjin'i bir süre izledim öpüşmeye başladığında içimden ağlama isteği geldi Felix bu sahneyi görse kahrolurdu heralde..
"Jisung"
"Sikeyim, malmısın ne sessiz sessiz geliyorsun-uz"
"Ayyy Minho korkuttun çocuğuu kıyamam"
Terlik yok mu amk biri şu kızın ağzına terlikle vursun ne diye fok balığı gibi konuşuyor bu. Gördüğüm kadarıyla iki piç eve kız atmış eğleniyorlardı, kendimi sikip atmışım zaten de ya Felix o ne olacak...
"Güzelim sen içeri geç ben geliyorum"
"Tamam sevgilimmm"
Tımam sivgilimmm, sürtük, sevgilin sikmek için peşimde dolanıyor diye haykırasım gelsede susup mutfağa girdim Minho da peşimden geldi, ne geliyorsun sen gitsene sevgilinin yanına.
Dolabın kapağını açarken bedenini arkamda hissettim elleri belime yerleşirken dudakları yine ensemdeydi neydi bu amk ne oluyor, ne yapmaya çalışıyordu. Kollarının verdiği bu hissi sikeyim istemsiz gözlerim kapanırken kulağıma fısıldamasıyla gözlerimi açtım.
