Heyyyooo bebekcanlarım merhaba bir "ÜVEY ABİM" kurgusu da bende olmasın mı dedim olsun tabi. inşallah beğenirsiniz ve umarım başka üvey kurgularla benzerlik olmaz hiç bir kurgumda başkalarının emeğini çalmadım çünkü. Hayal gücümün yettiği yere kadar yazar yetmediği yerde bitiririm ve lütfen beni yalnız bırakmayın sizi seviyorum..
.
.
.
.
.
.
Teneffüs zili çalar çalmaz koşarak tuvalete doğru ilerlemeye başladım. Derste okadar sıkışmıştım ki gıcık felsefeci çişimin geldiğine inanmadığı için tuvalete gitmeme izin vermemişti.
Sonunda tuvalete geldiğimde kapıyı öküz gibi açarak hemen bir kabine girip çişimi yapmaya başladım. Meshanem boşaldıkça gülümserken yan taraftaki kabinden gelen seslerle fermuarımı kapatıp kulağımı duvara yaklaştırdım.
"Siktir birileri sevişiyor"
Kulağımı iyice yaklaştırıp bir süre dinledikten sonra duyduğum sinir bozucu inleme sesleriyle yüzümü buruşturup kabinden çıktım.
Rahatlamışlığın verdiği hisle salak salak gülümseyerek ellerimi yıkamaya başladım. Ellerimi yıkayıp ıslık çalarak kuruturken arkamdaki kabinin kapısı açıldı. Aynadan çaktırmadan kim olduklarına bakarken gözlerim şaşkınlıkla açıldı kabinden iki tane erkek çıkmıştı ve bunlardan birinin okulun popüler çocuklarından "Lee Minho" olduğunu anlamam çokta uzun sürmemişti çünkü koskoca okulda bir tek onun saçları mor du.
Tanımadığım çocuk tuvaletten çıkarken minho eline sıktığı bol köpükle ellerini yıkamaya başlamıştı ne yani okulun popüler yakışıklı çocuğu eşcinsel miydi ama kızlarlada çıkıyordu ozaman bisex olmalıydı bunu yakalanma korkusu olmadan yapabilecek kadarda özgüvenliydi anlaşılan.
"Ne bakıyorsun!"
"Ha?"
Ne zamandır ona baktığımı bilmiyorum ama dalmıştım sanırım Sesiyle kendime geldim. Bir cevap bekler gibi yüzüme bakıyordu ne söyleyeceğimi bilemeyince elimdeki peçeteleri atıp kapıya yöneldim.
"Dur!"
Duymazdan gelip içime yayılan korkuyla ilerlemeye devam ettim fakat üstümdeki hırkadan tutulup çekilmem bir oldu. Sırtım göğsüne dayanmıştı nefesini ensemde hissederken korkudan terleyen avuçlarımla beklemeye başladım.
"Aklından ne geçtiğini biliyorum ve düşündüklerinin hepsi doğru. Ama sen yinede bu gördüklerini unutup ağzını sıkı tut yoksa senin için iyi olmaz"
"t-tamam kimseye birşey söylemeyeceğim bırak"
"Afferin sana akıllı çocuk, şimdi git"
Hırkamı bıraktığında hızlı adımlarla ilerleyip kapıyı açtıktan sonra hemen tuvaletten çıktım arkamdan güldüğünü duyabiliyordum. Korktuğumu çok belli etmiştim sanırım. Koşar adımlarla ilerlerken sınıfımın kapısını görünce tehlikeyi atlattığımı anlayıp yavaşlayarak rahat bir nefes verdim. Mor kafalı yakışıklı çocuğun eşcinsel olduğunu öğrenmiştim resmen, tabikide bu sırrı içimde tutamazdım.
"Felix!"
"Jisung iyi misin biri mi kovaladı"
Sırama oturup felix'e döndüm Felix en yakın arkadaşımdı ve öğrendiklerimi ona anlatmazsam çatlardım. Bir birimizden hiç bir şey saklamazdık dedikodu yapmayıda çok sevdiğimiz için bunu kesinlikle anlatmalıydım.
