unexpected things

15 3 2
                                    

'GEÇMİŞ OLSUN!'

Jaemin, şaşkınlıkla kapısındaki 4 oğlana baktı. En başta Chanhee, arkasında ise Theo, Jay ve Beomgyu duruyordu.

'Teşekkür ederim?'

Bu saatte kapısının çalmasını beklememişti. Kapıyı çalanın onlar olmasını da beklememişti. Ama en beklenmeyeni ise Hyemin tam gözlerini kapattığında kapının çalmış olmasıydı.

Kalbinin sesi dışarıdan bile duyuluyor olabilirdi. Belki de göz temasını azaltsalar şu an öpüşüyor olabilirlerdi. Çalan kapıyı umursamayacak kadar büyüleyici bir an içerisinde olabilirlerdi.

Jaemin önüne bakıyor olsa bile önünü görmüyordu. Aklı aynı sahneyi tekrar edip durunca anladı kendini ne kadar kaptırdığını.

'Yani ayıptır sorması, içeri almayacak mısın?'

Beomgyunu ayakkabılarını çıkartırken alayla gülümsedi. Chanhee ise onu kulağından tutup eğildiği yerden ayağa kaldırdı.

'Sussana eşek çocuğun belki işi var.'

'Yo şey yok. Kusura bakmayın geçin lütfen.'

Jaemin kapıyı tamamen açtığında oğlanlar salona doluştu.

'HYEMIN!'

'CHANHEE!'

İkili yıllardır görüşmemiş gibi sarıldıktan sonra kol kola koltuğa yerleştiler. Chanhee kızın kulağına bir şeyler fısıldayıp şoktan şoka girmesine sebep olurken Jaeminde yanlarına geldi.

Theo tekli koltukta, bir bacağı diğer dizinde bir şekilde oturuyordu. Aynı zamanda arkasına yaslanmıştı. Jay de Hyemin ve Chanheeden kalan küçük yerde oturuyordu. Beomgyu Theonun ayak ucuna, yere çökmüştü. Jaeminde tek boş yer olan küçük mindere çöküp sırtını arkasındaki duvara verdi.

'Ya oğlum. Hiç beklemiyordum itten böyle bir atak. Şok olmasam kemiklerini ayırmıştım oracıkta.'

Mimik ve jestlerini kullanmaktan kaçınmayarak konuşan Beoma karşı Jaemin gülümsedi.

'Hiçbirimiz bilemezdik.'

'Birimiz bilebilirdi.' dedi Jay yanını işaret ederek.

'Hayırdır lan bi sıkıntın mı var?'

'Sıkıntı senin arkadaşında hayatım. Madem sorunu var konuşarak çözebilecek kadar olgun olmalı. Basket topu fırlatmak ne demek tüyden yapılma sanki.'

Hyemin utancından başını eğdi. Olay aslında Jaeminin dediği gibiydi. Hiçbiri bilemezdi. Hyemin bile.

Mahçupluğunu fark eden Chanhee, kızın kafasını boynuna doğru yatırıp ona sarıldı. Hyemin ise bu durumdan geyet memnunca yerleşti yerine. Jaemin ise gözlerini yakınlıklarından alamıyordu.

'E sana ne dedi doktor. Nasıl atlattın?'

Theonun sorusuna karşın Hyeminde kulaklarını açtı. Yattığı yerden doğruca Jaemin'e bakıyordu.

'Şoka girmiş sanırım bedenim. O yüzden ilk gün çok kritik geçmiş. Ama genç olduğun için pek sorun çıkmadı dedi doktor. Beyin tomografisi falan çekildi de sabah aldım sonuçları. Tertemiz çıkmış. Yine de çok baş ağrım var, uyutmuyor geceleri.' Son cümlede göz temasını Theo ile değil Hyemin ile kurmuştu.

' Onun dışında sapasağlamım. Size de zahmet verdim teşekkür ederim düşündüğünüz için. Ve ayrıca ilk yardımın için Theo.'

'Lan ne demek lafı mı olur. Aptal bebe yüzünden neler neler olacaktı kim bilir. Sahi, hala burada mı o yoksa uçtu mu.'

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 04 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Necklace / Na JaeminWhere stories live. Discover now