1. KISIM - 7. BÖLÜM

348 40 57
                                    

Uzak Kıtaya Dönüş

Herkese selam :) Aslında bu bölüm önceki bölümün devamıydı fakat o bölümün çok uzamış olduğunu düşündüğüm için buradan devam ettirmek istedim. O yüzden de kısa, romantik bir bölüm oldu. Sahneleri okurken ne hissediyorsunuz bilmiyorum ama çok da romantik yaza yaza sıkmak istemiyorum. Ama biraz da mutlu olsunlar istiyorum hahahah. Bu yüzden de ikinci kısımdan önce son kez yazayım ve bitireyim istedim. Çok da uzamasına gerek yok çünkü.

Erken atmak istedim bu yüzden de ama bu aralar yazmaya karşı direncimin kırıldığını hissediyorum. Yani cümleleri bir türlü toparlayamıyorum, aklımdakileri düzgünce ekrana yansıtamıyorum. Okurken hissediyormusunuz bilmiyorum ama ben yazarken öyle hissediyorum. Umarım en kısa zaman içinde düzelir.

Ve bu durum geçtikten sonra haftada bir kez, pazar günleri bölümleri atmayı planlıyorum çünkü bu şekilde karışık oluyor. Aslında kısa süreli bir işe girdiğim için biraz karmaşıklık oldu ama şu yazamama işini hallettikten sonra her hafta düzenli bir şekilde bölümleri atacağım.

Her neyse lafı çok uzatmayayım, iyi okumalar dilerim ✨♥️
~

"Beni sevdiğim kadın lanetledi," dedi yanında yürüdüğüm Nias. Rüyada olduğumu anladığımda usulca gelecekteki bizlerin arkasından ilerlemeye devam ettim. Burası koca meşe ağaçları ile çevrelenmiş ormanlık bir alandı. Sonbaharın getirdiği solgunluk doğaya yansımış, ağaçlar usulca yapraklarını sarartıp döker olmuştu. Güneşin ışığı tepemizde ince çizgi hâlinde vururken etrafıma odaklanmak yerine esasen rüyama bakınmaya karar verdim.

Sakince ve normalce yürüyor oluşumuzu garipsesem de önümdeki, daha doğrusu gelecekteki bizleri takip etmeye devam ettim.

"Hem bedenimi hem ruhumu."

"Peki ya lanet nasıl bozulacak?" diye sordum.

"Gerçek aşkın büyüsü ile," cevabını verdi. "Ve emin ol ruhumun ölüm diyarında olmasını yeğlerim."

İlerlemeye devam ederken adımlarımız biraz olsun yavaşladı, neden ve nasıl soruları rüyamda zihnimi kurcalamaya devam ederken Nias tekrardan konuşmaya başladı.

"Eğer bu şekilde girdap oluşmaya devam ederse akşama ancak varabiliriz. Tabii o adi prensin bizi önceden bulmazsa..."

Girdap? Nias eğer bizi hiçliğe kolayca sürükleyebiliyorsa bu demek oluyor ki o da prens gibi portal açabiliyordu. İyi de ben neden Nias ile birlikteydim ki? Prens neredeydi?

"Onun bir suçu yok," dedim hangi konuda savunma yaptığımı bilmeksizin.

"Var," dedi hırıltılı çıkan sesi ile. Görüntüsü yine aynıydı, son derece rahatsız edici ve ürkütücüydü. "Tüm hayatım onun yüzünden mahvoldu. Sence hemen öcümü almak ister miyim?"

"O hâlde neden beni kurtardın?" diye sorduğumda hemen cevap vermedi. Dahası rüyamda bitmeye yakın bir vaziyete geldi; gözümün önü karardı, sesler kulağıma uğultu şeklinde geldi ve en sonunda da bilincimi kaybederek uykuya dalar oldum.

Uyandığımda ise rüyamı hatırlayamadım.
~

🍁

"Eğer benimle aynı kaderi yaşayan bir kişi daha varsa ve o da senin tahminin ile hayalbaz değilse o zaman kim? Bu kişi erkek olacaksa ya akrabam ya da kardeşim oluyor ama Nias tüm ailemi öldürdüğünü söylemişti."

GÖNÜL IŞIĞI (YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin