|15|Hafıza Mavisi

4.5K 308 50
                                    

Güneşin ilk ışıkları yatakta yatan ikiliye vurduğunda yeşil gözlü olan, elini mermer beyazlığındaki sert ve buz gibi göğse koydu.Başı sert ve soğuk adamın sağ omzundaydı.Gözleriyse sert adamın siyahdan daha siyah gözlerine dikilmişti.

-Bu...İnanılmazdı.

Dedi şehvetli bir sesle.Bütün gece gün ağarana kadar sevişmişlerdi ve bunu yaparken hiç yorulmamışlardı.Aiden bunda Efendi'nin güçlü kanının da bir payının olduğunu biliyordu.Gecenin kara tülü üstlerini örterken onlarca kez ondan beslenmişti ve Efendi de onlarca kez kendisiyle beslenmişti.Kanla ve birbirlerinin tenleriyle sarhoş olmuşlardı.

-Sen nasıl bir şeysin...
Dedi Efendi.Siyah gözlerini bir anlığına esirine çevirdi.Yeşil gözleri gördüğünde yüzü buruştu.Bakışlarını tekrar tavana çevirdiğinde

-Bunu yapmamalıydım.dedi kendi kendine.

Aiden endişelenmişti.Kötü veya yanlış bir şey mi yapmıştı yoksa?Elini korkakça sert göğüsten Efendi'nin çenesine götürdü.Gözlerini görmek istiyordu.Onlara bakmak.Efendi'nin yüzünü kendisine çevirdiğinde bunu kendi istediği için değil Efendi izin verdiği için yapabildiğini biliyordu.Korkarak sordu.

-Bundan hoşlanmadınız mı Efendim?Kötü müydüm?

Sesi titremişti.Kont sadece bakmaya devam etti.Sonra eğildi ve esirini yavaşça dudaklarından öptü.Bu öyle bir öpüştü ki Aiden içinin hopladığını ve teninin her bir karışının karıncalandığını hissetmişti.

-Hayır, iyiydin Aiden.Sadece...

Kont sustu.Tavandaki çatlakları izledi bir süre.Bu hotele nasıl geldiklerinden bile emin değildi.İlk defa bu kadar...Sersem hissediyordu kendini.Kendisine egemen olan soğukluğuna ve kendini bilirliğine dönmeliydi bir an önce.Aiden bir anlık zaafını yakalamıştı.Ama buna bir daha izin vermemeliydi.İstediğini zaten almıştı.

-Sadece ne?
Dedi Aiden.

Kont esirine baktı.İnsan yanı şu an için ölüydü.Kötü hatıraları da öyle.Fakat gün gelecek Aiden her şeyi hatırlayacaktı.Onu kimin sonsuza kadar lanetli bir varlık yaptığını  hatırlayacaktı.O zaman içten içe nefret dolacaktı.Fakat hiçbir şey yapamayacaktı.Çünkü artık bir Ölümsüz'dü.Hakları, insanlığıyla birlikte ölmüştü. Anna'nın mirası artık onda değildi.

-Gün ağırdı.Artık gitmeliyiz Aiden.İlan edilme vaktin geldi.

Kont hızlıca yataktan kalktığında saniyeler içinde giyinmişti.Ellerindeki kıyafetleri yatağa koydu.
-Hadi çabuk ol.Kapıdan geçmek için fazla zamanımız yok.

Aklındaki sorular uçuvermişti.Hemen istenileni yapmaya başladı.Hala vampir hızına alışamamıştı.Bu yüzden bir insan hızında olabildiğince hızla giyindi.

Dışarı çıktıklarında güneş tenini kaşındırıyor ve kaslarındaki enerjiyi sömürüyordu.Kendisini uyuz olmuş gibi kaşırken Kont kahkaha attı.

-Pireli bir kediye benzedin.Kaşınma daha beter olur.Zamanla alışırsın.

Aiden yeniden denilene uydu.Daha doğrusu uymaya çalıştı.Güneşin değdiği her yeri üstüne kaşıntı tozu dökülmüş gibi kaşınıyordu.Ellerini ceplerine soktu ve kaşınma hissine dayanmak için dişlerini sıktı.

Mavi kapılı bir evin önüne geldiklerinde durdular.Aiden bir an kaşlarını çattı.Bu ev ona fazla tanıdık gelmişti.Ağzını açıp bir soru sormak üzereydi ki kapı açıldı ve içeriden Mai çıktı.Aiden ona gülümsedi.Mai bunun aksine biraz endişeli görünüyordu.Ortalıkta kısa bir sessizlik olduktan sonra Kont araya girdi.

DRACULA(Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora