12•Minik sırrımız

181 16 19
                                    


Başımdaki sinir bozucu ağrı ve midemdeki garip sızıyla gözlerimi açmıştım. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Ama yattığım yer gerçekten rahattı, biraz daha uyumaya devam edebilirdim. Başımı koyduğum birazcık sert olsa da aşırı rahat olan yastığa daha çok sokulmuştum.

Yastıklar ne zamandan beridir nefes alıyordu ki?

Bu yastık değildi, Bay Kim'in ta kendisiydi! Gözlerim şaşkınlıkla irileşmiş, uzanmış olduğum vücudun üzerinden hızla kalkmıştım. Belime sımsıkı sardığı kollarından dolayı zorlansamda kalkmıştım. Ben üzerinden kalkınca rahatsızca homurdanıp yatakta yan dönmüştü. O sırada zihnime dün yaşananlar birer birer doluşmuştu.

Biri beni alıp yerin dibine sokup sonra da üzerime dondurma atabilir mi? Şu an tatlı ama acılı bir ölüme ihtiyacım var da.

Utanç tüm bedenimi işgal etmişti bile. Nasıl yüzüne bakacaktım ki? Banyoya girip hiç çıkmasam olur muydu ki? Evet tam olarak öyle yapacaktım!

Hızla banyoya ilerlemiştim. Giderken baktığım saat olduğum durumun gittikçe kötüleştiğini kanıtlar nitelikteydi. Okula tam 2 saat kalmıştı!

Banyoya girip kapıyı üzerime kitlemiştim. Yere çöküp utançtan dolayı yüzümü ellerim ardına gizlemiştim. Yaptıklarım gerçekten utanç vericiydi.

Hem biz en son koltukta değil miydik? Nasıl yatakta uyanmıştık ki?

"Tanrım ben bu utançla yaşayamam ne olur bay kim'in hafızasını sil!"

***

Evet, tam olarak yarım saattir utançla yerimde debeleniyordum. Bay Kim banyonun kapısını çalana kadar...

"Jeongguk, İyi misin?"

Şu an ismim hakkında konuşmak istemiyorum. Eğer yaşanacakları unutacaksa lütfen bana jeongguk desin.

"Niye ses vermiyorsun bir şey mi oldu?"endişeli çıkan sesine ve sertçe vurduğu kapıya daha fazla sessiz kalamazdım. "İyiyim merak etmeyin! Siz kahvaltı yapın lütfen."

"Yok sen iyi falan değilsin. Şu anda ismim jeongguk değil diye çemkirmen gerekiyordu. Aç şu kapıyı!"

Haklıydı ama kapıyı açamazdım. İlk kez biriyle bu kadar yakınlaşmıştım. Ayrıca bu kişi hem erkek hem dans öğretmenimdi! Üstelik adamın kucağına zorla oturmuştum! Zorla! Dur demesine rağmen! Ne yani ben şimdi pislik bir tacizci mi olmuştum? Tanrım lütfen tam şimdi canımı al yoksa polise teslim olacağım.

"Jeon? Kapıyı kırmamı mı istiyorsun?" Onu daha fazla kapıda cevapsız bırakmazdım çünkü onda kapıyı kıracak tip vardı, kırardı yani.

"Bay kim...Şey ben...Utanıyorum!" Bunu belirtmem gerekliydi sanırım. "Jeon,hemen dışarı çıkman için 3 saniyen var.Acele etsen iyi edersin."

"3...2..."

Çıkardım çıkmasına da, çıktığım gibi yerin dibine benim için açılmış çukura atlardım.

Ani gelişen bir kararla çıkmaya karar vermiştim. Sonuçta resmen ona taciz etmiştim. Umarım beni affederdi, ki o beni affetse bile hala polise gitme taraftarıyım. Pislik bir ergen olmuştum, ağlamak istiyordum.

Kapıyı çekingence açıp dışarı çıkmıştım. Kapıya vurmak için kaldırdığı eli yavaşça aşağı inmişti. Endişeli gözlerle bakıyordu. Belki de benim gibi genç bir çocuğun bu yaşta hapishanelerde çürüyeceği gerçeği onu üzmüştür...

Daha fazla yüzüne bakamadığım için başımı yere indirip ellerimi önümde birleştirmiştim. Fakat elleri hemen çenemi kavramış, yere eğdiğim başımı hafifçe yukarı kaldırmıştı."İyi misin?"demişti, gözlerimin içine bakarak.

 Nightcore | TKWhere stories live. Discover now