20.Bölüm

168 22 22
                                    

🌙🩶İyi okumalar bebişlerimmm!! Umarım beğenirsinizzz!! Vote atıp Takip etmeyi unutmayınnn!!🩶🌙


Adel:Clup'a gideceğiz!
Dedim mutluluk içinde. Hepsi Pansy gibi kaşlarını çatarak somurturken ofladım.
Adel:Ya ne var bunda, eğlenelim biraz da işte! Kafa dağıtırız, çokta güzel olur!
Hepsi birbirine baktı. En sonunda,
Draco:Bebeğim orada sinirlenmene neden olacak şeyler olabilir. Senin de şu bir aylık süreçte sinirlenmemen gerekiyor, biliyorsun.
Ofladım.
Adel:Ya sinirlenmem. Neye sinirleneceğim? Hem sinirlenirsem de tutarım kendimi,söz. Lütfen ya, sizden de bir şey istenmiyor!
Hiçbirinden çıt çıkmayınca ayağa kalktım.
Adel:Of iyi, odamda boş boş otururum ben de!
Arkamı dönüp yürümeye başladım. Ne olmuştu sanki? Tamam, biliyorum neye sinirlenebileceğimi ama zaten Draco'nun böyle bir şeye izin vermeyeceğini de bildiğim için sinirleneceğimi düşünmüyordum. Ayrıca her zaman böyle bir şey isteyecek değildim ya, sadece hayatımda eğlenceli yeni anılar istiyordum. Clup'a hiç gitmemiş değildim tabii ki, Enzo'nun da olduğu arkadaş grubumuzla bir çok kez gitmiştik. Bu sefer de Draco ve Blaise ile gitmek istiyordum.

Odama geldiğimde yatağa oturarak telefonuma bakmaya başladım. Bir süre telefona bakıp tedavi için bahçeye çıkacaktım. Sosyal medyada gezerken gelen arkadaşlık isteklerinden biri dikkatimi çekti.
Wilson Enzo...
Kaşlarımı çatarak profiline girdim. Çok fazla gönderisi yoktu. Dikkatimi çeken en alttaki fotoğraf oldu. Bu fotoğrafı Pansy ve Enzo'nun sevgili olduğu gün gittiğimiz clup'ta çekmiştik. Yüzlerimizin gözükmediği bir fotoğraftı.
Sanırım Pansy bu yüzden clup'a gitmek istemiyordu, aklına Enzo geldiği için. Ancak artık onu sevmediğini biliyordum, hissettiği tek duygu nefretti. Diğer fotoğrafların çoğunda bulunan kızın da yeni sevgilisi olduğunu anlamıştım.

Diğer fotoğraflara bakmaya devam ederken kapı açıldı, gelen Pansy'di.
Pansy:Yıldızım, küstün mü?
Dedi yanıma gelip yatağa oturarak. Telefonumu kapatıp yanıma bıraktım.
Adel:Hayır tabiki, küsmedim! Başka bir şeyler yaparız biz de?
Gülümsedi.
Pansy:Olur tabii. Ne yapsak ki?
Omuz silktim.
Adel:Bilmiyorum.
Yataktan kalkarak ilaçlarımı ve telefonumu elime aldım. Rüzgar tedavisini aksatmadan atlatmalıydım.
Adel:Daha sonra düşünürüz. Gidelim mi?
Kafa sallayarak ayağa kalktı.

Birlikte odadan çıktığımızda telefonum çalmaya başladı. Arayan Tom idi. Yanıtlayarak kulağıma götürdüm.
Adel:Efendim?
Tom:Abicim, benim işim biraz uzun sürecek tedavini aksatma, Draco yanında gelsin.
İstemsizce gülümsedim.
Adel:Tamam.
Gülümsediğimi hissettiğimi anlamış olmalı ki,
Tom:Bu konuyu da konuşacağız, kaçma lüksün yok.
Gülüşüm anında soldu,
Adel:Tamam...
Dedim bıkkın bir sesle.
Tom:Hiç ses tonunu değiştirme, konuşmalıyız. Babama henüz söylemeyeceğim ancak her türlü öğrenecek. Ne diyeceğini tahmin ediyorsundur umarım?
Somurtarak yürümeye devam ediyordum.
Adel:Çok kızar mı sence?
Bir süre sessiz kaldı, hareketlendiğini hissettim.
Tom:Bilemiyorum, bu tedavi olayı herşeyi değiştirebilir.
Tereddütle,
Adel:Peki sen? Sen ne düşünüyorsun bu kararım hakkında?
Tom:Ben her zaman arkandayım güzelim, bunu biliyorsun ancak iyileşmeni geciktirmesini yada engellemesini istemiyorum. Eğer öyle bir şey olursa-
Sözünü kestim hızla,
Adel:Hayır öyle bir şey olmayacak. Bana dokunmuyor bile, Tom. Bana birşey olacak diye korkuyor. Ayrıca öyle bir şey olsa tedavim için bu kadar çabalar mıydı sence? Yani Marcus gibi değil, o sarılmak ve öpmek için çok dil döküyordu. Draco ise ben istemeden ve iyileşmeden böyle birşey yapmaz.
İç çektiğini işittim,
Tom:Umarım... Şimdi kapatmam lazım, yarım saate gelirim. Tedaviden sonra bir şey olursa haber verin.
Sanki görecekmiş gibi kafamı salladığımda bahçeye çıkıyorduk.
Adel:Tamam, görüşürüz.
Cevap vermeden kapattı. Draco'yu aramak için rehbere girdim, o sırada arkamızdan ismimizin seslenilmesiyle durduk. Gelen Draco ve Blaise idi. Yanımıza geldiklerinde,
Adel:Bende tam seni arayacaktım, başlayalım mı?
Kafa sallayarak gülümsedi.
Draco:Hadi gidelim.

𝐘𝐚𝐫𝐚𝐥ı 𝐊𝐚𝐥𝐩𝐥𝐞𝐫~Draco Malfoy ile Hayal EtWhere stories live. Discover now