16. BÖLÜM (+16)

8.7K 221 109
                                    

Yeni bölüm için beğeni sınırı=80
Yorum sınırı en az= 60

Bölüm hakkında birkaç da görsel ekledim.

_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_______________________________________

Seneler geçtikçe içimde ki küçük kızın büyüttüğü umut filizleri yaşadıklarımla beraber oldukları yerden birer birer, acımasızca sökülüyordu. Şimdiyse yine koca bir bilinmeze yol alan siyah aracın içinde benim için hazırlanan haksız bir sona doğru yol alıyordum. Hakan ona karşı kullandığım tüm itirazlarıma rağmen beni resmen zorla arabasının içine tıkmıştı.

Arkamızda bizimle birlikte yol alan sayamayacağım kadar çok araçla birlikte dakikalardır gideceğimiz yer her neresiyse oraya doğru ilerliyorduk. Önümden akıp giden yol bir süre sonra gözlerimde tuhaf bir his bırakmaya başlamıştı. Giderek tek bir çizgide birleşmeye başlayan kesik çizgiler dağılan algımın ne kadar da kötü bir durumda olduğunu hatırlattı bana.

Gözlerimden akan yaşların son olmasını ümit ederek bir kez daha sertçe sildim. Benim güçlü olmam lazımdı. Göktuğ'un, Hakan'ın karşısında onlarla başedebileceğim kadar güçlü bir kadın olmam gerekiyordu. Daha önce defalarca kez ellerinden kaçmayı başarmıştım. Yine başarabilirdim.

Ben Mira Durulay'dım. Nefes aldığım her an, solmayacak ümitlerim olacağına dair kendime bir söz vermiştim. Şimdi bu sözü tutmak için kanımın son damlasına kadar pes etmeden savaşacaktım. Kendime verdiğim sözden bu kadar erken  dönemezdim. Kendim için olmasa bile bunu içimde ki küçük Mira için yapmak zorundaydım. 

Yola doğru dönük olan suratımı büyük bir dikkatle arabayı kullanan Hakan'ın üzerine çevirdim. İnsanlar eski zamanlardan kalan dostlarını gördüğünde içlerini ısıtan anlar yaşardı. Belki sevinç, belki özlem ya da hiç olmasa bile ufacık bir sevgi kırıntısı beslerdi. Benimse içimde bu olumlu duygulardan biri bile yer almıyordu. Ben Hakan'ı gördüğüm her an kar fırtınalarının ortasında kalmışım gibi buz kesiyordum.

Göktuğ'un yanında olduğum her an boyunca Hakan bana abilik yapmıştı. Göktuğ'un benden sonra olan ikinci zayıf noktası nedir diye soracak olsalar kesinlikle Hakan derdim. Onun sözlerini dinler, yönlendirmelerine sorgulamadan ayak uydururdu. İkisinin arasında çözemediğim tuhaf bir bağ vardı. Göktuğ'da Hakan'da birbirlerine canlarını gözleri kapalı emanet edecek kadar birbirlerine güveniyorlardı.

Hakan onu son gördüğüm zamandan bu zamana kadar vücudunu epey toparlamış zayıf düşen bedenini eski formuna döndürmüşe benziyordu. İşlerle beraber ilgilenirken her gün özenle traş ettiği yüzünde şimdi kirli sakalları vardı. Yüzünde görmeye alışık olmadığım sakalları tuhaf bir şekilde kemikli yüzüyle uyum içinde duruyordu.

Bildiğim kadarıyla Hakan'ın hayatına giren, onun için çok değerli olan bir kadın hiç olmamıştı. Genelde günü birlik heyecanlarla hevesini alır yoluna bakardı. Göktuğ ile beraber gittiği gece  mekanlarından, kendisine ağzının suyunu akıta akıta bakan hayranlarından birisiyle gecesini sonlandırırdı.

Kayıp Pusula (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin